MHP’li Yalçın: Başbakan’ın akıl sağlığı hakkında şüphelerimiz giderek kuvvetleniyor

MHP’li Yalçın: Başbakan’ın akıl sağlığı hakkında şüphelerimiz giderek kuvvetleniyor
19 Mart 2014 10:10

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, AK Parti iktidarında milletin 11 yıldır çektiği ıstırabın dayanılmaz boyutlara ulaştığını belirterek, “Bu kadar yalan ve iftirayı bir araya getirebilen bir Başbakan’ın akıl sağlığı hakkında şüphelerimiz giderek kuvvetlenmektedir” dedi.

 

Yalçın, yaptığı açıklamada, Başbakan Erdoğan’ın Kahramanmaraş’ta “MHP buraya geldi mi? Hayır. Hizmet getirdi mi? Hayır” şeklinde “boğazını yırtarcasına bağırmasının beyhude” olduğunu kaydetti. MHP’nin yakında Gaziantep’te, Kahramanmaraş’ta ve bölgedeki diğer illerde açık hava toplantısı düzenleyerek iktidar partisine ve onun palavracı patronuna gereken cevabı vereceğini vurgulayan Yalçın, şunları ifade etti:

 

“Hükümetin başının temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp önüne getirdiği bu palavralara artık halkın karnı doymuştur. Bıkkınlık ve tiksinti getiren bu pespaye iddiaların, ne MHP tabanın ne de diğer vatandaşların nezdinde hiçbir kıymeti harbiyesi ve karşılığı yoktur. MHP seçim çalışmalarını 24 Ocak 2013’te Söğüt’te başlatmıştır. Yaklaşık 1 yıl 2 aylık sürede partimizce başta ‘Milli Değerleri Koru ve Yaşat’ adı altındaki temalı mitingler olmak üzere çok sayıda ile ve ilçede açık hava toplantıları düzenlenmiştir. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, divan üyeleri, MYK üyeleri ve milletvekilleriyle bu sürede yurdun dört yanını dolaşmış, halkla bire bir temas kurmuştur. Bahçeli uzun süredir açık hava toplantılarında ve halkın huzurundadır; esnafla, köylüyle, çiftçiyle, emekliyle, memurla, işçiyle ve sade vatandaşla birliktedir. Başbakan Erdoğan, terörizm konusunda MHP’den ağzının payını defalarca aldığı halde, her vesileyle partimize çatmaktan kendini alıkoyamamaktadır. MHP’yi vaktiyle terörden medet ummakla suçlayan Erdoğan, şimdi terörden kendisi medet ummakta, her çıkan olayın arkasında MHP parmağı, MHP desteği aramaktadır. Gezi olayları hakkındaki gerçekleri ve Gezi’de ölenlerle ilgili halkın tepkilerini saptırarak MHP’nin teröristlerle ittifak yaptığı, kol kola girdiği yalanına sığınmaktadır.”

 

BAŞBAKAN SADECE YALANCI DEĞİL, SİCİLLİ BİR İSTİSMARCI

 

Başbakan Erdoğan’ın sadece yalancı değil, aynı zamanda sicilli bir istismarcı olduğunu belirten Yalçın, şunları ekledi:

 

“Utanıp sıkılmadan İslam’ın bayraktarlığını yapmış isimleri, kanaat önderlerini meydanlarda Medine fukarası gibi sayıp dökmekte, maneviyat dünyasının sembol isimlerinden medet ummaktadır. Ülkede başörtüsü diye bir mesele kalmamışken, film senaryolarına özgü cümlelerle ‘Ne çektiniz be’ diyerek hala başörtülü anamızı bacımızı kandırmaya yeltenmektedir. Kendi günahlarını örtmek, yüklendiği devasa veballeri gizlemek için İslam’ın kutsallarını en küçük utanma hissine kapılmadan pervasızca kullanan bir başka siyasetçi örneği yoktur. Başbakan; haksızken haklı çıkmak, suçlu iken suçunu bastırmak için çiğnemedik değer, saldırmadık kimse ve kurum, üzerine basmadık kutsal bırakmamıştır. Eğer Başbakan Erdoğan birini yeriyor ise biliniz ki onda bulunan meziyetler kendisinde olmadığından, kıskançlığını izhar ediyordur. Eğer birini övüyorsa, biliniz ki onun millet nezdinde beş paralık değeri yoktur. AKP iktidarında milletin 11 yıldır çektiği ıstırap dayanılmaz boyutlara ulaşmıştır. Vatandaşlarımız artık televizyonlarını açmaktan korkar olmuştur. Bilhassa yandaş televizyonlarda bangır bangır bağıran etrafa söven, saldıran, sürekli negatif enerji yayan bir Başbakan portresi insanları tedirgin etmektedir. Vatandaşlarımız; Başbakan’ın avaz avaz bağırmalarını, hiddetini, şiddetini, öfkesini çocuklarının görüp duymaması ve uğradıkları siyasi travmadan bir nebze uzak kalması için gayret sarf etmektedir. Bu kadar yalan ve iftirayı bir araya getirebilen bir Başbakan’ın akıl sağlığı hakkında şüphelerimiz giderek kuvvetlenmektedir. Aklıselimden mahrum; insaf, izan ve merhametten nasibini almamış bir Başbakan’ın Türkiye’yi yönetmesi züldür. Halkın iliğini, kemiğini sömüren, tufeyli gibi sırtına yapışıp nefesini kesen bu iktidardan kurtulmanın zamanı gelmiştir.”