Demokrasi gitti, Vatan gitti, Cumhuriyet gitti…

 

 

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 

 
Dün mevsimler de gitti.

 

 
Hani, siyasi tarih birçok ülkeden birçok şeyi almıştır da…

 

 
Mevsimini alanı olmamıştı.

 

 
Esasen mevsim dediğiniz şey aynı zamanda sizin vatan, ülke, ev, sokak, mahalle duygularınızın da bir parçasıdır.

 

 
Kışın işe çalıştığınız alana bağlı olarak sabah hava aydınlanırken ve/veya aydınlandıktan sonra gidersiniz.

 

 
Akşam belli bir saatte ve o saate özgü gökyüzü özellikleri altında dönersiniz.

 

 
Herkes kendi ülkesinin mevsimlerini ve mevsimlere bağlı olarak güneşin inişini, çıkışını ve günlük yaşamında buna bağlı olarak gökyüzünün aldığı şekli ve bu şeklin yaşanan ülkenin günlerine verdiği özellikleri çocukluğundan beri bilir.

 

 
Bir insana bana ülkeni tarif et dediğinizde aklına gelmez mevsimsel özelliklerini tarif etmek ama insanın ülke, vatan duygusunun içinde en temelde bir yerde ülkesinin mevsimsel ve güneş batışsal ve çıkışsal özellikleri de vardır.

 

 
Ruhun altında bir yerde durur böyle sapasağlam.

 

 
Bir Milano’lu akşam batış saatlerinin nasıl olduğunu, o gün hava yağmurluysa gecenin ışıklarının nasıl bir hal aldığını, hava kuruysa ne olduğunu hep içinde bilir.

 

 
Bir İstanbullu kış aylarında akşam saatlerinde gökyüzünün şehri boyadığı eve dönüş renklerini iyi bilir hafızasının altında bir yerde.

 

 
O hafıza parçası insanların hayatını izleyen ve donatan bir zenginliğe ve niteliğe sahiptir.

 

 
Kalp atışlarınızın ritmine de işler.

 

 
Her Türk işte, yazı da kışı da bilir, hafıza ve ruh kaydında vardır ve kış mevsimi ile yaz mevsiminin saatlerinin günlük yaşamdaki aksini taşır içinde.

 

 
Ama artık bu da gitti.

 

 
Çünkü özgün olmanın yollarını arayan aklıevvel ve saygı tanımaz bir hükümet saatlere de cebren el koydu.

 

 
Yaz saati kalacak dedi.

 

 
Kış saatini artık geri getirmeyecek.

 

 
Yani, yazın saatler gün ışığından 1 saat uzun yararlanmak için ileri alınıyordu ama bu işin dengesi 30 Ekim civarı normal saate dönerek sağlanıyordu.

 

 
Bu artık olmayacak.

 

 
Bizim normal kış mevsimimiz yok artık anlayacağınız.

 

 
Bu sabah da çok dikkatimi çekti, Avrupa basını bu olayı, “Türkiye normal saatten ayrılıyor” başlığıyla vermiş.

 

 
Bu tanım çok doğru.

 

 
Normal saatten ayrılıyoruz, normal gün akışından, normal gün hissinden, normal sabah akşam hissinden ayrılıyoruz.

 

 
Neden?

 

 
Tepemizdeki hükümet öyle istedi diye.

 

 
Güne, aya, mevsime, yaşamın doğal akışına müdahale hakkını hangi darbe kanunundan alıyorsun be adam?

 

 
Evrene, aleme, zamana, saate de darbe yapılır mı…

 

 
Bu arada…

 

 
Bu tür bir müdahale şu ana kadar Rusya’da ve Venezülla’da olmuş, bunlar da ordan esinlenmiştir.

 

 
Rusya 2011’de kalıcı olarak yaz saati uygulamasına gitmiş.

 

 
Sebebini Medyedev şöyle açıklamış…

 

 
“İnekler 1 saat geç sağılınca dengeleri bozuluyor”

 

 
Venezüela ise, devamlı elektrik kesintisi olduğu için saatleri yarım saat öne almış ve öyle bırakmış.

 

 
Venezüla’nın gerekçesi bir parça anlaşılır ve zaten adamlar elektrik akışını sağlamayı bile beceremeyen bir ülke olarak zaten travmadadırlar ve saat travması onlara vız geliyordur.

 

 
Rusya’nın gerekçesine ama inanmayın.

 

 
Onların muhakkak batı ile ilişkiler açısından bir düşündüğü vardır.

 

 
Türkiye’deki saat darbesi ise, Êrdoğan’ın batıya karşı özgün olma gibi bir atraksiyıon çabası olabilir ve Rusya’dan esinlenmiştir.

 

 

 
Rusya’dan esinlene esinlene bunu bulabilmiş.

 

 
Rusya’nın etkili, çizgili ve tutarlı dış politikasından etkilenecek kapasite olmadığı için kabak mevsimlerin başına patladı.

 

 

Not: bayramdan sonra görüşmek üzere

 

 

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 

---

Yazarın Son Yazıları:
Özel-İmamoğlu-Yavaş ekseni
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor
Köfteden de gitti birkaç puan