Mevlidi Nebevi ve Türk Toplumu

Mevlidi Nebevi ve Türk Toplumu
11 Ocak 2014 14:03

Ey Yüce Türk İslam alemi! Bugün, sadakat ve samimiyetle Müslümanım diyebilenlerin ve riyakarlıktan uzak olan İslam aleminin en büyük bayramlarından biri olan Mevlid günüdür. Bu münasebetle yazımızın konusu sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V.)’in doğum günü , yani Mevlid Kandili hakkında olacaktır.

 

Numan ALADAĞ H&H YORUM

 

Yazımıza başlamadan önce, Halkın Habercisi ailesi olarak, Yüce Türk İslam Alemi’nin, mübarek Mevlid Kandilini tebrik eder, Cenab-ı Allah İslam alemini böyle mübarek günlerden mahrum etmeyen kullarından eylesin, dileklerimizle yazımıza başlayalım.

 

Ey İslam alemi! Önümüzdeki 12-Ocak Pazar gününü Pazartesine bağlayan gece, Mevlid Kandilidir.

 

Bir fazilet güneşi olan ve hidayet meş’alesi olan Peygamber Efendimiz’in doğumu, Allah’ın bütün insanlara en büyük nimetlerinden birisidir. Nitekim Kur’an-ı Kerimde: ”Andolsunki Allah Mü’minlere ayetlerini okuyan, onları artıran, onlara kitap ve hikmet öğreten kendilerinden bir Peygamber göndermekle büyük lütufta bulunmuştur. Halbuki onlar önceleri apaçık sapıklıkta idiler.” buyurmuştur.

 

Allah onu, bir ümmet ve millete değil, bütün insanlığa ve alemlere rahmet olarak göndermişti. O, ”Bir şahid, bir müjdeci ve korkutucu ve Allah’a O’nun emriyle bir davetçi ve nur saçan bir Kandil” idi.

 

İşte bunun içindir ki, her yıl bu mübarek günü kutluyor ve O’nun aziz hatırasını tazimle anıyoruz.

 

Ey Yüce Türk İslam alemi! Peygamberimiz Efendimizin doğumunu anmaktan maksat, yalnız kaside ve ilahiler söylemek ve bazı bölgelerde Kandil simitleri, tatlı ve benzer şeyler dağıtmaktan ibaret değildir. O’nun doğumunu anmaktan asıl gaye, cihan şümul olan nübüvvet ve risaletini, Allah’a olan tevekkül ve itimadını, yüksek ahlakını, insanlık ve merhametini, insaf ve adaletini, sabır ve sebatını, kerem ve cömertliğini, kanaat ve zühdünü, fazilet ve şecaatını anmak ve bütün bunlarda kendisine ve mağfiretine mazhar olmanın tek yolu ve çaresi, O’nun sevgili Peygamberine uymaktır. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de Habibim, de ki: ”Allah’ı seviyorsanız bana uyun, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.”

 

”Oku! Yaratan Rabbının ismiyle. Oku! İnsanı bir kan pıhtısından yaratan Rabbının ismiyle. Rabbın en büyük Kerem sahibidir.” İ(Alak Suresi, ayet: 1-2)

 

Hz. Muhammed (.SA.V.) kendine uyanları var gücüyle, cehaletin yok olmasına ve okuyup yazma bilmemeyi ortadan kaldırmasına teşvik eder. İslam aleminin, bu mübarek gecesini, riyakarlıktan uzak durarak, sadakat ve samimiyetle eda etmek, dini ve Milli görevlerimizdedir. Müslüman kardeşlerimize hediyeler vererek, kabristanları ziyaret edip, Kur’an-ı Kerim okuyup, atalarımızın ve Vatan şehitlerinin ruhuna bağışlamamız gerekir. Büyüklerimize olan saygı ve sevgileri de uygulamamız gerekir.

 

Ey Yüce Türk İslam alemi! Bu mübarek ve kutsi gece için ayrıca tayin edilmiş olan bir dua yoktur. Biz Müslümanların bu mübarek gece yapacağı önemli görev, Hz. Muhammed (S.A.V) üzerine bol bol Salavat-ı şerife getirmektir. Bilenler Seyyidül İstiğfar duasını okuyarak, tevbe-İstiğfar etmek, namaz kılmak, Cenab-ı Allah’tan bu gecenin, özellikle bu gecede şeref veren zatın hürmetine dileklerde ve isteklerde bulunmak, sonra da Hz. Muhammed (S.A.V.)’e bol bol Salavat-ı şerife getirmek en önemli görevlerimizdendir. Sadakat, samimiyet ve riyakarlıktan uzak olup, Müslümanım diyebilenler, bu mübarek geceyi gafletle geçirmemeli; böyle mübarek günleri uykuya değişmeyip ibadet ve taat ile eda etmeliyiz. 12-Ocak-Pazar günü, Salavat-ı şerife sabah namazına gidildiğinde başlayarak, bol bol okunmaya gün boyu devam edilir.

 

O’na Salat ve selam eder, Mevlid-i Nebevi’nin, Yüce Türk İslam alemine ve bütün Müslüman kardeşlerimize Mübarek olmasını ve O’na layık ümmet olma bahtiyarlığına bizleri erdirmesini Cenab-ı Allah’tan niyaz ederiz.

 

Bu aziz Mübarek günlerin yüzü suyu hürmetine, İslam alimleri tarafından okunan Kur’an-ı Kerim ve el açılarak yapılan duaların, Vatan şehitlerinin, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün, nesli tükenmiş Müslüman kardeşlerimizin, Hakkın Rahmetine kavuşan atalarımızın, bize de dua et diyen Müslüman kardeşlerimize, dua bekleyen hastalarımıza ve gazilerimize de hediye ediyoruz. Cenab-ı Allah, bu Mübarek günün yüzü suyu hürmetine yapılan tüm ibadetlerimizi kabul etsin.

 

Cenab-ı Allah, İslam alemini, din taciri ve cüzdan muhasebesi yapan riyakarların şerrinden bizleri korusun.

 

Salat ve selam getirin Muhammed’e,

Aydınlattı O, karanlık, behime dünyayı.

Gece bütün uzunluğuyla Ona karanlığını yaydı,

Dolaştırdı üzerinde parlak gecelerini ve yaydı yıldızları.

 

Gönderildi Muhammed bir zaman içinde,

Ben Allah’ın Resuluyum, geldim sizlere!,

O arşıyla ilktir, te’hir eder; ileri geçirir.

Kuludur O’nun Muhammed ve Peygamberi,

Tutunmalıdırlar Ona, eğer çekiniyorlarsa yazıklar olsun onlara!

 

Araya araya bulsam izini

Ayağın tozuna sürsem yüzümü

Cenab-ı Hak nasip etse görsem yüzünü

Ya Muhammed canım arzular seni.

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Aziz Atam, ruhun şad mekanın cennet olsun
‘CUMHURİYET’, bizi biz yapan ortak değerimizdir
Hicri yılbaşında huzur ve bereket bizimle olsun