Mevlid Kandilini ve Cumhuriyet Bayramı’nı kutlarken..

Mevlid Kandilini ve Cumhuriyet Bayramı’nı kutlarken..
27 Ekim 2020 17:06

Değerli okuyucularımız, HALKIN HABERCİSİ AİLESİ OLARAK, MEVLİD KANDİLİNİZ VE CUMHURİYET BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN. ALLAH TEKRARINI NASİP ETSİN.

 

Numan ALADAĞ H&H YORUM

 

28 Ekim Çarşamba günü Mevlid kandilidir.

 

 

14 asır evvel böyle bir gecede kainatın en büyük olayı vuku’a gelmişdi. Bu mübarek gecenin sabahında güneş ufuktan doğmadan, karanlıklar içinde bunalan beşerin hayat ufkunda ilahi bir rahmet doğdu. İbrahim aleyhi’s-selam’ın: “Ey Rabbimiz, içlerinden onlara Senin ayetlerini okuyan, Kitap’ı ve hikmeti öğreten, onları her kötülükten arıtan bir Peygamber gönder.” diye yaptığı duaya, İsa aleyhi’s-selam’ın müjdesine ve Hz. Amine’nin rüyasına mazhar olan Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellem doğdu.

 

 

Bu gecenin sabahı gerçekten feyizli bir sabahdı; insanlık için yepyeni bir gün doğmuş, rahmetli-bereketli bir devir açılmışdı. Gönülleri karartan, insana, insanlığını unutturan küfür ve zulüm kalkacak, şirk sönecek ve İbrahim aleyhi’s-selam’ın inandığı Tevhid akidesi yeniden canlanacaktı. İnsanlar cehaletten ve esaretten kurtulacak, ilim ve hürriyete kavuşacaktı. Kadın, bir ticaret meta’ı olmaktan çıkacak, toplum içindeki itibarlı yerini alacaktı.

 

 

Bir fazilet güneşi ve hidayet meş’alesi olan Peygamber Efendimiz’in doğumu, Cenab-ı Allah’ın, bütün insanlara en büyük nimetlerinden birisidir. Nitekim Kur’an-ı Kerimde: “Andolsunki Allah, mü’minlere ayetlerini okuyan, onları arıtan, onlara kitap ve hikmet öğreten kendilerinden bir Peygamber göndermekle büyük bir lutufta bulunmuştur. Halbuki onlar önceleri apaçık sapıklıkta idiler” buyurmuştur.

 

 

O’nun doğumunu anmaktan asıl gaye, Cenab-ı Allah’a olan tevekkül ve itimadını, yüksek ahlakını, insanlık ve merhametini, insaf ve adaletini, sabır ve sebatını, kerem ve cömerdliğini, kanaat ve zühdünü fazilet ve şecaatını anmak ve bütün bunlarda kendisine itaat azmimizi tazelemektir.

 

 

Cenab-ı Allah onu, bir ümmet ve millete değil, bütün insanlığa ve alemlere rahmet olarak göndermişdi. O, “Bir şahid, bir müjdeci ve korkutucu ve Cenab-ı Allah’a O’nun emriyle bir davetçi ve rahmet ve huzur saçan bir kandil” idi.

İşte onun içindir ki, Türk İslam Dünyası olarak, her yıl bu mübarek günü kutluyor ve O’nun aziz hatırasını tazimle anıyoruz.

Cenab-ı Allah’ın sevgisine ve mağfiretine mazhar olmanın tek yolu ve çaresi, O’nun sevgili Peygamberine uymaktır. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de Habibim, de ki: “Cenab-ı Allah’ı seviyorsanız bana uyun, Cenab-ı Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.”

Mübarek Mevlid kandilinde, Kur’an-ı Kerim okumasını bilenler Kur’an okusunlar, bilmeyenler ise bilgileri dahilinde ki, sureleri okuyup dua etsinler. Cenab-ı Allah, bu mübarek ve Milli günlerimizde yaptığınız ibadet ve duaları kabul etsin.

O’na salat ve selam eder, Mevlid-i Nebi’nin aziz Türk İslam Dünyasına ve bütün Müslüman kardeşlerimize mübarek olmasını ve O’na layık ümmet olma bahtiyarlığına bizi erdirmesini Cenab-ı Allah’tan niyaz ederiz.

 

 

CUMHURİYET BAYRAMI:

 

 

Yüce dinimizin mübarek günlerini kutlamak, nasıl İmanımızın bir gereği ise, Türk Milli tarihinin mutlu günlerini kutlamak da şüphesiz Milli bir görevdir. Milletçe öğünmekte haklıyız ki, Büyük Türk Milletinin engin ve zengin tarihinde bayram olarak kutlamaya değer nice mutlu olaylar, büyük zaferler vardır.

 

 

Yakın tarihimizde başta gelen böyle mutlu ve en önemli bir olay ise, hiç şüphesiz Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanıdır.

Büyük Türk Milletinin genç, ihtiyar, kadın-erkek, er veya komutan olarak şuurlu bir şekilde ”Mehmetçik” leşerek bütünleşip, bütün güç ve imkanlarını ruh ve iman kuvvetiyle birleştirerek sağladığı büyük başarı onun, kendi kendini idareye ne derece layık olduğunu, dost düşman herkesin gözleri önüne seren zor bir sınav olmuştur.

 

 

Cumhuriyetin kurulması mücadelesini, Australia-Silver şehri, Brokin Hill savaşında, iki kahraman Türk’ün, yüzlerce Anzaklıyı öldürmüş ve yaralamıştır. Bu zaferi, riyakar “İhanet şebekesi” vatan hainleri unutmasın ve haddini bilsin.

Türk Milleti, asker bir millettir. Bunu 15 Temmuz da, riyakar “İhanet şebekesi” Cumhuriyet ve Atatürk düşmanı Feto’culara haddini bildirmiştir.

Tarihi gerçekler ortadadır. Mübarek Anadolu toprağının her noktasında şahlanan Milli iradenin dünya kamuoyuna ilan ettiği ”Ya istiklal, Ya Ölüm” kararından doğan kuvvet, karşı konulmaz bir güç haline gelip Cumhuriyet ve Kahraman Türk Mehmeçiği düşmanı olan raf bedeli şartını uygulayanları boykot ederek perişan edecektir.

 

 

Büyük Türk Milleti bu tarihi kararlarıyla artık kendi işlerini kendi iradesiyle yürüteceğini açıklamış oldu. Bunun gerçekleşmesi, ancak Cumhuriyet idaresiyle mümkün olabilirdi. İslam dinine uygun olan zaten Cumhuriyetti. Aynı zamanda Büyük bir devlet Başkanı vasfında olan Peygamberimiz, daima Ashab-ı Kiram ile istişarelerde bulunarak bu konuda Müslümanlara güzel örnekler vermiştir. Özellikle Harp işlerinde bu istişarelerine önem verir ve zaferler kazanırdı.

Cumhuriyet, yeni ve sağlam esaslarıyla Türk İslam alemini emin ve metin bir istiklal yoluna koyduğu kadar, asıl fikirlerde ve ruhlarda meydana getirdiği güvenlik itibariyle tamamiyle yeni bir hayatın müjdecisi olmuştur.

Bugünkü Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Milletin kendi iradesiyle kurulmuş olup, bu devlet şeklinin adı Cumhuriyettir.

 

Cumhuriyet idaresi, yönetim sistemi bakımından, gerçek demokrasiyi tamamlayan, tarihi Türk ticari ahlakının şartıdır. Ayrıca Türk sanayicisinin-Çiftçisinin, destek istediği noktalardan uzak olmaması ilkelerini esas alarak, hakimiyet millete ait olup, millet bu hakkını, Kur’an-ı Kerim İsra Suresi, ayet 16’nın mealini esas alarak kullanır.

 

Düşmana galip gelmek için okunacak dua:

 
“Bismillahirahmanirrahim,
İnna fetahna leke fethan mubina, ve yehdiyeke sıraten mustakima, ve mennasru illa min indillahil Azizi’l-Hakim, vellahu yueyyidu binasrihi men yeşau, ve kane hakkan aleyna nasru’l-mü’minine, feftah beyni ve beynehüm fetha, vec’al li min ledünke sultanen nasira, kale Rabbi’nsurni bima kezzebun.”

 

 

MANASI: “Muhakkak ki biz sana muazzam ve aşikar bir fetih ve zafer verdik. Seni doğru yola götürecek, sana şanlı, şerefli bir nasrat verecek.” (Al-i İmran, 126).

Düşmanı Yok Etme ve Zararından Kurtulma Duası:

 
“Bismillahirahmanirrahim,
Messethümü’l be’saü veddarraü, inna erselna aleyhim hasiba, feahaznahüm ahze azizin muktedirin ve ye’tihi’l mevtü min kulli mekanin, feleyse lehu’l yevme hahüna hamim, vela ta’amun illa min ğislin.”

 

 

MANASI:
(Yukarıdaki ayetler ayrı ayrı birer hüküm ifade ederler, bütün sıkıntıların önlenmesini husule getirir. Bütün mihnet ve meşakatları bertaraf eder. Cenab-ı Allah’a aşk ile sığındığında düşmanın şerrinden kurtulmuş olur. Merhametsiz insanlardan ve düşmanlardan Cenab-ı Allah’a sığınmak ve yukarıdaki duaya devam etmek lazımdır. Ancak bu sayede huzur ve sükun husule gelmiş olur.)

 

 

Değerli okuyucularımız,
Bu bilgiler, Türk tarihinin Dini-Milli konuları hatırlatmadan ibarettir. Önemli olan konu bu hakka, Büyük Türk Milleti olarak, sahip olmak ve onu nesilden nesile devretmektir.

Cenab-ı Allah, kalbinde Allah korkusu, ruhunda vatan ve Ay-Yıldızlı Şanlı Türk Bayrağı sevgisi olanların, vatana hizmet etmesini kendilerine nasip etsin. Amin.

Milli-Dini varlığımız bakımından önemi çok büyük olan bayramları kutlarken bugünleri bize armağan edenleri ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’Ü ve bu uğurda canlarını feda eden cümle vatan şehitlerini rahmet ve minnetle anar. Hastalara acil şifalar diler, bir an önce Allah COVİD-19 salgınından bizleri kurtarmasını dilerim. Amin

Ne Mutlu Türküm, Müslümanım Diyene

 

Kaynakça:
Dualar: Hindistan’nın ünlü bürokrat din görevlisi hafız Seyyid Asaf Ali
Diyanet İşleri Başkanlığı 207 No’lu yayını

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Aziz Atam, ruhun şad mekanın cennet olsun
‘CUMHURİYET’, bizi biz yapan ortak değerimizdir
Hicri yılbaşında huzur ve bereket bizimle olsun