Mevlid-i Nebevi ve yılbaşı özentisi

Mevlid-i Nebevi ve yılbaşı özentisi
29 Aralık 2014 09:48

Değerli okuyucular! Sohbetimizin konusu, Mevlid-i Nebevi ve Yılbaşı özentisi hakkında olacaktır.

 

Numan ALADAĞ H&H YORUM

 

Mevlid Kandiliniz Mübarek Olsun. Hayırlı Seneler Dileriz.

 

Ey: Yüce Türk İslam alemi! Asıl fazilet, ahlaksızlık ve cüzdan muhasebesi (Haram yemeye özenme) yapmaktan kaçınmak değil, ahlaksızlık ve cüzdan muhasebesini istememektir.

 

İmam Beyhaki kendi senediyle Resulullah’tan (s.a.v.) şu Hadis-i şerifi nakletmiştir: ‘‘Şüphesiz Allah (c.c) sizin aranızda rızık taksim ettiği gibi ahlak taksim etmiştir. Muhakkak Allahu Teala dünyayı sevdiklerine de verir, sevmediklerine de. Ama dini ancak sevdiklerine verir. Bir kul haram mal kazanır da sonra ondan harcarsa, onda bereket olmaz. Ondan sadaka verirse kabul edilmez. Peşindekilere (Varislere) bırakıp giderse o mal onu Cehennem’e götürmek için sebep olur. Şüphesiz Cenab-ı Allah kötülüğü kötülükle silmez aksine kötülüğü iyilikle siler.” buyuruyor.

 

Cenab-ı Allah bizleri, mübarek günlerde vicdan muhasebesi yaparak zamanını iyi değerlendiren kullarından eylesin dileklerimizle, sohbetimize başlayalım:

 

Ey Yüce Türk İslam alemi!

02-Ocak-2015 Cuma günü Mevlid Kandilidir. Takvim yılından (Yılbaşından) 2 gün sonra bu mübarek günü eda etmemiz, anlayanlar için, iyi bir sınavdır. Mevlid-i Nebevi, İslam alemi ve Büyük Türk Milleti için önemli dini günlerden biridir.

 

Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) Kameri aylardan Rebi’ülevvel’in 11 ci gününün 12 gününe bağlayan gecede dünyaya şeref verdikleri için, biz Müslümanlar bu tarihi mübarek bir gün sayarız. Mevlid günü ve gecesinin manevi değeri çok büyüktür. Kur’an-ı Kerim’in Enbiya Suresi ayet 107’de; ”Vema erselnake illa rahmetenlil alemin” ayeti celilesinde Cenab-ı Halık-ı Zülcelalin, alemlere rahmet olarak gönderildiğini ve ”Kainatı onun yüzü suyu hürmetine halk ettiğini müjdelediği Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)’ in doğum günüdür. Bugün, kainatın efendisi, varlık aleminin iftihar ettiği, insanlığın kurtarıcısı, dünyanın en büyük terbiyecisi, ilim irfannın ve gerçek medeniyetin kurucusu (Banisi) Hz. Mıhammed Mustafa’mızın doğduğu gündür. Putların yere serildiği, gerçek mabudun bilindiği gündür. Başka bir Hadis-i şeriflerinde, ”Ben sizin ahlakınızı ikmal için gönderildim.” buyuruyor.

 

EY YÜCE TÜRK İSLAM ALEMİ!

 

Ümmeti olmak şeref ve saadetine nail olduğumuz Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) teşrifleriyle kainatı nurlandırdığı bu gecede sadakat ve samimiyetle Müslümanım, haram faaliyetlerden gözü olmayanların ve haram faaliyetlere göz yummayanların yapacağı bazı vazifeler vardır: Böyle bir nimet-i bir nebze de olsa yerine getirmek ve aile efradımıza getirttirmek başlıca demirbaş görevlerimizden biri olmalıdır. Bu mübarek Mevlid-i nebevi günü ve gecesinde Allah-ü Teala’ya; ibadet ederek, Kur’an- Kerim okuyarak, kaza namazı kılarak, sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed’e salat-ü selam getirerek, secde ve duada bulunarak şükranlarımızı sunmalıyız.

 

Yüce Türk İslam aleminin en güzel dini adetlerinden biri de, böyle mübarek günlerde, kabristanları ziyaret ederek, Kuran- Kerim ziyafeti ile onların ruhlarına hibe etmektir.

 

Türk İslam kültürünün en güzel adetleri; böyle mübarek günlerde, imkanı olanların kabristanları ziyaret edip, atalarımızın, sevdiklerimizin ve Ay yıldızlı şanlı Türk bayrağının dalgalanması uğruna şehit olanların ruhlarına Kur’an-ı Kerim ziyafeti sunarak, onları Rahmet ile anmaktır. İhtiyacı olan fakir fukarayı, tasarruflarımız imkanları ile sevindirmeliyiz. Mü’minlerin böyle mübarek gün ve gecelere saygı göstermesi dini ve Milli vazifesidir.

 

EY YÜCE TÜRK İSLAM ALEMİ!

 

Dünyanın en misafirperver milleti Türk Milletidir. Bu misafirperverlik tarih tarafından da onaylanmıştır. Bir örnek verelim: Kahramanmaraş-Şanlıurfa-Elazığ-Trabzon ilerine, 10-15 gün misafir olduğunuz zaman, şeker hastalığına yakalanma riskiniz, %70 civarındadır. Bu da, Büyük Türk Milletinin misafirperverliğini onaylıyor. Günümüzdeki iktisadi demokrasinin yoksulluğu, sosyal huzursuzluğun, ahlaki çöküntünün ve ruhi bunalımların sebeplerinden birisi de, Allah (c.c) ın en güzel surette yaratmış olduğu vücudu, haram, rüşvet, kumar ve içki ile zehirleyip, hastalıkları davet etmektir. Müslümanlık ve Vatan sevgisi ruhunu taşıyan, takvim yılına (Yılbaşı) gösterilen sosyal hareketliliği, neden dini, Milli gün ve gecelerimizde aynı duyarlılık gösterilmiyor? O zaman haram olan hediyeleşme ve ahlaksızlıklara neden ilgi gösterdiğimizin muhasebesini yapmalıyız! 365 yaprak (Gün) geçti ve geçen bu günlerde ne gibi hayırlara vesile olacak faaliyetler yaptık diye matematiksel hesabını yapmamız gerekmiyor mu? Haram çemberinin içinde yer alan kumar ve şans oyunlarına odaklandığımız zaman, Müslümanım, Müslümanlığı savunuyorum demek; aldatmaktan başka bir şey olur mu Allah aşkına? Şans oyunları demek, kumar demektir. Şans oyunlarından, faizden ve rüşvetten hayır ve bereket bekleyenlerin ve göz yumanların, soyuna bakıldığı zaman gerçekler ortaya çıkacaktır. Anlattıklarımız yanlışsa, hodri meydan! ”Kumar ve şans oyunlarından hayır gören birisini gördünüz mü?” O para gözlüdür. Gözlü olan bir mal-mülk ve haramdan hiç bir zaman, bereketi ve huzuru gören varsa buyursun söylesin?

 

Ey Yüce Türk İslam alemi!

 

Son yıllarda terör, rüşvet, kara para, tembellik, değişik haram faaliyetler, cüzdan muhasebesini Vatan sevgisinin üstünde tutan, uzmanlık dalında tecrübesi olmayanları menfaatler müşterektir ahlakı ile adam kayırarak tasarruflarına sorumluluk verme sorunlarını yaşamaktayız. Ayrıca bilimsel, deneyimsel iş bilgisizlikleri, ülkeyi ekonomik ve stratejik konularda zora sokma noktasına getirir. Ayrıca cehaletin kol gezdiği, ahlak ve faziletin yok olduğu ve iş başında olan Türkiye Cumhuriyeti hükümetine yardımcı olma yerine, kıymetli zamanını zayi ederek hükümeti yıpratmak gibi bir dönemi yaşamaktayız. Bu tür faaliyetler de ülkeyi hem siyasi hem de ekonomik darboğaza sürüklemek demektir. Allah korusun.

 

Vicdan yerine, cüzdan, kin ve nefretin yaygın bir şekilde yer aldığı ve insanları çalışarak üretime teşvik etme ahlakından eser kalmadığı bir dönemi yaşıyoruz. Sanayi ötesi toplum olma düşüncesinden ve üretimden mahrum olan bir ülkede, elbette ki, içkiye tembelliğe, ahlaksızlıklara olan ilgi ve haram kazanç elde etme faaliyetlerinin çemberi genişleyecektir. İhracat ithalatın galibi olmadıkça, iyiliği kötülüğüne galibi olmayan bir toplum, her zaman kullanılmaya ve menfaatler müşterektir ahlakının yerleştirilmesine müsaittir. Allah korusun.

 

Maliye Bakanı Mehmet ŞİMŞEK’in, ”Yolsuzluk yapanın Allah belasını versin” özdeyişi ne kadar doğru ve yerindedir. Ruhunda, Allah korkusu ve Vatan sevgisi olanların bu özdeyişi daima hatırlayıp, ders almaları gerekir.

 

Yarabbi; doğru yol olarak gösterdiğin ve en büyük nimet olarak ihsan ettiğin İslam dininin yolunda zamanını vicdan muhasebesi yaparak değerlendiren ve hidayetin ile cümle Yüce Türk İslam alemini sabit kıl! Ahiret ve dünya için, vicdan muhasebesi yapan ve sabır eden kullarından eyle.

 

Vatan şehitlerini, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu M. Kemal Atatürk’ü ve değerli okuyucularımızın atalarını rahmetle, Gazileri minnetle anar. Hastalara acil şifalar dileriz.

 

Uygur Türklerinden, Dr. Ömer Fadıl Hanoğlugil: ”Can sıkıntısını ve stresi yenmek için, içki ve sigara içme yerine, çok etkili bir faaliyetim vardır. Bu faaliyet 10 kuraldan ibarettir: Halkın arasına karışıp her gün 10 kişiye imkanlarım dahilinde iyilik yaparım.” diyor.

 

Kaynakça

Diyanet İşleri Başkanlığı Yayın No: 207
Hadis-i şerifler: Örnekal Cami-i hatiplerinden, Hasan Burkay
Numan Aladağ’ın, 1985-2014 yılları arası yurtdışı gezi notları.

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Aziz Atam, ruhun şad mekanın cennet olsun
‘CUMHURİYET’, bizi biz yapan ortak değerimizdir
Hicri yılbaşında huzur ve bereket bizimle olsun