Metin Feyzioğlu: ‘Kamusal alan diye bir yanlış yaptık’

Metin Feyzioğlu: ‘Kamusal alan diye bir yanlış yaptık’
24 Eylül 2013 20:33

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde okuyan bir grup öğrencinin kurduğu Halkçı Hukuk Kulübü’nün düzenlediği panelde konuşan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, 28 Şubat dönemindeki bazı uygulamaların yanlış olduğunu belirterek, “Kamusal alan diye bir yanlışlık yaptık. Bu devlet, bu devleti yönetenler yanlış yaptı. Hiç kızmayın. Burası kamusal alan mı? Burada hizmet alıp veriyor musunuz? Sohbet ediyoruz. Kamusal alandayız. Ne demek bazı öğrencilere ‘Sen giremezsin’ denmesi, ne hakkımız var? Hiç hakkımız yok” diye konuştu.

AYNI ACILARI BAŞKASINA YAŞATAMAZSIN

O gün yapılan yanlışlıkların bugün yapılan yanlışları haklı çıkarmayacağını belirten Feyzioğlu, “Sen bu haksızlığı yaşadıysan, aynı haksızlığı başkasına yaşatamazsan. Yaşatıyorsan öç alıyorsundur” dedi.

LAİKLİK İLKESİ KİMSEYİ İNCİTMEMELİ

Feyzioğlu, cumhuriyetin kurucu temel ilkelerinden birinin laiklik olduğunu kaydederek, “Atatürk’ten sonra laiklik uygulamalarında bazı hatalar yapıldı. Laiklik ilkesini kimseyi incitmeden uygulamak zorundayız. Birbirimizi kategorize etmemiz lazım. İnsanların ne giydiğine, neye inandığına, Ramazan ayında oruç tutup tutmadığına göre değerlendirmesini yapamayız. Ne başını örten belli bir kategoridedir ne de örtmeyen” diye konuştu.

BARIŞ VAZGEÇİLMEZ İLKE

Cumhuriyetin vazgeçilmez ilkesinin “Yurtta barış, dünyada barış ilkesi” olduğuna inandığını söyleyen Feyzioğlu, “Bu birilerinin telaffuz ettiğinin aksine hiçbir şekilde şahsiyetsiz, pasif dış politika ilkesi değildir. “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesi sadece dış politikayla ilgili değildir. Yurtta barış, dünyada barış. Gelin bunu analiz edelim. Yurtta barış kısmını alalım. Yurtta barış olabilmesi için ne gerekir? Bir, yurtta barıştan söz edebilmemiz için hukuki güvenlik ihtiyacımız var. Hukuki güvenlik için başka vazgeçilmez bir ilkeyi, eşit yurttaşlık ilkesini kabul etmemiz gerekir. ‘Ben istediğim kadar eşit değilim’. Dünün yanlışlarını tekrar edip duramayız” dedi.

MEZHEPÇİLİK VE ETNİK AYRIMCILIĞA DİKKAT

Feyzioğlu, Türkiye’nin emperyal güçler tarafından oluşturulduğunu iddia ettiği bir fay hattı üzerinde olduğunu söyleyerek, “Kendimize gelmezsek eğer, kırılmanın bize de yansıyacağı iki fay hattı; mezhepçilik ve etnik ayrımcılıktır” dedi. Bunun, cumhuriyet tarihinin en ciddi tehdidi olduğunu öne süren Feyzioğlu “Farklı siyasi görüşlerden geliyor olabiliriz.  Bütün bu farklılıklara rağmen ne olur şunu hatırlayalım. Şu zemin var ya şu zemin. Aynı ülkenin topraklarına basıyoruz. Bu topraklar çatlarsa, bu gemi su alırsa hepimiz, hangi etnik kökenden bakılmaksızın, hepimiz göçük altında kalırız. Ciddi düşünmek zorundayız. Bu neslin şansına, kendisi yaratan bir bilgeliğe sahip olduğunu düşünüyorum. Öğrenmek zorundayız. Bende buradan bazı şeyleri öğrenip gitmek zorundayım” diye konuştu.

BİZİM PARÇALANMAMIZ, PARAMPARÇA OLMAKTIR

Suriye’de yaşanan mezhep kavgasına dikkat çeken ve Mısır’daki katliamları eleştiren Feyzioğlu, “Bizim parçalanmamız, paramparça olmaktır. Mahallelerin, sokakların birbirine düşmesidir. Ben öyle bir Türkiye’de yaşamak istemiyorum. Sizin de öyle bir ülkede yaşamanıza asla yüreğim razı gelmez”dedi.
Öğrencilerin sorularını da yanıtlayan Feyzioğlu esprileriyle de zaman zaman güldürdü. Trafik yüzünden konferansa geç gelen Feyzioğlu yaklaşık bir saat boyunca öğrencilerle sohbet etti.