Federal Alman Başbakan Merkel Alman parlamentosunda yaptığı konuşmada Avrupa Konseyi Temsilciler Meclisi’nin aldığı Türkiyi’yi gözetim kararına da değindi.

 

 

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 
Ve, değinirken Erdoğan ve hükümetinin, “kararı tanımıyoruz” çıkışına sert olmayan bir şekilde, böyle biraz öğretmen gibi bir tavsiyede bulundu.

 
Dedi ki Erdoğan ve hükümetine hitaben, “Türkiye AKPM’nin değerlendirmesini göz önünde bulundurmalı.”

 
Merkel yani, kontroversiyel bir tartışmaya girmedi, tavsiyede bulundu sadece.

 
Tabii, Merkel konuşmasında Erdoğan ve hükümetini ifrit eden referandum seçiminin raportörü Michael Lİnk’i övdü ve ona teşekkür etti ve de, “Türk hükümeti, bu rapora, rapordaki sorulara ve referandum kampanyasının adil şartlar altında yürümediği yönündeki eleştirilere vereceği yanıtla kendini ölçecek.” sözleriyle epeyce de diplomasi anlamında ağır konuştu ama yine de cepheleşmeye girmedi Erdoğan ve hükümeti ile.
Bunu bir kenara koyalım…

 
Öte yandan bu hafta sonu AB dışişleri bakanları toplanıp, Türkiye’yi de tartışacaklar.
Mevlüt Çavuşoğlu da davetli ve koştura koştura gidecek.

 
Bu toplantı öncesi Avusturya Dışişleri Bakanı Kurz bir mektup yazarak AB Komisyonu’na, Türkiye ile münasebetlerin yeni bir kategoriye sokulması için (yani müzakereler bitsin, onun yerine komşuluk ilişkisi kuralım anlamında) talepte bulundu.

 
Ancak bu talebi yerine gelmeyecek Kurz’un.

 
Zira reelpolitik anlamda AB Konseyi buna yanaşmayacak.

 
Merkel’in ses tonu da zaten bu yüzden sert çıkmıyor.

 
Reelpolitik derken, AB Türkiye’nin önünü açmıyor, yani tek bir müzakere faslı bile açmıyor, ki, bu aslında de facto üyelik ilişkisinin dondurulmasıdır ama onu tamamen bırakmıyor da.

 
Hem sınır ve mülteci kontrolünde Erdoğan’la ilave ve daha büyük sorunlar yaşamak istemiyorlar hem de şuna inanın toplantılarına gelen Mevlüt Çavuşoğlu’nun bile Erdoğan’dan farklı olduğunu ve bunu genele de teşmil edersek Türkiye’de halkın çoğunun, AKP hükümetinin önemli bir kısmının vs. Erdoğan’dan muzdarip olduğunu düşünüyorlar ve muzdarip olma hali AB içinde Türkiye’ye karşı muhtemel agresyonları azaltıyor.

 
O kadar ki, referandumda çok fazla hayır oyu çıkması AB Komisyonu’nun geneişlemeden sorumlu komiseri Hahn’ı bile yumuşattı.

 
Hahn hayır oylarına çok vurgu yaptı ve bu hafta sonu yapılacak dışişleri bakanları toplantısında Türkiye ile müzakerelerin durdurulması çağrısını desteklemeyen açıklamalar yaptı.

 
Önceden Hahn Türkiye’ye karşı çok sertti, referandum sonuçlarında çalıntılara ve usülsüzlüklere rağmen yüze 49 hayır çıkması Hahn’ın söylemini değiştirdi.

 
Hayır oyu veren yurtsever Türkler, sakın oylarınızın boşuna gittiğini asla düşünmeyin.

 
Siz (ben de tabii) Türkiye’nin bu dünyadaki onur taşlarısınız.

 
Onu diyordum, AB şu anda Türkiye ile ilişkileri belli bir tempo ve düzeyde sürdürmeye kararlı.

 
Olay değişirse idam cezası gelirse değişir.

 
Bu arada bu hükümet şov yapıyor içerde bize ama bir yandan da AB’den gelecek paraları bin türlü proje ile rezerve etmiş durumda.

 
Halen değişik projeler için 1.5 milyar Euro’luk bir para anlaşması yapılmış durumda AB ile, geriden gelecek bir 3 milyar daha var.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 

---

Yazarın Son Yazıları:
Özel-İmamoğlu-Yavaş ekseni
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor
Köfteden de gitti birkaç puan