Meral Akşener: İsmail Kahraman’ın damadının hastanesine kayyım atandı; Tayyip Bey’in damadı FETÖ okulundan mezun

Meral Akşener: İsmail Kahraman’ın damadının hastanesine kayyım atandı; Tayyip Bey’in damadı FETÖ okulundan mezun
6 Haziran 2018 09:03

İyi Parti Genel Başkanı ve partisinin Cumhurbaşkanı Adayı Meral Akşener, “Bir FETÖ mücadelesi yaptığını iddia ediyorlar. Teflon tava gibi yapışmayacak sanıyorlardı üzerine. Kadınlar bilir çizilirse yapışmaya başlar. Atma zamanı geldi. İsmail Kahraman’ın damadının hastanesine kayyım atandı. Tayyip Bey’in damadı da FETÖ okulundan mezun” ifadelerini kullandı.

 

 

İçişleri Baknı olduğu döneme ilişkin fail-i meçhul cinayet iddialarını değerlendiren Akşener, “Fail-i meçhullerle ilgili olarak bir komisyon kuruldu. Oraya tanık veya bilgisine başvurulacak kişi olarak ben hiç çağrılmadım. Çünkü yok da onun için” diye konuştu.

 

Akşener, HDP’nin Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş ile anısını şöyle anlattı:

 

“İkincisi biz Selahattin Demirtaş bey ile Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı döneminde partilerimizin görevlendirmesiyle biz Çin’e gittik. Yarı minibüs gibi bir araçta geziyoruz. Demirtaş bana döndü ve senin polislerin beni bir dövdüler dedi ki. Kaç tarihindeydi dedim 1987 dedi. Ben o zaman Yıldız Teknik Üniversitesi’nin Kocaeli fakültesinde yüksek lisans yapan biriydim. ”

 

 

Habertürk TV’de Fatih Altaylı’nın Teke Tek programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. İşte Akşener’in konuşmasından başlıklar:

 

 

Bizim seçmen kitlemiz CHP ile farklı. Sürekli kaybetmekten kendini kötü hissettiren seçmene İnce kendini iyi hissettirdi. Sadece CHP seçmeninin mutlu olduğu bir süreç bu. CHP’nin 6 oka ‘evet’ oyunu basacak seçmeninin oy vereceği yer kendi partisidir. Merkez sağdaki seçmen bize geldi, o duruyor. CHP’den gelecek olan bize geldi. Bu da Trakya’nın ve İzmir’in merkez sağı.

 
“Her şehirden milletvekili çıkaracağız”

Bizim seçmen havuzumuz, yani MHP’nin hitap ettiği milliyetçi muhafazakar kitle. İç Anadolu’da inanılmaz şaşırtıcı sonuçlarımız var bizim. Mesela Adana’da ve Hatay’da şaşırtıcı bir ilgi vardı. Çok mutluyum. Buralar daha farklı siyasi tercihlerde bulunan şehirlerimiz ama ilgi çok güzeldi. Çankırı, Kırıkkale… Her şehirden milletvekili çıkaracağız.

 
“FETÖ’cüysem verin talimatı”

İki buçuk yıldır bana söyleniyor. MHP’nin genel başkanlığına aday olduğumdan beri söyleniyor. Siyasetçi kılıklı insanlar dedikodu yaptılar. İftira haline geldi. Ben dedim ki belge ve bilgi olanlar dehal savcılığa başvursunlar dedim. İspatlamayanlar şerefsiz olarak geziyorlar. Bir FETÖ mücadelesi yaptığını iddia ediyorlar. Teflon tava gibi yapışmayacak sanıyorlardı üzerine. Kadınlar bilir çizilirse yapışmaya başlar. Atma zamanı geldi. İsmail Kahraman’ın damadının hastanesine kayyum atandı. Tayyip Bey’in damadı da FETÖ okulundan mezun. İşler ortada. Çaycısı, çorbacısı hapis, ihanet faslı uçtu gitti. Kendilerine emanet edilmiş çocukları ziyan ettiler.

Ben kimim ki? Dokunulmazlığım yok, bir şeyim yok. Parti üyemiz bir ağır ceza hakimi, yıllarca FETÖ ile mücadele etmiş bir arkadaşımız, Halk Bankası ile ilgili bir tweet attı ve banka bu arkadaşımıza dava açtı, arkadaşımız tutuklu.

 
“İsmail Kahraman’ın damadı FETÖ’cü çıktı”

Buradaki en önemli söz ‘aldatıldık’ sözüdür. Bu arkadaşlar teflon tava gibi. Üstlerine bir şey yapışmayacaklarını zannediyorlar. Bu teflon tavayı atma zamanı geldi. Diğer taraftan İsmail Kahraman bey ile mahkemelik olduk. Kendisi bana ‘Meral Kılıçdaroğlu’ dedi. Ben kendisine mektup yazdım ve ‘Belam’ dedim. Hakimler bunu hakaret olarak algıladı ve mahkeme devam ediyor. Sonra bu muhteremin damadı FETÖ’cü çıktı.

Harp okulu öğrencileri, 5 günlük er, komutanı desin bakalım ‘şuraya gidiyoruz’ bu çocuk ‘hayır’ diyebilir mi? Diyemez.

Vatandaşların cebinden çıkan 2.5 milyar dolarlık vergiyi TRT harcıyor. Hükümetin borazanı durumda. Bunu düzenleyeceğiz.

 
Abdullah Gül’ün adaylığı

Bir kere Sayın Gül ile ilgili menfi bir düşüncem yok. Ben kim olursa olsun partimizin ilan ettiği aday olarak geri çekilmeyeceğimi söylemiştim. Hatta bu çatı aday ben bile olsam kabul etmeyeceğimi söylemiştim. Referandumda gördük ki farklı farklı grupların yapmış olduğu çalışmalar Türkiye’de kurulmuş olan o tahterevalli oyununu bozdu. Sayın Erdoğan’ın kurduğu bir mantık üzerinden tanımlandı her şey. 16 Nisan’da bunun farklı olduğunu gördük. Ve nitekim o günün şartlarıyla her şey farklı olmasına rağmen hadi doğru kabul edelim yüzde 51’e 49 çıktı.

 
“Erdoğan 2. tura kaldığımda beni ciddiye alacak”

“Medyada görünmüyorsanız başka bir yol buluyorsunuz. Kalabalık güçtür. Mitinglerim muhteşem. Sayın İnce’nin hitap ettiği kitle ile benim kitlem farklı.CHP’nin seçmeninin mutlu olduğu bir dönem İnce için. CHP’den bize gelecek olan geldi zaten. Bizim seçmen havuzumuz milliyetçi-muhafazakar kitle.

Hatay mitngim beni şaşırttı. Selçuklu coğrafyasında iddia ediyorum her şehirde vekil çıkacak.

 
YÖK’ü kaldıracağız

İlk iş olarak devlet kurumlarını denetleyeceğiz. Hazineden ne kadar alıyorlar, ne yapıyorlar. YÖK’ü kaldıracağız, TRT’yi satacağız. Milletin vergisini çarçur ediyorlar.

Sayın Erdoğan korkuyor benden. Siz korktuğunuzu dikkate alır mısınız? Kendisi ne zaman beni dikkate alacak? 2. tura kaldığımda. Zaten sayın Erdoğan CHP’den oy istemiyor. Orayı şeytanlaştırarak yüzde 65’lik sağın her renginden oy almaya çalışıyor. Göreceksiniz, ikinci tura ben kalacağım. Bunu hem anketler, hem sağ seçmen söylüyor.

Ben 9 Kasım 1996’da İçişleri Bakanı oldum. 8 ay sonra da iktidardan düştük. Şeytan taşlamaktan namaz kılmaya vakit olmadı. Türkiye’de güç atfedilenlere ağır eleştiri ya da eleştiri ötesi tavır koymanın maliyeti var. Maliyeti olduğu için o zaman da seçilmiş kişi ben oldum. İki hikaye anlatacağım size. Birincisi Cizre’de. 27 yaşlarında bir genç telefon satıyor, insanlar vardı ‘çıkın’ dedim. ‘Oğlum evli misin?’ dedim, ‘nerede Meral abla kızların hepsi okuyor’ dedi. Şimdi bu birinci tespit.

 
Demirtaş ile anısını anlattı

İkincisi biz Selahattin Demirtaş bey ile Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı döneminde partilerimizin görevlendirmesiyle biz Çin’e gittik. Yarı minibüs gibi bir araçta geziyoruz. Demirtaş bana döndü ve senin polislerin beni bir dövdüler dedi ki. Kaç tarihindeydi dedim 1987 dedi. Ben o zaman Yıldız Teknik Üniversitesi’nin Kocaeli fakültesinde yüksek lisans yapan biriydim.

 
“Fail-i meçhullerle ilgili komisyona tanık olarak bile çağrılmadım”

Fail-i meçhullerle ilgili olarak bir komisyon kuruldu. Oraya tanık veya bilgisine başvurulacak kişi olarak ben hiç çağrılmadım. Çünkü yok da onun için. Çağrılanlara da baksınlar hepsi Tayyip Bey ile beraber.

 
“Abdullah Gül ile ilgili teklifi ben bozdum”

Abdullah Gül’ün adaylığını isteyen çok garip bir grup varmış. Bunlar Gül’ü çatı aday olarak istediler. HDP’nin de razı olduğunu söylediler. Burayı ben bozdum. Sonuç itibarıyla Kürtlerden bana oy gelmeyeceği söylendi.

Kürtlerin hiç oy vermeyeceğini dillendiren HDP’li Sırrı Süreyya Önder. Sonra da ikinci turda Tayyip Erdoğan’ı destekleyeceğimi söyledi. Bu çok manidar.

Benim arkadaşlarıma ‘hadi biz parti kuralım, 3. bir yola ihtiyaç var’ dediler. Dolayısıyla geçmişin merkez partilerine benzeyen fakat 21. yüzyılın değerlerine sahip çıkan bir parti kurulması lazım dediler ve herkes taşın altına elini koydu. Parti genel merkezimizi bizim sanıyorlar, hayır kiralık. Bunların hepsi imece usulü yapıldı.

 
“Manevi değerlerimize dair ne varsa ucuzladı”

Türkiye’de paraya dair ne varsa çok pahalandı. Ama manevi değerlerimize dair ne varsa ucuzladı. İmece ucuzladı, komşuluk ucuzladı, ahlaki değerler ucuzladı, hiçbiri yok. Şimdi bu perspektiften bakınca imecenin ne olduğunu unuttu bizi yönetenler.

 
“Fatma Şahin tatava yapmasın”

Gaziantep Belediye Başkanı Fatma Şahin tatava yapmasın. Kamyonları çekip Sayın Erdoğan’ı 15 dakika orada bekletsin bakalım ne oluyor. Belediye çöp konteynerları ne demek? Ablanın Fethullah Gülen için yaptığı salya sümük konuşmaya bakmak lazım.

Siz iki milletvekili çıkan bir yerde 1 milletvekilini alıyorsanız siz çok güçlüsünüz demektir. İstanbul’da, İzmir’de iyiyiz. Ama en önemlisi İYİ Parti olarak Diyarbakır’dan milletvekili çıkarıyoruz biz. Ve en önemlisi Edirne adayımız Edirne’de yaşıyor. Diyarbakır, Kayseri vs tüm adaylarımız kendi memleketlerinden aday.

Biz 4 milyon mülteciyi ülkemizde barındırıyoruz. Ben de göçmenim. Ama Suriye’nin içine elini iktidar soktu. 2 haftada Şam’da namaz kılacaktık. Güçlü bir Suriye kime faydalıydı? Bize faydalıydı. Ne kadar para harcadık? 150 milyar lira Türk parası harcadık.

 
“İsrafa karşı savaş açacağız”

 

 

Biz insanları haciz elemanlarından kurtarmak istiyoruz. İktidar yoksulluktan beslenerek iktidarlığını sürdürdü. Yandaş müteahhitlerin borçları silindi kimse ağzını açmadı. Yandaş müteahhitlerin vergilerinin affedilmesi doğru değil. Parayı nasıl bulacaksınız? Bir defaya mahsus olan bir iş bu. Duyumu Umumi borçlarını biz bitirdik, komşusu açsa ne yapacak. Kredi kartı borçlarını alıp kumar oynamışsa bunlar değil. Mehmet Şimşek araba kiralamalarıyla ilgili itiraz olduğunda fındık fıstık parası demişti. Müthiş bir israf var, israfa karşı savaş açacağız.

Yandaş müteahhitlerin yaptığı fahiş fiyatlı binalara taşındılar. Dar gelirlilere kira gibi peşinatı olmayan sonradan satın alma imkanı ona tanınan, sosyal projeden bahsediyoruz. TOKİ’yi bir kere olması gereken yere çekeceğiz, orası oldu bir çiftlik. Sosyal konut yapılıyor, peşinat veriyorsunuz, kredi alıp ödüyorsunuz. Bizim ki kira şeklinde başlayabilen sonra alınan. Devlet yapacak.

 
“Yusuf Halaçoğlu’nun kırgınlığı yok”

 

 

Yusuf Halaçoğlu benim hocamdır. 1. sıra Kayseri’de onundu. Evini İzmir’e taşımış. Ben de ona durumu anlattım. Kesinlikle bir kırgınlık yok. Şu an yurt dışında ve oradaki Türklere İYİ Parti’yi anlatıyor.

İktidardaki arkadaşlar biriyle el sıkışmadan iş yapamıyor. Polis, öğretmen, asker, yargıç devletin olmalıdır. Siz askeriyeye herhangi bir örgüt mensubu olanları dolduramazsınız. Bunlar devletin memurları olmalıdır.

 
İşsizlik sorunu

 

 

Her yere üniversite açıldı. Bizim ekonomiye bakışımız hukukun üstünlüğü, demokrasinin uygulanması ve eğitim. Şu anda demokrasi ve hukuk olmadığı için eleştiren hapse gittiği için insanların nefes almasını sağlanması lazım. İstanbul’daki havalimanı tamamen şahsın ve yolcu teminatı var. Bunu kim yaptı? Bu devlet yaptı. Büyük projeleri devlet yapar, küçük projeleri özel sektör. Daha ucuz mal olur. İsraf çok, yolsuzluk var. Gençler o kadar umutsuz ki. Dar gelirli ailelerin yaşadığı yerde kader ve keder var. Hayal kuramıyorlar. “Bir kuş olup bu ülkeden uçup gitmek istiyorum” dediler. Çılgın projeler yerine temelinde insanların mutlu olduğu projeler yapacağız. Huzur ve refah getirecek bir anlayışla yerine getireceğiz vaatleri.

 
“Hiçbir gazeteciye tazminat davası açmadım”

 

 

Hiçbir gazeteciye tazminat davası açmadım. Basının görevi eleştiridir. 2,5 trilyon dolar ile ne yaptı?

 

 

Atatürk döneminden gelen bütün sanayi tesislerini sattılar. Gıdanın her çeşidi ithal ediyorsunuz. Hayvancılık neden bitti? Mehmet Şimşek İngiltere’de ne yapıyor? Meslek liselerini ortadan kaldırdılar. Biz 4 milyona yakın Suriyeliyi barındırıyorlar. Mübadil göçmeni bir ailenin kızıyım. Suriye’nin içine elini iktidar soktu. Güçlü bir Suriye kime faydalıydı? Bize. Arka planında yapılan görüşmeleri biliyorum. Esad bunlarla ahbaplık yapıyor. Bir hayal aleminde giden bir iş. Kendilerini müsman dünyasının lideri kabul ettiler. Esad, “Türkiye’den uzak durmuştur ailem. İlk defa siz benim arkadaşım oldunuz umarım yanılmam” diyor.

 
“10 sene sonra müthiş bir kriminal problemi olacak”

 

 

10 sene sonra müthiş bir kriminal problemi olacak. Ben göçmen gelmiş insanları kovmak anlamında demiyorum ama herkes ülkesinde mutludur. Bu insanların ülkelerini dönmesi ilk önceliğimiz.

Mesela İsrail konusunda, 9 şehit var. “One minute” denildi ekmeğini yediler, tazminat aldılar ve Erdoğan, “Bana mı sordunuz” dedi. Parlamenter sisteme dönüş yapacağız. Millet İttifakı olarak bu konuda mutabıkız. Onun yol haritasını çizeceğiz.

 
Gıda ithalatındaki artış

 

 

”Bizim gibi ülkeler problemlerini doğru tespit edemezler ve kaynaklarını da doğru kullanamazlar. Biz doğru tespit ederek kaynağı da doğru kullanıyoruz. Huzur, refah ve birbirimize güvenmeyi yaratacağımız anlayış ile bu dediklerimizi de hayata geçireceğiz. Hiçbir gazeteciyi mahkemeye vermedim. Ben hiçbir gazeteye tazminat davası açmadım. Bu yüzden eleştirebilir, hesap sorabilirsiniz.”

 
“Bir insan her şeyi bilir mi?”

 

 

”Yerli uçak yapacağız… 2007’den beri uçaklar havadan inmedi aşağıya. Bütün sanayi kuruluşlarımız satıldı. En son şeker fabrikaları satıldı. Amerika kendi çiftçisini koruyor. Geleceğin en büyük sorunları gıda, tarım su savaşlarıdır. Mısır, soğan, sarımsak ithal ediyorsun. Gıdanın her şeyini ithal ediyorsun. Mili-yerli diyorlar. Milli yerli bir tarım politikanız olması gerekmiyor mu? Pancarı bitirirsen, küspeyi bitirirsin. Yoksulluk diye bir ekonomik mantıkları var. Yoksulluktan beslenen ekonomi politikaları var. Beton ekonomisi, laf ekonomisi. Sayın Erdoğan her şeyi biliyor. Ya bir insan her şeyi bilir mi? İngiltere’ye para bulmaya gitti, geldi dolar fırladı. Mevlüt Çavuşoğlu Amerika’da, Mehmet Şimşek İngiltere’de ne yapıyor? SEKA böyle satıldı. Özelleştirmeye kaşı değilim. Fabrikaların içi boşaltılıyor ya AVM oluyor ya da TOKİ.”

 
”Güçlü bir Suriye bize faydalıydı”

 

 

”Ayran gönüllü bir ruh hali var. 4 milyona yakın Suriyeliyi mülteci olarak ülkemizde barındırıyoruz. Ben insan karşıtı değilim. Suriye’nin içine elini iktidar soktu. Güçlü bir Suriye kime faydalıydı, bize faydalıydı. Beşar Esad ile derin bir ahbaplık kuruluyor, buna itirazımız yok. Müslüman dünyasının reisi kabul ettiler kendilerini. Batılıların Türkiye’deki siyasetçilerle ilgili anlayışı vardır, direk konuşmazlar, övgüden hoşlanırlar. Var ya bir adam ver mehteri… Herkes vatanında mutludur. Derhal Suriye’deki ilişkileri düzeltmek ve bu kişileri memleketlerine geri döndermek ilk işimiz olacaktır.”

”İyi bir kadromuz var, ben tarihçiyim. Ülkelerle olan ilişkilerin tarihini bilmek zorundasınız. Uluslararası arka palanını biliyorum. Ben ekonomiyi değil ekonomist kadroyu yöneteceğim. Türkiye’nin yönünü Orta Doğu’ya doğru kırdılar. Zannetiler ki orası ağası paşası olacak. S400’lerle ilgili bir duyumum var, sarayın korunması için alındığı şeklinde. Umarım doğru değildir. Şeffaf bir dış politika, muhataplarla açık, ilkeli ve ciddi. Burada ‘ey’ yapıp 3.5 saat konuşup Osmanlı tokatı atıp şeker fabrikası satamazsınız. Ey çekerken düşünmeniz gerek. Bilgisizlik , tecrübesizlik ve teoriyi gerçek zannetmek. ABD ile, Rusya ile iyi ilişkiler kimin işine yarar, bizim işimize yarar. Hala OHAL devam ediyor böyel bir şey olur mu. Şartlar bu şekildeyken yabancı yatırımcı gelir mi gelmez, yerli yatırımcı yatırım yapar mı?”

”Önce OHAL’i kaldıracağım. Bir parlamenter sistem Kılıçdaroğlu ve Karamollaoğlu ile görüştüm. Bu sistemi iyileştirerek hangi tarihlerde milletimize sunacağız bunun yol haritasını çizeceğiz.”

 
FETÖ ile mücadele ve Gülen’in iadesi

 

 

”FETÖ ile mücadele sürecek mi” sorusuna Akşener ”İktidardaki arkadaşlar bizim, birileri ile el sıkışmadan yapamıyorlar. Mutlaka el sıkıştıkları birileri oluyor. Polis, yargıç, öğretmen devletin olmalıdır. Siz askeriyeye herhengi bir örgütü dolduramazsınız. Partimiz kurulduktan 2 ay sonar FETÖ ve benzeri gruplarla iş başına geldiğimizde nasıl mücadele edebileceğimiz tartıştık ve sonuç çıktı. Bunu da basınla tartıştık. Çok ciddiye alınması gereken bir mücadele yolu bu. Biz FETÖ ile mücadele etmezsek onlar bizimle mücadele eder.”dedi.

”Ben gelmesi gerektiğini düşünüyorum. Bir devletseniz rol icabı iş yapamazsınız, ciddi olmanız gerekir. Türkiyen’nin ciddi olmadığını düşünüyorum. Gülen Türkiye’ye iade edilmeli. Biz bunu yapacağız. Bugün iade edlmesinin istenmediğini düşünüyorum, gelir de ya konuşursalar.”

 
Eğitim

 

 

”Türkiye’de 1997’de 5+3 kesintisiz eğitim Türkiye’yi bu günlere getirdi. İmam Hatipler o gün meclise gelebilseydi bu gün eğitimimiz bu şekilde olmazdı. Bugün İmam Hatiplere öğrenci göndermek için bütün okullara tükürdü. İş bilmezlik cehalettir ya da bilerek dün siz bizim bu alanımıza yanlış yaptınız biz de sizin bu alanınıza yanlış yaparız olabilir. Ya budur ya da cehalettir.”

”Her yıl müfredattaki değişikliklere son veriliyor. Milli ve manevi değerlerini öğrenen, bilen tercihlerini de veren. Mezun ettiğimiz çocukların uluslaradsı yaşdaşları ile rekabet ediyorlar mı, öyle bir eğitim verbiliyor muyuz? Aziz Sancar Mardin Lisesi’nden mezun oldu NOBEL aldı. Kim bilir nasıl cin gibi, zeki çocuklarımız var. Bunları bulmaya yönelik bir öğretim sistemi olmalı.”

 
Askeri liselerin kapatılması

 

 

”2010 referandumu 15 Temmuz’u yaratandır. Kesinlikle 2010’daki referandum olmasaydı belki 15 Temmuz olmazdı. Sonra yargı ele geçirildi. İlker Başbuğ’un hapis yatması o ara FETÖ’cülerin sistem içerisine girmesi… Cevap olarak ne oldu binalara savaş açıldı, binalar kapatıldı. Bu okullar vatanın. İlk geldiğimde imzalayacağım evrak bu olacak açılması lazım.”