Meltem Cumbul

Meltem Cumbul
17 Ocak 2012 13:04

Bir kadın düşünün; yaptığı işin eğitimini almış, alt basamaklardan işe koyulmuş, çalışmış, durmadan çalışmış. Gün gelmiş ülkesinde başarılı işlere imza atmış. Burda bazıları hangi başarı diye aradan çıkmaya çabalayacaktır ama boşuna uğraşmasınlar. Çünkü ülkemizde o dizilerde, o filmlerde oynayabilmek için insanlar can atarlar ve objektif bakabilirlerse buralarda rol almak başarıdır.

Sonra ne yapmış? Bir kaç yıllığına ülkesinden ayrılmış. Kendini ve kariyerini besleyip büyümek için en verimli döneminde oyunculuk eğitimi almış. Onun yerinde olanlar ne yapardı ya da ne yaptı? Hazır ülkemde bu kadar popülerken gelsin senaryo teklifleri değerlendireyim diye değil yurt dışına gidip eğitim almak, 15 günlüğüne tatil için yurt dışına çıkmazlardı. Neden? Onların yokluğunda teklifler başkasına gider diye.

Benim açımdan olaya bakılacak olursa; sırf bu yönüyle bile ben Meltem Cumbul'u ayakta alkışlarım. Çünkü döndüğünde unutulmuş olmak var. O piyasada yokken, sivrilebilenler olabilir ona yer kalmayabilir. Hangi meslek dalında olursa olsun kaçımız böyle bir riski alabiliriz? Gelecek kaygısı olmadan doğru bildiğini okuyan insanlara her zaman saygı duymuşumdur.

Bununla da kalmadı, magazin basınına (ki işi buydu aslında) diğerleri gibi çok fazla malzeme olmadı. Dahası arkasını bir erkeğe dayamadan tek başına ilerledi yolunda.

Önceki akşam kendisini ekranda görünce bir kadın olarak gurur duydum. Ve hala bu durumu pislemeye çalışanların nasıl bir ruh hali içinde olduklarını anlamakta güçlük çekiyorum. Bu nasıl bir kıskançlık bu nasıl bir kendi korkularıyla yüzleşememektir? Kendilerini nasıl zavallı bir konuma soktuklarının bile farkında değiller. Her attıkları pislik önlerinde öyle koca bir dağ oluşturmuş ki, o bok dağına çarpıp kendilerini pislettiklerinin farkında bile değiller.
Meltem Cumbul'a verilen süre belli ki çok kısaydı. Ve bence bu süreyi inanılmaz kullandı. Kendi ülkesini ön plana çıkardı. Bu tanıtım normalde ülkemize kaça patlardı kimsenin en ufak bir fikri var mı acaba?
Los Angeles'da kaldığı yıllarda belli ki çok güzel dostluklar kurmuş. Kim bilir kaç yılların meyvesi idi o akşam.

Harika bir Türk kadını modeliydin Meltem. Ben seninle gurur duydum. Şirin, modern, ne istediğini bilen. Los Angels Time'ın kafasını karıştıran kaç Türk var?
Umarım toplumumuz da bu farklı rol modellerinden beslenmeyi zenginlik sayar.

 Bir kadın düşünün; yaptığı işin eğitimini almış, alt basamaklardan işe koyulmuş, çalışmış, durmadan çalışmış. Gün gelmiş ülkesinde başarılı işlere imza atmış. Burda bazıları hangi başarı diye aradan çıkmaya çabalayacaktır ama boşuna uğraşmasınlar. Çünkü ülkemizde o dizilerde, o filmlerde oynayabilmek için insanlar can atarlar ve objektif bakabilirlerse buralarda rol almak başarıdır.


 


  Sonra ne yapmış? Bir kaç yıllığına ülkesinden ayrılmış. Kendini ve kariyerini besleyip büyümek için en verimli döneminde oyunculuk eğitimi almış. Onun yerinde olanlar ne yapardı ya da ne yaptı? Hazır ülkemde bu kadar popülerken gelsin senaryo teklifleri değerlendireyim diye değil yurt dışına gidip eğitim almak, 15 günlüğüne tatil için yurt dışına çıkmazlardı. Neden? Onların yokluğunda teklifler başkasına gider diye.


 


 Benim açımdan olaya bakılacak olursa; sırf bu yönüyle bile ben Meltem Cumbul'u ayakta alkışlarım. Çünkü döndüğünde unutulmuş olmak var. O piyasada yokken, sivrilebilenler olabilir ona yer kalmayabilir. Hangi meslek dalında olursa olsun kaçımız böyle bir riski alabiliriz? Gelecek kaygısı olmadan doğru bildiğini okuyan insanlara her zaman saygı duymuşumdur.


 


 Bununla da kalmadı, magazin basınına (ki işi buydu aslında) diğerleri gibi çok fazla malzeme olmadı. Dahası arkasını bir erkeğe dayamadan tek başına ilerledi yolunda.


 


 


 


 


 Önceki akşam kendisini ekranda görünce bir kadın olarak gurur duydum. Ve hala bu durumu pislemeye çalışanların nasıl bir ruh hali içinde olduklarını anlamakta güçlük çekiyorum. Bu nasıl bir kıskançlık bu nasıl bir kendi korkularıyla yüzleşememektir?  Kendilerini nasıl zavallı bir konuma soktuklarının bile farkında değiller. Her attıkları pislik önlerinde öyle koca bir dağ oluşturmuş ki, o bok dağına çarpıp kendilerini pislettiklerinin farkında bile değiller.
 Meltem Cumbul'a verilen süre belli ki çok kısaydı. Ve bence bu süreyi inanılmaz kullandı. Kendi ülkesini ön plana çıkardı. Bu tanıtım normalde ülkemize kaça patlardı kimsenin en ufak bir fikri var mı acaba?


 



 Los Angeles'da kaldığı yıllarda belli ki çok güzel dostluklar kurmuş. Kim bilir kaç yılların meyvesi idi o akşam.


 


Harika bir Türk kadını modeliydin Meltem. Ben seninle gurur duydum. Şirin, modern, ne istediğini bilen. Los Angels Time'ın kafasını karıştıran kaç Türk var?
Umarım toplumumuz da bu farklı rol modellerinden beslenmeyi zenginlik sayar.
 


 


HH – Aylin Kotil


Yazarın Son Yazıları:
Hırs ve Güçlenme Arzusu!
Türkiye'de kadın olmak
İstanbul'da İl Başkanlığı Seçimlerine Giderken