CHP sanki son genel seçimde oy kaybederek yüzde 22’ye kadar düşmemiş, taban şok yaşamamış, 600’ü aşkın delege ayaklanmamış ve muhalifler ayağa kalkmamış!!!

 

Mehmet Faraç / Yeniçağ

 

Parti yönetimi sanki “hezimet” yaşamamış gibi, şimdi de yerel seçimde “aday”lık tartışması ana muhalefeti iyice kilitliyor ki, “pes” demekten başka bir şey de gelmiyor elden…

Çünkü son genel seçimlerde de partinin başarısına ne yazık ki yeterli katkı sunmamakla eleştirilem “yerel yönetimler” üzerindeki tartışmaların nasıl bir “kısır döngü” yarattığını kanıtlayan şaşırtıcı haberler medyaya yansımaya devam ediyor, parti tabanının tepkisi artıyor…

İşte sanki ana muhalefette sular durulmuş, tartışmalar bitmiş gibi, yönetim krizini derinleştiren ve partiyi kilitleyerek politika üretmesini de engelleyen “iç mücadele”lerle ilgili haberler CHP’yi boş yere meşgul ediyor… Başlıklar çok benzer; “CHP’de belediyeler için koltuk savaşı…”

Siyasette en yüksek koltuğa oturmuş, “vekil” olmuş zatların nedense (!) mebuslukla yetinmeyerek gözlerini belediye başkanlığı “koltuk”larına dikmesi çok şaşırtcı ve çok manidar da bulunuyor!..

Bu haberlere malzeme verilmesi parti tabanını ve örgütleri yoruyor, görevdeki başkanların enerjisini tüketiyor ve ana muhalefeti kilitlemekten öteye gidemiyor… Önlem ise hak getire!..

Peki; “vekil”likle ödüllendirilmiş kimi zatlar ilçe belediyelerine neden göz dikerler, neyin peşindeler?.. Vekillik neden yetmiyor kimi “hırslı” muhteremlere acaba?..

Ya da hangi genel seçimlerde, hangi başarıya imza atılmış da kendilerini yerel seçimlerde “vazgeçilmez” sanıyor kimi siyaset tellalları?..

***

Sarıgül neyin peşinde?..

Gazete haberlerine göre, “Kılıçdaroğlu’nun kızağa çektiği eski MYK üyeleri ve bazı vekiller de İzmir’den Aydın’a, İstanbul’dan Ankara’ya kadar il ve ilçeleri kapma yarışına girmişler!..” Kulisler almış başını gidiyormuş!..

Vekilliği bırakıp “başkan” olma düşlerinin kamuoyunda yaratacağı şaibeler bir yana, Kılıçdaroğlu’nun bu kuşkulu ve etik olmayan savrulmaya kesinlikle izin vermemesi gerekiyor… Deniliyor ki;

“Bulunmaz Bursa kumaşı mı ki bazı zatlar, her koltuğa yalnızca kendilerini layık görüyorlar?..”

İşte parti tabanında yaygınlaşan bu soru en çok da İstanbul’da “koltuk” kapma yarışına girmeye çalışan kimi tartışmalı isimlere yönelik tepkileri de arttırıyor;

Ne tuhaf değil mi; en son Hayri İnönü’yü “tehdit” skandalıyla gündeme gelen Mustafa Sarıgül kolları sıvamış, yeniden Şişli Belediye Başkanlığı koltuğuna dönme telaşında ki, taban bu girişimlerden hiç de hoşnut değil!!! “Yeter artık” sesleri iyice yükseliyor…

Topbaş karşısında kaybetmesi, vekillik için “ön seçim”de başarılı olamaması bile “kırmız kart” işareti olarak gösterilirken, Sarıgül gibi “yorulmuş, şabilerle yıpranmış, “kavga”larla tepki çekmiş, imar rezaletleriyle gazetelere manşet olmuş biri yeniden neyin peşinde” diye sorular yaygınlaşıyor…

En önemlisi de, “CHP’de hangi işbirlikçiler Şişli otellerindeki gizli toplantılarla Sarıgül’e arka çıkmaya çalışıyorlar, Kılıçdaroğlu’ndan neyi (!) gizliyorlar?..”

Şişli’de CHP örgütünde uzun süre görev yapmış etkili bir partiliye göre; “Kılıçdaroğlu da farkında olmalı, Şişli kavgacı ve şaibeli değil, ‘yeni ve tartışmasız bir isim’ bekliyor… Parti Sarıgül ismiyle çok yıpranır…”

***

Ataşehir’i mahveden Battal…

Peki, sürekli şaibelerle gündeme gelen ve sonunda “yolsuzluk” nedeniyle görevden alınarak partisini Ataşehir’de iyice yıpratan Battal İlgezdi‘nin pervasızlığına ne demeli?..

Zatı muhterem sanki hiçbir şey olmamış, hakkında onca dosya yokmuş ve günlerce “rezidans” rezaletleriyle gazetelere manşet olmamış gibi, yeniden Ataşehir’i isteme pervasızlığıyla “kulis” yapıyor… Ataşehir CHP’den bir yetkilinin dediği gibi, “İnsan utanır biraz değil mi?..”

Yolsuzluk haberleri, rezidans skandalları ve eşini “ön seçim tiyatrosu”yla vekilliğe taşımasıyla CHP’yi iyice yıpratanların başında gösterilen İlgezdi bir kez daha aday gösterilirse sonucun ne olacağı baştan belli;

“AKP ‘3 bin’ oyla, yani kıl payı kaybettiği Ataşehir’i İlgezdi  gibiler yüzünden kazanırsa CHP tabanı böylesi bir ihaneti affetmez ve hesabını da sorar!..”

***

Kurşunlama, kumar, skandal!..

CHP’de; Ege’den Akdeniz’e, Çukurova’dan Trakya’ya kadar sorunlu ve tepki çeken belediye başkanları var ki, kimileri sürekli “kurşunlama” olayları kimileri de “kumar” bağımlılığı nedeniyle hem yöre halkının hem de parti tabanının tepkisini çekiyorlar…

Kılıçdaroğlu, AKP’nin son seçim başarısı ve İYİ Parti faktörünü de göz önüne alarak, başkanlık uğruna vekilliği bırakmaya hazır zatlara engel olmazsa, özellikle de İstanbul’da -Maltepe‘den (!) Beşiktaş’a- kadar beceriksiz ve sorunlu başkanları ve adayları ayıklamazsa CHP için yerel seçimler de hezimet olacak…

Hele de Sarıgül ve İlgezdi’nin yanısıra; son aylarda “çaycıya dayak”, işletmeciye “ölümle tehdit” gibi mahkeme dosyalarıyla gündeme gelen ve geçen hafta Bulgaristan’da “kumar” masasında yakalanınca Bakırköy’de infial yaratan Bülent Kerimoğlu gibi isimler yerel yönetimlerden uzak tutulmazsa, seçim hezimeti CHP’yi en çok İstanbul’da yaralayacak…

 

Velhasıl ana muhalefette herkes aynı görüşte; Erdoğan’ın seçimleri kazanması, MHP’nin oyunu koruması ve İYİ Parti faktörü ile HDP ortadayken, yerel seçimler CHP yönetimi için “son dönemeç” olmaktan da öteye gidemeyecek…

O halde söyler misiniz; AKP’yi var eden ve sürekli iktidarda tutan yerel yönetimler CHP için şaibeli isimler ve koltuk kavgalarıyla yeni bir hezimeti tetiklerse, en önemlisi de ülke iyice karanlığa sürüklenirse bunun vebali kimin olacak?..

Peki; CHP yönetimi fakında mı acaba, parti içi tartışmalar ve şaibeli zavallıların “koltuk” kavgaları ana muhalefeti her geçen gün daha da yıpratırken, Türkiye’nin kronikleşen sorunlarıyla kim mücadele edecek?..

Heyhat; AKP yerel seçimler için aylar öncesinden pusudayken, yolsuzluğa- cemaate bulaşmış başkanları istifa ettirirken ve de biz ısrarla “CHP Türkiye’ye lazım” derken, “koltuk” aç gözlülüğü ve şaibeli figürler CHP’yi yeni hezimetlere mi sürükleyecek acaba?.. Öyleyse, en çok da memleket için eyvah ki, eyvah!..