Meclis’te HDP’ye gerek yok, işlevini CHP görüyor

Meclis’te HDP’ye gerek yok, işlevini CHP görüyor
26 Ocak 2016 16:28

İlk önce şuna vurgu yapmak isterim ki, CHP’lilerin ağırlıklı bir bölümü yazacağım durumun ayırdında bile değiller.

 

 

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

 

İşte bu da durumu çok daha tehlikeli hale getiriyor.

 

 

CHP yönetimi ayırtındaysanız, bilhassa son bir senedir TBMM’de PKK ile resmen müzakere edilmesini savunuyor.

 

 

AKP, PKK ile beş altı yıl önce müzakerelere başlamıştı.

 

 

AKP Türkiye Cumhuriyeti’nden nefret ettiği için, Cumhuriyet’in sorunu olarak gördüğü Kürt sorununu kaşıyarak ülkemizde bölünme yaratmayı ve bu yolla Türk Silahlı Kuvvetleri’ni güçsüz hale getirmeyi planlıyordu.

 

 

Fakat AKP bir zaman sonra ”Çözüm süreci” dediği ”İhanet süreci”nin çok tehlikeli bir hal aldığını , PKK’nın çok güçlendiğini, uluslararası desteğinin arttığını, Kürt kökenli yurttaşlarımızın terör örgütünü Türk devleti tarafından da bir otorite olarak görmeye başladığını, terör örgütünün gitgide artan bir ivmeyle silahlandığını ve Türkiye’den toprak koparmak için eskisine kıyasla çok daha dirençli hale geldiğini ve bu durumun kendi siyasal iktidarını sarsacak sonuçlara yol açacağını gördü ve ”Çözüm süreci” dediği ”İhanet süreci”ni rafa kaldırdı.

 

 

Ne hazindir ki, bu noktadan sonra CHP yönetimi devreye girdi.

 

 

CHP yönetimi eli kanlı terör örgütü PKK istekleri doğrultusunda kimin sayesinde devreye girdi?

 

 

Bir önceki kurultayda kendi koyduğu adla Dersimli Kemal sayesinde devreye girdi.

 

 

Dersimli Kemal’in Atatürk’ün Tunceli olarak değiştirdiği Dersimli tanımlamasını kendisine yakıştırması onun Atatürk ve Cumhuriyet karşıtlığının en belirgin emaresidir.

 

 

Her şeyden önce bunu her zaman göz önünde bulundurmak gerekir, Dersimli Kemal’in niyetini anlamak bakımından.

 

 

Aslında Dersimli Kemal Atatürk ve Cumhuriyet karşıtlığı söylem ve eylemlerini öyle saklayarak da yapmıyor, çok açıktan yapıyor.

 

 

Şimdi hemen yukarıda açtığımız konudan devam edelim.

 

 

Yukarıdaki satırlarda demiştik ki, AKP ”Çözüm süreci” denilen ”İhanet süreci”ne son verip, PKK ile göğüs göğüse çarpışılan askeri operasyonlara başlayınca Dersimli Kemal’in CHP’si Kürt sorununu-böyle bir sorun varmış gibi-Meclis’te müzakere ile çözelim demeye başladı.

 

 

Böyle bir arzu HDP ve onun silahlı kanadı PKK’nın da baş isteğiydi.

 

 

Çünkü PKK askeri operasyonlarla bitmeye başlamıştı; nefes alıp toparlanması için Türk devletini oyalaması gerekiyordu.

 

 

İşte Dersimli Kemal’in talimatlarıyla CHP yönetimi PKK ve onun sivil uzantısı HDP’nin isteğine çanak tutuyor.

 

 

Sadece PKK’nın istekleri Dersimli Kemal’in CHP’since dillendirimekle kalmadı, sahaya bile indiler.

 

 

Dersimli Kemal sahada ne yaptırdı?

 

 

Bir süre önce doktor milletvekillerini kahraman Türk asker ve polisinin PKK’yı temizlemek için canlarını vererek çarpıştığı yerleşim birimlerine gönderdi.

 

 

Oralara giden CHP’li doktor heyeti verdikleri raporda Türk asker ve polisini suçlayan, yaralı ve ölen PKK teröristlerini mazlum gösteren bir rapor sundular.

 

 

Orada vatan uğrunda şehit düşen şehit polis ve askerlerden hiç bahsetmediler.

 

 

Dersimli Kemal’in hoşuna gidecek bir rapor.

 

 

Cumhuriyet, asker ve polis düşmanı bir rapor.

 

 

Neden böyle bir rapor?

 

 

Dersimli Kemal bir dahaki seçimlerde kendilerini tekrar milletvekili yapması için vatanın parçalanması uğruna bir rapor.

 

 

PKK ve HDP ile eşgüdüm içinde bir çalışma raporu.

 

 

Helal olsun sana Dersimli Kemal!

 

 

Helal olsun size Dersimli Kemal’in yağdanlıkları!

 

 

Artık PKK’nın siyaset alanındaki savunucusu HDP’ye Meclis’de gerek yok, CHP kurşun asker gibi orada terör örgütünün emrinde.

 

 

Dersimli Kemal PKK ile eşgüdüm halinde çalışma konusunda Güneydoğu’daki etkinlikleri sadece bununla mı sınırlı kaldı?

 

 

Ne gezer?

 

 

CHP İstanbul örgütünün başına getirdiği Kürtçü-Alevici Cemal Canpolat’ı Güneydoğu’ya yüz on kişilik heyetle gönderdi.

 

 

Kürtçü-Alevici Cemal Canpolat ziyaret sonrası Kürtçü bölücü söylemleri çok açıktan söyleyerek PKK isteklerine alenen destek vermiştir.

 

 

Hatta çatışmalarda ölen bölücülerin mezarlarını bile ziyaret etmişlerdir.

 

 

Koskoca 0n beş milyon nüfuslu İstanbul CHP örgütü Kürtçü-Alevici dürtüsüyle hareket eden bölücü söylem ve eylemci birine teslim edilmiş.

 

 

Bu vesileyle bir konuyu daha gündeme getireyim.

 

 

Eski ”Alevi Kadınlar Birliği” başkanı Birsen Temir CHP Kadın Kolları Başkanlığına aday olmuş.

 

 

Şundan hiç kuşkunuz olmasın ki bu adaylık talimatını bizzat Dersimli Kemal vermiştir.

 

 

CHP’yi Alevileştirmede epeyce yol kat eden Dersimli Kemal çemberi tamamen daraltarak bu işi sona erdirmek istiyor.

 

 

Aslında çember daralmıştır.

 

 

CHP hem Kürtçü hem de Alevici bir parti olmuştur.

 

 

Bu durumda CHP Atatürk’ün ulusal esaslara dayalı kurduğu parti olmaktan çıkmış, tamamen bölücü, Kürtçü, Alevici parti haline gelmiştir.

 

 

Dersimli Kemal neden ikide bir ”1930’ları, 1940’ları sorgulamalıyız” diyor?

 

 

Atatürk ve Cumhuriyet karşıtlığından dolayı bu arzusunu hınçla tekrarlıyor.

 

 

Ben buradan Dersimli Kemal’e ”1930 ve 1940’ların neyini sorgulayacaksan açıkla biz de bilelim, hatta gerekirse birlikte sorgulayalım” diyorum.

 

 

Buna bağlı olarak Dersimli Kemal’in Atatürk ve Cumhuriyet karşıtlığına başka bir örnek verelim.

 

 

Atatürk Cumhuriyet’e uygun olarak üniter bir devlet kurduğu halde Dersimli Kemal CHP tüzüğünde yapacağı değişiklikle yerel yönetimlere özerklik verilmesini programına sokacak.

 

 

Böyle bir program PKK’ya verilen cansuyudur, bölücülüktür, Kürtçülüktür.

 

 

Son CHP kurultayında Kürtçe pankartlar kol geziyordu.

 

 

Kurultay’dan sonra bir PKK’lı kadın yönetici ”CHP’yi olumlu karşılıyoruz ve CHP yönetimi ulusalcılardan temizlenmelidir” demeci vermişti.

 

 

Zaten Dersimli Kemal tüm PKK’lıların isteğini yerine getirmişti.

 

 

CHP’yi ulusalcılardan temizlemişti.

 

 

CHP’yi Kürtçü, Alevici ve bölücülerle doldurdu.

 

 

Etrafına kişiliksiz, her isteğini yerine getirecek koltuk meraklısı insanları doldurdu.

 

 

Dersimli Kemal ve onun Kürtçü, Alevici, bölücü duygularla değiştirdiği CHP Türkiye için bir güvenlik sorunu haline gelmiştir.

 

 

Cumhuriyeti kuran ve bugüne kadar onu koruyan CHP nereden nereye gelmiştir!

 

 

Atatürk’ün kurduğu CHP’nin gerçek sahipleri seçmenine bunu yoğun şekilde anlatmalıdırlar.

 

 

Dersimli Kemal’in bir PKK sevdalısı olduğunu ve CHP’yi de bu yönde düzenleyerek PKK’ya hizmet eder hale getirdiğini anlatmalıdırlar.

 

 

Kısaca bugünkü CHP’nin PKK’nın siyasal uzantısı plan HDP’den daha HDP’ci olduğunu anlatmalıdırlar.

 

 

CHP Dersimli Kemal’den muhakkak kurtarılmalıdır.

 

 

CHP kurulduğu felsefesiyle laik, cumhuriyetçi, milliyetçi, halkçı, inkilapçı bir parti olmalıdır.

 

 

Zümreci anlayışa dayalı Kürtçü, Alevici, bölücü bir olmamalıdır CHP.

 

 

Türkiye ve Türk ulusunun selameti için Dersimli Kemal’in CHP’nin başından uzaklaştırma çalışmalarına başlanmalıdır.

 

 

İbrahim ÖZDOĞAN Twitter

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!