Meclis dışı partilerin lider ve üst yönetimlerine, açık çağrı

Meclis dışı partilerin lider ve üst yönetimlerine, açık çağrı
12 Mart 2015 14:42

Siyaseti yakından takip edenlerin çok iyi bildikleri gibi Türkiye’de 80 civarında siyasi parti olmasına rağmen Yüksek Seçim Kurulu(YSK) tarafından bunlardan 31 tanesi 7 Haziran 2015 genel seçimlerine katılma hakkı verilmiştir.

 

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

Ancak geçen seçimlerin istatistiksel verilerine baktığımız zaman seçime girmeye hak kazanmış bu partilerden ancak 15 civarında bir rakamın seçim pusulasında yer alacağını kestirmek çok zor değil; yani geri kalanları bu yarışa girmeyecektir.

 

Seçime katılacak bu 15 civarında partinin herkesin bildiği gibi dördü Meclis’te milletvekili grubu olan partiler olarak bulunmaktadır.

 

Diğer partiler Meclis dışındadır.

 

Türkiye’nin bugün geldiği tehlikeli nokta itibari ile artık bölünme ile milletçe karşı karşıya bulunmaktayız.

 

Peki, bizi bölünme noktasına kim getirdi?

 

Hiç kuşku götürmez bir şekilde bu soruya verilecek net yanıtın şu olduğu kesindir:Bugün TBMM’de bulunan dört siyasi parti ve onların liderleri ile etrafında bulunan üst yönetimlerinden başkaları değildir.

 

Sakın sadece AKP’yi ve onun gerçek sahibi, banisi RTE ile emir erleri durumundaki üst yönetimlerini suçlamayın.

 

Sağduyu sahibi tüm yurttaşlar çok iyi bilirler ki, AKP ve sahibi RTE ile emir erleri güruhu kadar HDP, CHP, MHP ve onların konuştukları zaman mangalda kül bırakmayan sözümona liderleri ile etraflarındaki çıkarcı üst yönetimdeki güruhu da en az onlar kadar hatta onlardan daha fazla suçludurlar.

 

Eğer TBMM’de Türkiye’yi ve onun bölünmez bütünlüğünü düşünen gerçek ve etkili bir muhalefet olsaydı RTE bugün itibariyle kendini acı akıbetinden kurtarma adına topraklarımızı parçalama düzeyine getiremezdi; hatta Türk milletinin karabahtı olan bu adamın yerinde yeller esiyordu şimdi.

 

Tekrar bir soru soralım: Neden bu Meclis içi muhalefet RTE ve onun AKP’sini Türk milletini arkasına alarak demokratik usullerle çökertemedi?

 

Bu soruya verilecek tek yanıt şudur ki, TBMM’de bulunan muhalefet partilerinin liderleri de aynen RTE gibi düşündükleri ve onun tüm projelerine kamufle edilmiş yöntemlerle halkı aldatarak destek verdikleri için bırakınız BOP’un Eşbaşkanı’nı çökertmeyi bilakis onu her sendelenişinde dayanak olup ayağa kaldırdıklarını yüreği millet ve vatan sevgisi ile dolu olan yurttaşlarımızdan bilmeyen var mı?

 

Elbette ki siyaseti takip eden her yurttaş bunun böyle olduğunu biliyor.

 

Her yazımda belirttiğim gibi bölücü BDP’yi belirtmeme hiç gerek bile yok, bu legal görünümlü parti PKK terör örgütünün TBMM’deki uzantısıdır ve Türkiye’yi bölme işleminin mücadelesini Öcalan ve Kandil’in emirleri doğrultusunda içerden vermektedir.

 

Bir Atatürk karşıtı olan ve çok zaman PKK jargonu ile konuşan ve CHP’den tüm ulusalcı yurtseverleri, Atatürkçüler’i kovarak küresel güçlerin adamları ile dolduran ve kendisini Dersimli Kemal diye betimleyen bu şahıstan RTE’ye başyardımcı olmaktan başka bir durum olmaz ve Türkiye için gerçek bir tehlikedir.

 

Devlet Bahçeli denen nam adam, belleklerimizi yokladığımız zaman AKP ve RTE her sendelenişinde ona payanda olan ve çekip bataklıktan kurtararak ta cumhurbaşkanlığı makamına oturmasını sağlayan şahıs değil mi?

 

Unutmayın Bahçeli RTE’nin gönderdiği tüm yasaları kişisel ve ailevi çıkarları olanlar da dahil bir noter marifetiyle hepsini onaylayan Abdullah Gül’ü de cumhurbaşkanı yapmıştı.

 

Bu adamın her Salı grupta kendini kamufle etmek için RTE hakkında gürlemesine bakmayın, o battığında onu çekip kurtaracağından sakın kuşku duymayın; çünkü Bahçeli bir misyon için görevlidir.

 

Görüşümüzü yineleyelim bugün AKP, CHP, MHP, BDP aynı yolun yolcuları TBMM’deki siyasal partilerdir ve başlarındaki liderleri RTE, Dersimli Kemal, Devlet Bahçeli, Demirtaş ile halkı aldatmak için tiyatro oyuncuları marifeti birbirleriyle ile horoz dövüşü yapan dördüz kardeşlerdir.

 

Seçimlere yaklaşık olarak üç ay kala araştırma şirketlerinin yaptıkları seçim anketlerinin sonuçlarını yorumlayarak aldığımız zaman RTE’nin AKP’si tek başına iktidar olamayacağı çok net bir şekilde ortaya çıkıyor.

 

Şu da çok açık olarak beliriyor ki, bugün Meclis’te bulunan dört parti tekrar seçimi kazanıyorlar ve diğerleri yine dışarı da kalıyor.

 

Tek başına iktidar olamayacak olan AKP’nin gerçek banisi ve sahibi RTE hiç kuşkunuz olmasın ki, kendi partisinin olmayacağı başka bir hükümet kurulmasın diye diğer üç partinin herhangi biri veya birkaçı ile kendini, güruhunu bekleyen Yüce Divan’ın acı akıbetinden kurtarmak için işbirliği yapmaktan asla çekinmeyecek bir karaktere sahiptir; zaten yukarıda yazdığım nedenlerden dolayı dördüz kardeşlerin diğer üçü de buna çoktan hazırdırlar.

 

Makyavel’in ‘’Saldırman gerekiyorsa saldır, kaçman gerekiyorsa kaç; unutma her şeyi kendin için yapıyorsun’’ diye bir sözü vardır ve unutmayın ki tam bir oportünist, pragmatist, makyavelist olan RTE’nin bu söz temel siyasi davranış şeklidir; can düşmanı olarak bildiklerine bile konjonktüre göre teslim olup işbirliği yapmaktan asla geri durmaz.

 

Yani RTE’nin seçim sonrası için bir koalisyon hükümeti olma durumunda A, B, C planları kendini kurtarma adına çoktan hazırdır.

 

Bu durumda Meclis dışı partilere bir milli görev düşmektedir.

 

Bir araya gelerek ittifak halinde seçime girme kararı almalıdırlar.

 

Dört, beş, sekiz, on veya on iki parti fark etmez bir araya gelerek Türk milletine bir deklarasyon yayınlayarak ittifakla 7 Haziran seçimine katılmalıdırlar.

 

Yayınlayacakları bu deklarasyonda ‘’Türkiye’nin parçalanmasının an meselesi olduğu, Türk milletinin vahim tehlike ile karşıkarşıya olduğu, ekonomik krizin eşikte olduğu ve tüm bunlara TBMM’de bulunan dört siyasi parti ile bunların başlarında bulunan RTE’nin başyardımcılarının sebep olduğu’’ gerekçeleri ile birlikte çok açık olarak anlatılmalı ve bu nedenlerle ittifak halinde seçime gireceklerini anlatmalıdırlar.

 

Tüm Meclis dışı partilerin yöneticilerine sesleniyorum: Böyle bir ittifak çok büyük bir güç algısına dayalı olarak etkili sinerji oluşturacaktır.

 

Böyle bir birliktelik barajı aşacak ve en azından altmış milletvekili çıkaracaktır ki, böyle bir yapı TBMM’de anahtar konumundaki her kapıyı açan ve şer kapılarını kapatan bir güç olacaktır.

 

Yukarı da yazdım ve hepiniz çok iyi biliyorsunuz ki, bu seçimde de TBMM’e diğer dört parti hariç yine giremiyorsunuz.

 

Her parti yöneticisi egolarını bir kenara koymalı, aklın ve gerçeklerin rehberliğinde rotasını belirlemelidir.

 

Bunun dışında olarak Meclis dışı siyasal partilerin tek başına seçime katılmaları milletvekilliği hayallerinden oluşan siyasal masturbasyondan başka bir şey değildir.

 

Ben yurdunu ve milletini seven bir yurttaş olarak sadece uyarı görevimi yapıyor ve bir hatırlatmada bulunuyorum.

 

‘’Liberal Demokrat Parti, Vatan Partisi, Büyük Birlik Partisi, Demokratik Sol Parti, Bağımsız Türkiye Partisi, Anadolu Partisi, Demokrat Parti, Hak ve Eşitlik Partisi, Saadet Partisi, Millet ve Adalet Partisi, Demokratik Gelişim Partisi, Doğru Yol Partisi’’ gibi seçime girmeye hak kazanmış partilerin hepsi veya birkısmı ittifak yaptıkları taktirde, seçmenin alternatif aradığı bu seçimde çok büyük bir sinerji oluşturacağına yürekten inanıyorum.

 

Aday listelerinin son verilme tarihi olan 7 Nisan’a kadar daha uzun bir zaman var.

 

Bu süre içerisinde bu ittifakın çok rahatça yapılandırılabileceğine inanıyorum, eğer genel başkanlar liderlik egolarını bir kenara bırakırlarsa.

 

O kadar da sorun yapmaya gerek yok, Meclis’e girdikten sonra yine her genel başkan partisinin başına geçecektir.

 

Şu gerçeği unutmayalım ki, böyle bir milli yapı TBMM’e girdiği taktirde Türkiye’yi bölünme aşamasına getirmiş olan dört parti ve başlarındaki dördüz kardeşler asla rahat hareket edemeyeceklerdir.

 

Ve, RTE ile birlikte güruhu diğer cürüm sahipleri kısa zamanda Yüce Divan’a sevkedilirler.

 

Meclis Dışı tüm siyasal partilere bu açık çağrıyı yapıyor ve tarihe not düşüyorum.

 

İş işten geçtikten sonra dövünmenin hiçbir yararı olmayacaktır.

 

Söz konusu vatansa gerisi teferruattır.

 

 

İbrahim ÖZDOĞAN Twitter

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!