Martin Schulz darbeyi, FETÖ’cü olmasaydı destekleyecek miydi?
2 Eylül 2016 17:30
Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz önceki gün Türkiye’ye geldi ve Erdoğan ve Başbakan Yıldırım da dahil olmak üzere bir dizi siyasi görüşme yaptı.
Safile USUL H&H YORUM
Yıldırım ile olan görüşmesinden sonra yaptığı açıklama ise en dikkat çekici olandı.
Schulz, ki, kendisi sağlam bir demokrat ve nitelikli bir politikacıdır, Yıldırım ile görüşmesinden sonra şöyle dedi…
“Bu konuyla (15 Temmuz darbe girişimi) ilgili açıklamaları dinledim ve hali hazırda bilmiyordum yeni öğrendim. Bilgileri derinleştirmemiz gerekiyor. Gülen hareketi ve bu devlet darbesi yapmak isteyen asker içerisindeki bir kanattan bahsetti. Sayın Yıldırım’a teşekkür etmek istiyorum. Bu konuyu bilmiyorduk. Bu kapsamı ile o yüzden gerekli tepkiyi zamanında veremedik”
Şimdi bakın, bu sözler çok açık…
Schulz diyor ki…
“Biz 15 Temmuz olayının ardından bu darbe girişimine karşı pek olumsuz bir tepki vermedik çünkü bu darbe girişimini yapanların asker içindeki Gülenciler olduğunu bilmiyorduk. Bugün ama bunu Yıldırım bana anlattı, ben de bunu yeni öğrendim”
Bu şu demek…
AB 15 Temmuz gecesi söz konusu darbe girişiminin Gülenciler tarafından olduğunu anlamamıştı.
Yani, AB bu darbe girişimini Türkiye’de birkaç kez olagelen klasik TSK darbesi sanmıştı.
O zaman bundan çıkan doğrudan sonuç da şu…
O gece, yani 15 Temmmuz gecesi AB darbeyi yapanın TSK olduğunu sanmıiştı.
Bu nedenle de karşı tepki vermemişti. (ki, ben o geceyi çok dikkatli takip etmiş ve burda yazmıştım AB ve ABD’nin tepki vermediğini, bunu bizzat izledim o gece)
Yani, burdan şunu görüyoruz aslında…
O gece, 15 Temmuz gecesi AB aslında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yapacağı bir darbeyi destekliyordu.
Ki, AB siyasetini ve kurumlarını çok iyi bilen nacizane bir gazeteci ve siyasetçi olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, hem AB hem de AB o gece TSK’nın bir darbe ile Erdoğan’ı görevden almasını istiyordu.
Düşünün Avrupa’nın sosyal demokratları bile bir TSK darbesini destekliyormuş o gece. (Schulz sosyal demokrat partiden)
Schulz şimdi esasen Ankara’ya geldi ki kanımca, Ankara’daki hükümet ile AB açısından gerekli pazarlık ve işler yürütülebilsin diye.
Bu arada…
Burda son derece diplomatik bir dil kullandığı bilinmesine rağmen, AB’den önceki günkü ziyaret sonrası Schulz’a Erdoğan hakkında yumuşak konuştuğu yönünde sert eleştiriler geldi .
Örneğin Almanya’nın en prestijli siyaset gazetesi Die Zeit’tan tercüme ediyorum aşağıda…
“EVP Fraksiyon Başkanı (AB Parlamentosu muhafazakar partiler fraksiyonu) Başkanı Manfred Weber, “Martin Schulz Erdoğan’ın baskıcı politikaları hakkında net konuşmak zorundaydı” dedi. AB Liberal Partiler Fraksiyon Parlamenteri Alexander Graf Lambsdorff da, Martin Schulz’un Türkiye temaslarına dair şunları söyledi, ‘Evet ateşe benzin dökülmez ama sanki ateş yokmuş gibi de davranılmaz siyasette. Türkiye’de Erdoğan tarafından yürütülen temizleme harekatı (bu kavram Avrupa’da Hitler dönemi için kullanılıyor), kitlesel tutuklamalar varken sanki birşey yokmuş gibi davranılamaz ve bunlar açıkça dile getirilmeli idi”
Yazarın Son Yazıları:
Özel-İmamoğlu-Yavaş ekseni
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor
Köfteden de gitti birkaç puan
