Mansur Yavaş’ı yormayın, Gökçek’i güldürmeyin EFENDİLER!

Mansur Yavaş’ı yormayın, Gökçek’i güldürmeyin EFENDİLER!
23 Temmuz 2019 11:48

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın başkanlığı döneminde belediye bünyesindeki BELPLAS şirketinin yönetim kurulu üyeliğine getirilen, İYİ Parti Genel İdare Kurulu Üyesi Faruk Köylüoğlu, danışman olarak göreve İYİ Parti eski yöneticilerini getirmek istedi, Yavaş’ın bu duruma itiraz etmesi üzerineyse Köylüoğlu, görevinden istifa etti…

 

 

 

ENGİN BALIM H&H YORUM

 

Yukarıdaki haber; bugün internet sitelerine düştü!

 

Geçenlerde Ankara siyasetine yıllardır; yön veren, sağ kesimden, önemli bir isimle karşılaştım. Ayaküstü başlayan muhabbetimizi, bir kafeye geçerek, bir saate yakın sürdürdük…

 

AKP içinde yerel seçim sonrası, büyük bir panik havası oluştuğundan, AKP’deki genç ve tecrübesiz kadroların, belediye meclisinde, İmamoğlu ve Yavaş’a gereğinden fazla yüklenmesinden bahsetti ve şöyle devam etti:

 

AKP’yi ben yönetsem; en az 3 ay, (belediye meclisinde) ne İstanbul’da ne de Ankara’da, hiçbir müdahalede bulunmam.

 

Hele ki Ankara’da… Meclis üyelerinin çoğunluğu elinde, bırak, biraz sakince izle…

 

‘Neden peki’diye sorunca da, şöyle yanıtladı:

 

Bak şimdi;  küçücük Saadaet Partisi bile, Yavaş’a, ”Sana seçimi biz kazandırdık” diye baskı yapıyor, sürekli bir talepte bulunuyor.

 

‘Şunu, buraya ata, bunu şuraya getir’ diye! Büyük Birlik Partililer keza etkinler… İYİ Partililer, ”hani bana hani bana diye söyleniyorlar!”

 

MHP içinden bile Yavaş’a ”Biz el altından sana çalıştık, Devlet Bey üzerimizi çizdi” vs diye yüklenenler var.

 

Zamanın eski DYP’li, ANAP’lı isimleri mi dersin ne ararsan var!

 

Sonra asıl meseleye geldi;

 

Bak şimdi CHP’liler kurnazdır, siyaseti de herkesten iyi bilirler… Bir çok CHP’li için Büyükşehir’in alınması iş vs umuduydu, beklentileri yüksekti. Şimdiden Yavaş’a,  çeşitli partilerden 20 binin üzerinde CV yollanmış. Yazık, hangi birini işe alabilirsin ki? Bunların hepsi küsüp sağda solda konuşacaklar!

 

Ülkücüler içinde de, ‘Ben sana kaç seçimdir çalıştım, şimdi randevu alamıyorum’ diye küsenlerin sayısı artıyor. CHP içinde bir grup da; solcu isimleri değil de, Ülkücü kökenli ama kendileri ile yakın diyalog halindeki kişilerin, göreve atanması için uğraşıyorlar.  Kısaca anlatmak istediğim, Mansur Bey’in rahat çalışmasına, ilk önce; AKP’li meclis üyeleri değil de, Millet İttifakı’nın mensupları mani oluyorlar…

 

İşte bu nedenle, AKP’yi ben yönetsem, bir süre, sessizce izlerdim; çünkü Mansur Bey’i yavaş yavaş, bu çıkar grupları aşağı çekiyorlar…

 

Gerçekten, dinlerken üzüldüm, ürktüm; çünkü Mansur Yavaş benim neslim gibi, yıllarca Gökçek yönetimindeki Ankara’da büyüyenler için, BÜYÜK bir umut oldu…

 

Seçimi bileğinin hakkı ile ilk turda açık ara farkla kazandı.

 

Yavaş’ın dürüstlüğünden, çalışkanlığından, vizyonerliğinden zerre şüphem yok.

 

Bize düşen görev de belli;

 

Hiçbir karşılık beklemeden; Ankara’nın Gökçek sonrası, reform sürecinin yürütülmesine katkı vermektir…

 

Etrafta, işe girme, büfe kapma talepleri gerçekleşmediği için, dedikodu üretecek, üreten bir çok insan olacaktır.

 

Yine bunları susturmak da, Ankaralıların görevidir.

 

Yavaş’a ilk döneminde büyük bir kredi vermeliyiz; Gökçek’ten enkaz aldığını hiçbir zaman unutmamalıyız, unutturmamalıyız.

 

Ülkücüsü, sosyal demokratı, partisizi;  7’den 70’e herkes, Ankara rahat bir nefes alsın, yeniden Başkent kimliğini kazansın diye; Yavaş’ı beklentisiz bir şekilde deseklemeli.

 

Yoksa; bugün kendi tabanı tarafından, mağdur algılanan, Melih Gökçek ve benzerleri, yine başımıza çöreklenirler.

 

Bunu hiç ama hiç aklımızdan çıkarmamız gerekir.

 

Mansur Yavaş’a da büyük bir görev düşüyor; beklentiler yüksek. Liyakat sahibi, dinamik kadrolar ile hiçbir siyasi partinin baskısına maruz kalmadan, Ankaraılardan aldığı yetki ile 7-24 çalışıp, belediyeye liderlik etmelidir. Angaralı hizmete, projeye aç, bu anlamda sizden beklentisi yüksek.

 

NOT: Sayın Yavaş’tan bir seçmeni olarak bir ricam var;

 

Ankara’ya yakışan Hyde PArk, Central Park  gibi, büyük, yeşil bir alan. İçinde, bisiklete binilsin, gençler paten kaysın, 20-30 kilometrelik, koşu parkurları olsun…

 

Çeşit çeşit ağaçlar, dallarında sincaplar bulunsun. Güzel çiçekler, üzerine halkımızın basabileceği geniş çimenlikler olsun. İçinde mümkünse, büfe vs bulunmasın :)

 

 

Engin BALIM twitter