Dün hükümet sözcüsü Ömer Çelik Mansur Yavaş’la ilgili açıklama yaparken, ne kadar ileri giderler diye anlamaya çalıştım.

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 
Bunu yeterince anlamak zor tabii.

 
Şimdi, siyasi iktidar Mansur Yavaş’a bir dava takarak, onu iftiraya uğratarak seçimden almayı çok arzu ediyor.

 
Başka türlü durdurmak konusunda bir yol bulunamadı.

 
Özhaseki’yi değiştirseler, başka aday koysalar bile durum değişmeyecek.

 
Ki, Mansur Yavaş’ın siyasi söylemi ve etkisi gitgide güçleniyor.

 
Son günlerde bunu fark ediyordum.

 
Mansur Yavaş’ın siyasi söyleminin de çok güçlendiğini düşünüyordum.

 
Tam o anda bu iğrenç şey geldi.

 
Dün çok moralim bozuldu.

 
Haberleri 100 kez okuyarak bu senet işinin ne olduğunu anlamaya çalıştım.

 
Ortada bir şey yok.

 
Söz konusu siyasi iktidar maşası şahsın Mansur Yavaş’a borcu var.

 
O borca mahsuben Mansur Yavaş’ın işleme koydurduğu bir senet var.

 
İşte o noktada bazı hukuki tartışmalar var. vs. Yani bu senedin veriliş amacı Mansur Yavaş’a olan borç değil şeklinde itirazlar var.

 
Neticede bu bir borçlar hukuku davası.

 
Sonuçlanmamış henüz ayırca da. Ki, bu şartlarda savcı da hemen Mansur Yavaş hakkında iddianame düzenlediğine göre bu olay artık siyasi bir davaya dönüştü ve kabul edilemez hukuksal olarak.

 
Düşünün…

 
Bir savcı zaten yürümekte olan, Yargıtay safhasında olan bir dava hakkında iktidara yakın bir gazetede çıkan haberler üzerine iddianame hazırlıyor.

 
Olay Yargıtay safhasında, bu hazırlanan iddianame ne? Ortada yeni bir durum yok ki.

 
Üstelik bu iddianame hükümet sözcüsü Ömer Çelik’in açıklamaları ile aynı anda oluyor.

 
Şimdi bence hükümet bu işte ne kadar ileri gidebilir, bunu kestirmeye çalışıyor.

 
İstedikleri iftira bir dava ile Mansur Yavaş’ı ağır cezalık yapıp, seçimden çekmek.

 
Ama bunu yapmak hem döviz dengesi ve ekonomik kriz açısından riskli hem de seçmende ters tepebilir.

 
Hem de AB vs. bu olaya doğrudan siyasi müdahale olarak bakar.

 
Bu da siyasi iktidar açısından işleri zorlaştırır.

 
Kanımca Mansur Yavaş konusunda bundan daha fazla ileri gitmeye cesaret edemezler.

 
Çok çok istedikleri halde.

 
Bir de Meral Akşener’i hapse atsalar, di mi?

 
Ne güzel olurdu.

 
Beka sorunları hallolurdu kolayca.

 
Neyse, şimdi dua edelim bunlar daha fazla ileri gitmesin.

 
Muhteşem İstanbul, Ankara, İzmir adaylarımız var.

 
Hepsiyle gurur duyuyorum.

 
Ayaklarına taş değmesin.

 
TURİZM SEKTÖRÜ ÇOK TEPKİLİ

 

 
Süleyman Soylu Almanya’dan gelecek bazı turistleri tehdit edince, Almanya’nın karşı hamlesi, “Türkiye’ye gitmek risktir” uyarısı oldu.

 
Bugün de turizmciler, “Bu açıklamadan sonra Almanya’dan turist rezervasyon sayısı günde 1000’den 300’e düştü” şeklinde açıklamalar yaptı.

 
Hatta diyorlar ki, “Tam belimizi doğrultmaya çalışıyorduk ki, bu açıklamalarla yeniden yıkıldık”

 
Süleyman Soylu kendisi tatmin olmuştur söylediği sözlerle zira atıp, tutmak insanları çok tatmin eder genelde.

 
İnsan kendi kendine, “Heyt be ne adamım” der. Zevk alır.

 
Fakat Türkiye ve vatandaşlarına hiçbir getirisi yok bu zevklerin.

 
Ama bolca zararı var.

 
O nedenle de gelişmiş ülkeler de siyasetçiler zevk için atıp, tumuyor hiç.

 
Kurumsallık çok güçlü ve her bir konuşan siyasetçi boğazın 9. düğümünden konuşuyor konuşacaksa.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 

 

---

Yazarın Son Yazıları:
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz
Gökhan Zan ve ses kaydı
Didik didik bir şey aramışlar