M. Ali Alabora: can güvenliğim yok

M. Ali Alabora: can güvenliğim yok
10 Haziran 2013 17:09

Yönetmenliğini ünlü sanatçı Mehmet Ali Alabora’nın yaptığı “Mi Minör” isimli tiyatro oyunun, Gezi Parkı olaylarının bir provası olduğu haberleri üzerine Alabora, bugün basın açıklaması yaptı.

Ünlü sanatçı Mehmet Ali Alabora, bugün Yeni Şafak Gazetesi’nde kendisinin yönettiği ‘Mi Minör’ adlı tiyatro oyununun Gezi Parkı olaylarının provası olduğu haberine yanıt verdi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nde yaptığı basın açıklamasında söz konusu haberi değerlendiren Alabora, “Gezi Parkı Olayları ile ilgili gelişen süreçte sistematik bir şekilde hedef gösterilmemin sonucunda bugün, Yeni Şafak Gazetesi’nin, yönetmiş ve başrolünü üstlenmiş olduğum Mi Minör isimli tiyatro oyununu, yaşanan olaylarla ilişkilendirilmesi ile ilgili olarak bu açıklamayı yapma ihtiyacı hissettim” dedi.

OLAYLARI TWEET ATARAK DUYURDUM

Gezi Parkı eylemlerini tweet hesabından duyurduğunu hatırlatan Alabora, “27 Mayıs Pazartesi gecesi Twitter’da Gezi Parkı’nda ani ve habersiz bir yıkım yapıldığı haberini alınca ben de elimden geldiğince haberi Twetter’dan yaymaya çalıştım. 28 Mayıs öğleninde, ağaç nöbeti tutanlara yapılan biber gazlı sert müdahalenin ardından, gece Gezi Parkı’na gittim ve oradan tweet atarak Park’tan haberler vermeye, fotoğraflar paylaşmaya başladım. Gezi Parkı’nda ağaçları korumak için başlatılmış olan nöbet, sabah yapılan ağır polis müdahalesinin de etkisiyle, katılanların farklı fikirlerini de dile getirdikleri bir hale dönüşmüştü. O gece saat 21:45’te, daha sonra beni hedef haline getirmek için kullanılan şu tweeti attım: Mesele sadece Gezi Parkı değil arkadaş, sen hala anlamadın mı? Hadi gel.” diye konuştu.


CAN GÜVENLİĞİM YOK

Gezi parkı olaylarıyla ilgili attığı tweet nedeniyle tehdit içerikli mesajlar aldığını söyleyen Alabora, can güvenliğinin olmadığını belirterek, “Bu tweetim kullanılarak sürekli hedef haline getirildim, getirilmeye de devam ediyorum. Hedef gösterilmemden itibaren bu tweete bağlı olarak tehdit mesajları alıyorum. 1 Haziran’dan sonra gelişen süreçte önce İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’ya, sanatçılar olarak şiddetin durması için kendisi ile görüşmek istediğimizi belirten bir çağrı yaptık. 3 Haziran’da kendisi beni cep telefonumdan bizzat arayarak Beşiktaş’ta o sırada devam eden, göstericiler ve polisin karşı karşıya gelmesi sonucu oluşan yüksek tansiyonun düşürülmesi için aracı olmamı istedi. Ben de muhatabın ben olmadığımı belirttim. Bu tür konularda Taksim Dayanışması ile irtibatta olmalarının daha sağlıklı olacağını söyledim. Medya ve sosyal medya aracılığı ile beni hedef gösteren, tehdit edenlerle ilgili de hukuki takip yapılmaktadır. Can güvenliğim olmadığından, bugün avukatım yetkili makamlara koruma talebinde de bulunmuştur” dedi.

AKLI ZORLAYAN SONUÇ ÇIKARMAK KASITLIDIR

Yeni Şafak Gazetesi’ndeki söz konusu haberi değerlendiren Alabora, “Bugün Yeni Şafak Gazetesi, ilk sayfadan “Bu ne tesadüf” manşeti ile; yönetmeni ve başrol oyuncusu olduğum, içinde uzaylıların dahi yer aldığı, Türkiye ile hiçbir bağlantısı olmayan, tamamen kurmaca bir ülke olan Pinima’da geçen ve fantastik bir oyun olan “Mi Minör” isimli tiyatro eseri ile akla mantığa sığmayacak bir şekilde Gezi Parkı olayları arasında bir bağlantı kurmaya ve kurdurmaya çalışmıştır. Bu manşet beni dehşet içinde bırakmıştır. Sadece İstanbul’da 23 kez oynanmış, onlarca TV kanalı ve gazetede yer almış, toplamda üç mekanda, üçü için de resmi makamlardan üç ayrı izin alınmış bir tiyatro oyunundan böylesine aklı zorlayan bir sonuç çıkarmak ancak bir kasıtla açıklanabilir” ifadelerini kullandı.


OYUNA ÇEKİLMEYE ÇALIŞILIYORUM

Avrupa Parlamentosu Türkiye Delegesi Başkanı tarafından Gezi Parkı olaylarının konuşulacağı konferansa davet edildiğini, ancak bu davete söz konusu haberle ilgili açıklama yapmak için gidemediğini aktaran Alabora, “Anlaşılıyor ki, Gezi Parkı’nın korunması ile başlayan süreci bir komplo teorisi ile açıklamaya çalışmak için ben bir oyuna çekilmeye çalışılıyorum. Hedef gösterilerek içine sokulmak istendiğim durumların hiçbiri ile bir ilgim olmadığını, Gezi Parkı direnişinin benim için ağaca ve kente sahip çıkmakla başlayıp, kendimi özgürce ifade etmemle devam eden bir süreç olduğunu bir kez daha ifade etmek isterim” dedi.

BAŞBAKAN’IN SANATÇILARI KUCAKLAYACAK DİLLE DÖNECEĞİNİ ÜMİT EDİYORUM

Başbakan’ın Erdoğan’ın dün Ankara’da sanatçılarla ilgili açıklamasını da değerlendiren Alabora, “Bu türden bir münakaşaya girmenin, bu tür münakaşaya girmenin, her şeye cevap verip, karşılığında cevap almanın bizi iyi bir yere götürmeyeceğini düşünüyorum. Ben sayın Başbakan’ın da sanatçıları daha kollayacak ve daha kucaklayacak bir dile döneceğini ümit ediyorum. Birçok sanatçı arkadaşlarımı hedef gösteriyorlar. Bugün gerçekten hepimizin sakin bir diyalog ortamına ihtiyacımız var. Belki de sanatçılar üzerinden bu toplumsal uzlaşmayı sağlayabiliriz diye düşünüyorum. Ben tansiyonun düşmesi için elimden geleni yaptım” dedi.

SAYIN VALİNİN TWEET?LARINI KONUŞUYORUZ

Vali Mutlu’nun Gezi Parkı’ndaki eylemciler için gönderdiği tweetleri de değerlendiren Alabora, “Sayın valinin attığı tweetleri konuşuyoruz. Zannediyorum ki herkes sayın valiyle konuşabilecek, onu dinleyebilecek, birlikte bir şeyi inşa edebilecek gibi hissediyordur kendini. Aslında beklenen bu kadarcık bir adım ve sükunet belki de” şeklinde konuştu.