Tabii, CHP’nin 3-4 Şubat’ta yapılacak kurultayında delegelerin Kılıçdaroğlu’nun gitmesinden yana tutum alıp almayacaklarını bilmiyorum.

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 
Ama diyelim ki, delegelerin ağırlığı bundan yana tutum aldı.

 
Ve, delege oyları rakip aday olan Muharrem İnce, Ömer Faruk Eminağaoğlu ve Ümit Kocasakal arasında bölündü…

 
O zaman ne olur?

 
Rakip adaylar Kılıçdaroğlu’nun gitmesini isteyen delege oylarını bölüp azaltınca, yine en çok oyu alan Kılıçdaroğlu olmaz mı? Olur.

 
Adaylar Muharem İnce, Ömer Faruk Eminağaoğlu ve Ümit Kocasakal da bu durumu düşünüyordur.

 
Ama ne düşündüklerini bilmiyorum.

 
Yani, esasen demek istediğim şu ki, CHP’de yönetim değişmezse muhalefet yok olmuş olacak ve eğer kurultayda bir değişim ihtimali varsa, bu ihtimalin oyların bölünmesi ile ortadan kalkması çok kötü olur.

 
DURUM GİTGİDE KÖTÜLEŞECEK

 
Siyasi iktidar bundan sonra dış politikada şu ana kadarki en riskli döneme girdi.

 
Zira artık ABD açıktan hedef alınıyor ve ABD ile savaş gitgide daha çok kızışacak.

 
Şimdi…

 
20 Ocak’da başlayan askeri harekat ABD’ye ilk etapta söylemsel olarak geri adım attırdı.

 
Şöyle ki…

 
ABD, Erdoğan hükümetinin kendisine karşı siyasal tutumunda dengeleri silahla değiştirme politikası karşısında, “YPG’ya artık silah vermeyeceğiz” sözlerini artırdı.

 
Ancak bunu yapmıyor.

 
Daha doğrusu neyi nasıl yapacağını gözden geçiriyor.

 
Siyasi iktidar, ABD’nin söylemsel olarak geri adım attığını gördüğü için, daha da artırıyor eli.

 
Münbiç’e de girerim diyor.

 
Münbiç meselesi doğrudan Rusya ve iran dengelerine bağlı.

 
Bunu biraz daha izlememiz lazım ancak şu anda kanım şu ki, Rusya bir müddet sonra dur diyecek.

 
Rusya şu anda ABD’yi harekat marjında sınırlamaya çalışıyor.

 
Rusya bunu istediği için Afrin operasyonunu destekliyor.

 
Ancak bir müddet sonra frene basacağını öngörmek mümkün.

 
ABD ise, pasif agresif şu anda, tam açık tepkiler vermiyor.

 
Ama bileniyor.

 
Bu durum da, siyasi çelişkilerin ve buna bağlı olarak Türkiye ile saha gerginliklerinin artmasını beraberinde getirecek.

 
Artan fiili gerginlikler bir sonraki eskalasyonu tetikleyecek.

 
Yani, bir zincir reaksiyonları dönemine girdik.

 
Bu durum iç siyaseti de doğrudan etkileyecek.

 
Yani, muhalefet yapmak daha da zorlaşacak.

 
Zira dış düşmanla savaş bahanesi ile hükümet muhalefeti bloke etmeye yönelik ağır bir dil kullanacak.

 
Bu durumda muhalefetin siyasal, ahlaki ve moral gücünün çok çok nitelikli olması gerekecek.

 
Ve, CHP bunu Kılıçdaroğlu ile milim, mikromilim yapamaz.

 
Yeni bir Genel Başkan’la yapabilir mi?

 
Yapabilir de, yapamayabilir de.

 
Değişim ama her halukarda şart.

 
Değişim olmadan bu işi kimin yapabileceği sorusunun cevabı dahi ortaya çıkmaz.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

---

Yazarın Son Yazıları:
Özel-İmamoğlu-Yavaş ekseni
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor
Köfteden de gitti birkaç puan