‘Kurultaya giderken kurultay üyelerine yapılan baskılar, kurultayda neler yapılmak isteneceğinin göstergesi değil midir?’

‘Kurultaya giderken kurultay üyelerine yapılan baskılar, kurultayda neler yapılmak isteneceğinin göstergesi değil midir?’
22 Temmuz 2020 09:05

“Bu kadar yetkili bir CHP Genel Başkanı sorumluluk ve risk üstlenir mi” diye soruyoruz.

 

 

Yalçın Bayer / Hürriyet

 

Bunun cevabını, geçen cumadan kalan bölüme eski milletvekili ve siyasi partiler ve seçim hukuku uzmanı Sabri Ergül yanıt veriyor: “Onur üyeleri salona alınmayacak, genel başkan izni olmadan imza verilmeyecek, kurultay divan başkanı atanacak, blok liste olacak, Genel başkan anahtar liste yapacak. Medyada genel başkan yardımcılarının sözleri, demeçleri haftalardır yayınlanacak ve bu antidemokratik, hukuk dışı uygulamalar kamuoyunda, sosyal medyada, partililerde büyük tepkilere neden olacak ve genel başkan bütün bunları bilmeyecek!

Bu mümkün mü?

Böyle bir hal, genel merkezde genel başkan için her gün ‘pembe basın bülteni’ mi basıyor dedikodularına neden olmaz mı? Bu genel başkana saygısızlık olmaz mı?

Genel başkanlar düşüncelerini, taleplerini ve yapacaklarını özgüvenle ve aracısız söyler ve yazarlar. Sayın genel başkandan da beklenen budur!”

 

 

KURNAZ YÖNETİCİLER

 

Bu hukuki tespitlerden sonra ‘CHP’ye ve hukuk disiplini’ne mensubiyeti yarım yüzyılı bulmuş sade partili ve bir yurttaş olarak kurultayla ilgili görüşünü şöyle açıklıyor Ergül: “CHP’nin Atatürk’le, yüzyıllık onurlu mücadelesiyle oluşmuş ve çelikleşmiş ‘ahlakı, aklı, vicdanı’ hâlâ ayaktadır; en yüksek organı kurultayı da ‘onay noteri’ değildir.

CHP kurultay üyelerinin, genel merkezdeki kimi ‘kurnaz’ yöneticilerin, ‘Koltuk mu, ülke mi?’ konusunda ne düşündüklerini, neyi, nasıl yapmak istediklerini, genel başkanı adeta ‘kutsayıp, tekleştirerek’ öyle bir genel başkan yaratıp onun eteğinde seçilme gayretlerini anlayacak ve illerdeki partilerin temsilcileri sıfatıyla kendilerine düşen görevin gereğini özgürce, çekinmeden yapacak yüreği, ‘aklı ve vicdanı’ tarih boyunca hep var olagelmiştir.

Kurultaya giderken kurultay üyelerine yapılan baskılar, kurultayda neler yapılmak isteneceğinin göstergesi değil midir? Medyada görüyoruz. Kurultay üyelerine ‘ikbal vaatleri’, olmadı ‘imzasına, oyuna ipotek’, daha olmadı tek genel başkan adayı, ‘tek adam, tek blok liste’ kumpası tezgâhlanacak endişelerini yansıtan sosyal medya haberleri; az sayıdaki dost kalemlerin uyarıları; dileriz, aklı ve hukuku egemen kılar, makule dönüşü sağlar.

 

https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/yalcin-bayer/koltuk-mu-ulke-sevdasi-mi-41568903