Küresel güçlerin yönetiminde para trafiği

Küresel güçlerin yönetiminde para trafiği
8 Şubat 2020 22:13

Bir kaç gün önce Suriye de 8 Kahraman Türk Askeri şehit oldu. Acımız büyüktür. Şahsım ve Halkın Habercisi ailesi olarak, şehitlerimizi rahmetle anıyor, anne-baba ve aziz Türk Milletine, sabr-ı cemil diliyoruz.

 

 

Numan ALADAĞ H&H YORUM

 

 

 

“İnna lillahi ve inna ileyhi raciun.” Aziz Şehitlerimize Allah (c.c.) rahmet eylesin, mekanları cennet olsun diyoruz…

 

Raf bedeli şartı ve Suriye’liler tehlikesi:

 

Türk Milletini tanımayanlar iyi bilmelidirler ki, Türk Milleti üç bin yıldan beri vardır. Onun var oluşu, büyüklüğü, gücü, tarihe damgasını vuruşu yalnız Milli karakterleriyle mümkün olabilmiştir. Türklüğün büyüklüğünü veya var oluşunu Türklüğün dışındaki şu veya bu faktöre bağlı değildir.

Fedakar insanların çokluğu, her türlü insani meziyetlerin hakimiyeti demektir. İnsan toplumları insani meziyetlerle yaşar. Cehaletin, bencilliğin, kara para hareketliliğinin ve rüşvetin yaygın olduğu toplumlar refah ve dıştan büyüklük içinde de olsa, yıkılmaya mahkumdur.

 

Raf bedeli şartı ve riyakarlık:

 

Riyakar adını verdiğimiz insanlar vardır. Bunlar oldukları gibi değil, olmadıkları gibi görünmeğe çalışırlar. Birbirinden iki yüze sahiptirler. İçyüzlerini saklarlar.

Türkiye genelinde binlerce mağaza zinciri olan ve raf bedeli şartı ile Türk sanayicisini-çiftçisini ekomomik darboğaza sürüklüyor, Kurban bayramında kurbanlık satıyor, hem de raflarına domuz eti koyup satıyor. Riyakarlık buna denir. Ayrıca üreticiden aldığı ürün bedelini üç ay sonra veriyor ve üreticinin parasını çalıştırıp, sözde indirim var diye Türk Milletini kandırıyor. Riyanın en hafifinin şirk olduğunu unutmadan değerlendirmeliyiz.

Riyakarlığın doğmasında, yaşamasında, gelişmesinde ve bir insanın düşüncelerini, duygularını, davranışlarını değerlendirmesinde çeşitli sebepler rol oynarlar. Bu sebeplerin başında değersizlik veya aşağılık duygusu gelmektedir.

Riyakarlar kusurlarını saklamaya, gizlemeye, hatalarını iyi bir hareket diye göstermeğe gayret ederler. Türkiye genelinde ki, binlerce mağazaların üst düzey yöneticileri, raf bedeli şartı ve domuz etini satmakla arzu ettikleri şeyleri savunurlar.

Raf bedeli şartı ile anarşik-ekonomik terör oluşturanlar iyi bilmelidirler ki, Türk Milleti bir bütün olduğu için Türk ekonomik milliyetçiliği ancak ve yalnız, Türk dünyasını içine alan bir milliyetçilik davasını ülkü edinir. Türkler Türk soyundan gelenlerle Türk soyundan gelmişler kadar Türkleşip kendini o soya bağlayan ve kalbinde hiçbir yabancı ırk düşüncesi bulunmayan fertlerin topluluğudur.

Onun içindir ki, Türk sanayicisi ve çiftçisinden raf bedeli şartını ısrar edenler, maddi gücüne güvenmesinler. Önce Türk tarihini okusunlar, sonra raf bedeli şartı ile anarşik-ekonomik terör oluşturmaya devam etsinler.

Türkiye genelinde binlerce mağazaları olan mağaza yöneticileri, domuz etini mağazalarında satanlar ve raf bedeli şartını, Numan Aladağ’ın, “Bir işi yapmak isteyen bir çare bulacak. Hiçbir iş yapmak istemeyen bir bahane bulacak.” sözünü esas alarak, raf bedelini muhasebelerinde yasal bir sorun yokmuş gibi işi FETÖ’nün Müslümanlık riyakarlığı gibi, kılıfına uydurup Türk sanayicisi ve çiftçisini iflasa sürükleme planlarını yapmakla görevlendirilmiş ticari kuruluş olduğunun endişesini taşıyorum.

 

Raf bedeli şartını uygulayan binlerce bu mağaza zinciri yetkilileri iyi bilmelidirler ki, Büyük Türk milleti, Milli Ülkü’nün ana prensiplerinden asla sapmaz. Türk Milletinin Ülküsü’nü raf bedeli şartı ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin, ekonomisini zedeleyecek olanlara taviz vermez.

Raf bedeli şartını uygulayan ve domuz eti satan binlerce mağaza zincirine sahip mağaza yetkilileri dikkat etmelidirler! “Bizim Türkçülüğümüz, bizim milliyetçiliğimiz, kuru bir Türkçülük ve sloganda kalan bir milliyetçilik değildir. Yedi düvele karşı verdiğimiz kurtuluş savaşı devam ederken, İzmir İktisat Kongresini toplayarak, istiklal ve istikbal için açısından alınan o hayati kararlarımızdaki o derin vizyonumuz unutulmamalıdır…”

Raf bedeli şartında ve domuz eti satışında lider olan bu mağaza zinciri yetkilileri, iyi bilmelidir ki, Milletlerin temeli ahlaktır.

Raf bedeli şartı ile ve Türk sanayicisi-çiftçisinden aldığı ürün bedelini üç ay sonra veriyorlar. Üç ay bu parayı kullanma sayesinde ekonomik güç elde etme gibi şeyler ahlaktan sonra gelir.

İktisadi doktrinler çabuk değişir. Değişmeyen prensipler başta ekonomik milliyetçilik ve beynelminelciliktir.

Türk Milleti, Milli çıkarları şahısların ve raf bedeli şartını uygulayanların üstünde tutan, Milli mukaddesata ve geçmişe saygı gösteren, görev ahlakı yüksek olan, haksızlıklarla savaşta, korkusuz bir millettir.

Raf bedeli şartı ve Türkiye genelinde binlerce mağaza zincirine sahip ve mağazalarında domuz eti satan mağaza zincirleri iyi bilmelidirler ki, Türk Milleti, Ülküsü olan dünyanın en mutlu toplumlarından biridir.

Türkiye de anarşik-ekonomik terörün meydana gelmesine sebep olan raf bedeli şartının uygulanması, kara para hareketliliğinin kontrol edilmeyişi ve vergilendirilmemesi ile Suriye’lilerin kaçak çalıştırılmasıdır. Ayrıca Suriye’lilerin, iş yeri açarak vergi kaçakçılığı ve kara para hareketliliğinde lider konumundadırlar.

 

 

Kara para hareketliliği, Suriyelileri kaçak çalıştırma ve Raf bedeli şartı, Anarşik-Ekonomik terörün meydana gelmesi ve her türlü ahlaksızlıkların ana aktif maddesi demektir.

Raf bedeli şartını uygulayan ve domuz eti satışını yapan binlerce mağaza zinciri yetkililerinin haram ve Türk ahlakında yeri olmayan faaliyetlerini, siz değerli okuyucularımıza bir hadis-i şerif’i paylaşmak istiyorum: Okat yayınevi tarafından Kasım 1964 yılında basılmış olup, Abdulbaki Gölpınarlı hoca’nın, yazdığı Hz. Muhammed ve Hadisleri kitabın 92 ci sayfasında ki, 591 ci hadis-i şerif:

”Kötü kişiyi anmaz, kötülüğünü söylemezseniz halk nereden bilecek onu? Kötü kişiyi kötülüğüyle anın da halk, ondan çekinsin.”

 

Onun içindir ki, raf bedeli şartı ile ürün alıp raf ve ürün giriş parası ile haksız rekabet yapıldığını, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti maliye ve Sanayi Bakanlıkları farkındalar mı? Eğer farkında değillerse, işte iddialar ve kanıtlar. Hodri meydan!

Domuz eti satışını ve raf bedeli şartı ile ürün alan, Türkiye genelinde binlerce mağazası olan bu mağaza markası, lütfen bu dediklerime cevap versin.

 

Adli ve tüm güvenlik kurumlarına, Türk ekonomisi için stratejik önem taşıyan öneri:

 

Türkiye genelinde binlerce mağaza zinciri olan mağaza zinciri yetkilileri, mağazalarındaki raflara koydukları ürünleri üreten üreticiyi-üreticileri, Cumhuriyet savcılığı başta olmak üzere tüm ilgili adli ve güvenlik kurumlarına, yazı yazarak, bu ürünü üreten üreticinin, Milli ve manevi değerlere bağlılığını, ruhlarında Ay-Yıldızlı Şanlı Türk Bayrağı, vatan sevgisi ve kalplerinde Allah korkusu var mı diye resmi yazı yazarak sorsun… Bu soruşturmanın resmi kayıtlarda yer almasını istemiyorlarsa o zaman, şifa-i olarak Numan Aladağ’ın, “Bir işi yapmak isteyen bir çare bulacak. Hiç bir iş yapmak istemeyen bir bahane bulacak.” sözü ile öneri ve görüşler esas alınarak, ürün alımlarını yapmalıdırlar ki, ruhlarında vatan sevgisi, kalplerinde Allah korkusu olduğunu kanıtlasınlar.

 

Sanayi ve Ticaret Bakanlığına bir hatırlatma:

 

Raf bedeli şartını uygulayan ve domuz eti satan binlerce mağaza zincirlerinin, Türk Milletine yaptığı zulme dikkat çekeriz…

Bu mağaza zincirlerinin Fethiye satış mağazasında 50 mlg. lık şişelerde gliserin satılıyor. Ambalajında farma (Bitkisel) veya teknik yapı diye yazmıyor. Teknik yapı olan atık yağlardan üretiliyor, farma olan da doğal bitkisel ürünlerden üretiliyor. Ayrıca fiyat farkı da vardır. Raf bedeli lideri konumunda olan bu mağazalar zincirini, ilgili Bakanlıklar niye bu ahlaka sahip olanların aldatıcı faaliyetlerini kontrol etmiyor?

Eğer ki raf bedeli şartı faaliyetleri kontrol edilmezse, en çok Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin işlerini zorlaştırır.

Tarihi Türk geleneklerinde ve ahlakında, insanları beraberliğe götüren şeyler onları ayıran şeylerden çok daha fazladır, ama insanlar arası anlaşmazlıklar daima vardır. Bunun nedeni, ön yargılı çıkarcı, rüşvetçi, riyakar ve bencil olmalarıdır.

Raf ve ürün giriş bedeli şartı liderliğini yapan ve ürün aldığı üreticinin parasını üç ay kullandıktan sonra veren ve domuz etini helal ürünlerle aynı dolapta satan mağaza zinciri yöneticilerine öneri: Mühendis Binali Yıldırım diyor ki: “Gün dostunu düşmanını tanıma günüdür. Lafla Millilik olmaz” ve Numan Aladağ’ın, “Türk sanayicisi ve çiftçisinin destek istediği noktalardan uzak olmamalıdır.” Milli seslenişlerini esas alarak, anarşik-ekonomik terörün ana aktif maddesi olan raf bedeli şartını ısrar etmesine son vermelidir.

 

RAF bedeli şartı ile anarşik-ekonomik terör oluşturanlara karşı Türk Milletinin en büyük meziyetlerinden biri de, Fetö gibi anarşik-ekonomik terör oluşturan, riyakar vatan haini düşmanlara karşı sessiz kalmamasıdır.

Ay-Yıldızlı Şanlı Türk Bayrağı’nın, dalgalandığı toprakta, yalnız raf bedeli şartını uygulayanlar ile Suriyelilerin kayıt dışı çalıştırılmaları da ekonomik açıdan farklı yansımalarıyla ekonomiye zarar vermektedir. Tedbir alınmadığı takdirde, bu zarar büyüyebilir ki, bu uygulamanın ifratı, sosyal güvenlik, maliye ve diğer stratejik önem taşıyan resmi kuruluşlara verebileceği zarar tahminlerin ve kontrolün dışında kalabilir…

Suriyelilerin Anarşik-ekonomik terör ve kaçak çalışma faaliyetlerine, ilgili kurumlar el atmalı, disipline etmelidir…

Kontrolsüzlüğün neticesinde, bu sığınmacılar içerisine yerleştirilmiş küresel güçlerin kontrolündeki unsurların zararlarını artırma riski büyük olacağını düşünüyoruz.

Türkiye düşmanı bazı sanayi ötesi toplum ülkeleri tarafından, Fetö terör örgütünün faaliyetlerinin bir benzeri de, RAF bedeli şartı ve Suriyelilerin kayıt dışı para hareketliliğidir.

Ayrıca ülkemizde geçici olarak bulunan Suriye halkını ucuz iş gücü diye çalıştırılması da, anarşik-ekonomik terörün tırmanmasının ta kendisi değil midir?

 

Kara paranın bir dilimi olan raf bedeli şartı hareketliliklerini kontrol altına alınmayan bir ülkede, hem iş başında ki Hükümetin işlerini zorlaştırır, hem de ülkede her türlü ahlaksızlığın kapılarını açan bir kapıdır.

Siyasi demokrasiyi tamamlayan iktisadi demokrasinin Türkiye de kurulması için ve Türkiye’nin sanayi ötesi toplum bir ülke olmasında da, raf bedeli şartı en büyük tehlike ve engeldir.

Fetö terör örgütünün, her türlü iş kollarında, bürokraside ve siyasette ki yükselmeleri, kontrol edilmedi, 15 Temmuz da ruhunda taşıdıkları riyakarlık duyguları patlak verdi.

Raf bedeli şartının, Fetö terör örgütünden daha tehlikelidir. Raf bedeli şartı, bir kara para kulübüdür. Tüm adli ve güvenlik kurumları bu raf bedeli şartı, kulüplerin tehlikeli faaliyetlerini durdurması gerekir.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 08/Mart/2019 Cuma günü, Şanlıurfa da; “İstikbalimize göz dikenlere derslerini veriyor muyuz?” dediği konuşmasında; raf bedeli şartı ile iktisadi-siyasi demokrasiyi ortadan kaldırma hayalinde olanları da dahil ettiğini düşünüyoruz.

 

Raf bedeli şartını uygulayanların kurnazlığı: Türk sanayicisinden, çiftçisinden ürün alıyorlar ve bedelini de, 90 gün sonra faizsiz ödeme yapıyoruz diyorlar. Bu zihniyetleri ile Fetö’nun riyakarlığı gibi, Türk kamuoyuna bu mağaza zincirleri, faiz işlerine bulaşmıyor ve üretici kurum yetkililerinin, İslam dinine göre haram olan faiz yedirmiyorum mesajını veriyorlar.

 

EY TÜRK MİLLETİ! DÜŞÜNELİM, ARAŞTIRALIM, ÇALIŞALIM ÜRETELİM

 

Türk Milletinin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü koruyarak, üretime önem veren vefakar Türk sanayici ve çiftçi dünyasına Cenab-ı Allah, huzur ve bereketli kazançlar nasip etmesini diliyoruz.

Cenab-ı Allah, ruhunda Allah korkusu, Ay-Yıldızlı şanlı Türk Bayrağı ve vatan sevgisi olanların, vatana hizmet etmeyi kendilerine nasip etsin.

Cümle aziz Vatan şehitlerini ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, rahmetle, Gazileri Minnetle Anar. Hasta ve yaralılara acil şifalar dileriz.

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Aziz Atam, ruhun şad mekanın cennet olsun
‘CUMHURİYET’, bizi biz yapan ortak değerimizdir
Hicri yılbaşında huzur ve bereket bizimle olsun