Kumpasçılara ‘tele kulak’ mahkûmiyeti!

Kumpasçılara ‘tele kulak’ mahkûmiyeti!
28 Şubat 2021 10:23

Yargıtay, FETÖ üyesi savcıların 2009 yılında dönemin CHP Grup Başkanvekili olan Kemal Kılıçdaroğlu ile gazeteci İlhan Taşcı’yı usulsüz dinleyip, tapelerini ise Ergenekon dosyalarına koymalarına ilişkin işlemin yasadışı olduğuna hükmetti. Taşcı’ya 10 bin TL tazminat ödenecek.

 

 

Yargıtay, FETÖ üyesi savcıların 2009 yılında dönemin CHP Grup Başkanvekili olan Kemal Kılıçdaroğlu ile o dönem gazetecilik yapan, şimdi ise RTÜK Üyesi İlhan Taşcı’yı usulsüz dinleyip, dinleme tapelerini ise Ergenekon kumpas dosyalarına koymalarına ilişkin yapılan işlemin yasa dışı olduğuna hükmetti. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, Balyoz, Ergenekon gibi kumpas davalarının özel yetkili savcısı olan Mehmet Murat Yönder’in, Kılıçdaroğlu ve Taşçı’yı dinlemesinin hukuka uygun olmadığını ve dinlemenin keyfilikle yapıldığı belirterek maliye hazinesinin Taşçı’ya tazminat ödemesine hükmetti. Eski 5 savcının ise yaptıkları hukuka aykırı dinlemeler yönünden dosyanın ağır ceza mahkemesine gönderilmesine karar verildi.

 

 

TAPELER ERGENEKON DOSYASINA GİRDİ

 
Cumhuriyet’ten Seyhan Avşar’ın haberine göre İlhan Taşcı 2009 yılında gazetecilik görevini sürdürürken, Kemal Kılıçdaroğlu ile bir telefon görüşmesi yaptı. Kılıçdaroğlu, dönemin İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’ndeki yolsuzluklara ilişkin Sayıştay raporlarını yazan Taşcı’ya telefonda, haberlerin çarpıcılığını anlatmak için “bombaları patlatıyorsunuz” ifadesini kullandı. Daha sonra bu telefon görüşmesinin Ergenekon soruşturma dosyasının ekleri arasında yer aldığı ortaya çıktı.

 

 

YASA DIŞI DİNLEMEDE SAKINCA GÖRMEDİLER

 
Yaşanan bu durum üzerine Taşcı, 2009 yılında dönemin kumpas davalarına bakan savcıları Zekeriya Öz, Fikret Seçen, Ercan Şafak, Mehmet Ali Pekgüzel, Nihat Taşkın ve Mehmet Murat Yönder hakkında Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 20 bin TL’lik tazminat davası açtı. Haklarında tazminat davası açılan 6 savcı o dönem mahkemeye gönderdikleri ortak dilekçede, yaptıkları yasadışı dinlemeyi “…İlhan (Taşcı) ve Kemal (Kılıçdaroğlu) isimli şahıs arasında yapıldığı belirtilen 4 Şubat 2009 tarihli telefon görüşmesinde ‘bombaları patlatıyorsunuz’ şeklindeki şüpheli sözlerin bu nedenle iddianame ekindeki klasörde yer almasında bir sakınca görülmemiştir” sözleriyle savundular.

 

 

12 YILLIK HUKUK MÜCADELESİ

 
Yaşanan 12 yıllık hukuki süreç sonunda dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na gitti. Genel Kurul ise Zekeriya Öz, Fikret Seçen, Ercan Şafak, Mehmet Ali Pekgüzel, Nihat Taşkın’ın hukuka aykırı telefon dinlemeleri nedeniyle tazminat talebinin maliye hazinesine karşı açılması gerektiğini ve görevli mahkemenin ağır ceza mahkemesi olması gerektiğini belirtti. Kurul, eski 5 savcının usulsüz dinlemelerine ilişkin dosyanın ayrılarak görevli ağır ceza mahkemesine gönderilmesine karar verdi. Mehmet Murat Yönder’in ise Yargıtay üyeliği yaptığını hatırlayan Genel Kurul, Yöner’e fiil ve kararlarından dolayı açılan davanın ise Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nde görüleceğine karar verdi.

 

 

‘KEYFİ BİR DİNLEME’

 
Bunun üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesi ilk derece mahkemesi sıfatıyla Mehmet Murat Yönder’in dosyasını inceledi. Yönder’in usulsüz dinleme yaptığını belirten Daire, maliye hazinesinden Taşçı’ya 10 bin TL tazminat ödemesine hükmetti. Kararın gerekçesinde ise Kılıçdaroğlu ve Taşçı’nın dinlenmesinin hukuka uygun olmadığı, kamuoyunun dikkatini çeken bir habere ilişkin olduğu ve keyfi bir dinleme olduğu kaydedildi. Ayrıca dava dışı kişilerin görüşme içeriklerine iddianamede yer verilmesinin, suçun kanıtlanmasıyla bir ilgisinin bulunmadığı vurgulanan kararda, “Bir mahkeme kararına dayanmadığından açıkça hukuka aykırı bir biçimde özel hayatın ve hayatın gizli alanının ihlali kapsamında, ilgililerin kişilik haklarına saldırı olarak değerlendirilmiştir” denildi.

 

 

‘HAYSİYET CELLATLIĞININ TESCİLLENMESİ’

 
İlhan Taşcı ise kararı gazetemize şu sözlerle değerlendirdi: “Bir dönemin karanlık dehlizlerindeki işbirliğinin, Türkiye’ye ve ülkenin saygın insanlarına, aydınlarına dönük haysiyet cellatlığının tescillenmesi anlamına geliyor. Hukuktan, adaletten uzak bir dönemin utanç vesikasıdır bu karar. Ne benim ne de Sayın Kılıçdaroğlu hakkında herhangi bir yasal dinleme kararı yokken yapılan bu hukuksuzluk, bu keyfilik 12 yıl süren hukuk mücadelesinin ardından somutlaşmış oldu. Anayasayla güvence altına alınan haberleşme özgürlüğümüzün ihlal edildiğini ispat etmek ancak, 12 yıl hukuk mücadelesi vermek; pek çok yasa değişikliğine karşı yeni duruş geliştirmek ve farklı mahkemelerde dert anlatmakla mümkün olabildi.”

 

 

HUKUKSUZLUK TESCİLLENDİ

 
Taşcı’nın avukatı Mutluhan Karagözoğlu ise dairenin bu kararının yasadışı dinlemenin yanında, bu kişilerin savcılık görevini yaparken açıkça hukuka aykırı davrandıklarının tescil edilmesi anlamına geldiğini söyledi. Karagözoğlu, “Murat Yönder Yargıtay Üyesi olduğu için daire onun yönünden karar verdi. Yargıtay’ın bu kararı ışığında mahkemelerin diğer savcılar hakkında da hükme varmasını bekliyoruz” dedi.