Kültür aktarımında öğretmenin önemi

Kültür aktarımında öğretmenin önemi
23 Kasım 2013 13:14

Bu yazımız kültür aktarımında öğretmenin önemi hakkında olacaktır.

 

Numan ALADAĞ H&H YORUM

 

Öğretmenler, insanlar arasında düşünce ve bilgileri, inanç ve samimiyet duygularını yayan zeka ve Türk İslam kültürünün , ilim ve sanatın, değer hükümlerinin dünyada ki sanayi ötesi toplum olmuş ülkeler ölçüsünde paylaşılmasına ve devamına yardım eden vazgeçilmez önderlerimizdir. Öğretmenler, bir milletin Milli, manevi ve kültürünün temel taşları ve aynı zamanda Büyük Türk Milletinin tarihin de onayladığı gibi, günümüze kadar insanlığın paylaştığı ilim ve fikir dünyasına kapıları açan önderlerdir.

 

Bu vasıflarıyla öğretmenler, milletlerin ve insanlığın zekasına ve kültürüne önemli etkileri bakımından medeniyetleri yayan ve tarihi gerçekleştiren kuvvetlerin başında geldiğini hafızamızdan silmeyelim.

 

Öğretmenin eğitim ve kültür bakımından önemi daima göz önünde tutulup, kalkınma planında, ilk sıralarda yer verilmelidir.

 

Ey Yüce Türk İslam alemi! Edebiyatı olmayan bir milletin o ülkedeki varlığından bahsedilmesi, o ülkenin bölünmez bütünlüğünü zedelemekten başka bir şey değildir. Bir milletin kültürü, geçmişinden süzülerek gelen maddi ve manevi değerlerin tümü zaman içinde kendisine has, duyuş, düşünüş ifade ediş tarzı ile ortaya çıkmaktadır.

 

Dünya da ki milletlerinin, kendine has kültürleri vardır. Bunlar arasında Büyük Türk Milletinin de kendine özgü, köklü ve zengin Milli kültürünün büyük önem taşıdığını unutmamalıyız. Bu kültür, Türklüğün doğuşu ile başlamış, zamanla gelişerek, binlerce yıl, Türk toplumlarını ”millet” olarak ayakta tutmuş, onlara eğitmenlerin (öğretmenlerin) önderliğinde ‘‘Türklük” damgasını vurmuştur.

 

Türk kültürünü meydana getiren ana prensip değerleri, öğretmenler tarafından araştırılıp öğrencilerin bilgisine sunmak, Milli görevlerimizdendir. Eğitim ile ilgili her şey öğretmenlerin tasarrufundadır gözüyle bakmamalıyız. Özellikle meslek okullarında ve mühendislik fakültelerinde öğretmenlerin, uygulamalı eğitim (laboratuvar) malzemeleri karşılanmalıdır ki, öğretmenlerimizin ders anlatım kabiliyetlerini kuvvetlendirip, öğrencilerimizin de kavrama kabiliyet çemberi daha da genişlensin.

 

Öğrenme yaşantıları, aracılığıyla simgesel olarak anlatılan davranışları, duygu ve kanıları ile kapsadığı için öğretmen, sözcüklerin ”Duygusal gücü” den ve ders anlatmada ”ses tonunu”nun öneminin farkında olmalıdır. Öğrencilerin dersi kavrama kabiliyetlerini güçlendirmesi, öğretmenin güler yüzlü olması, dünya psikologları tarafından da onaylanmıştır. Ayrıca öğrenci, kavramlar ve düşünceler ile onların günlük hayata uygulanışları arasındaki ilişkileri açıkça gördüğü zaman istenilen nitelikte bir öğrenme gerçekleşebilir.

 

Öğretmen iletişim alanında belli bir yeterlik düzeyine varmalıdır. İletişimin toplum yaşamındaki etkisini anlamak zor değildir. ”Fikir ve bilginin herkes tarafından aynı şekil ve değerde anlaşılır hale getirilmesi, paylaşılması ve karşılıklı etkinin sağlanması” diye tanımlamaktadır. Yüce Türk İslam alemi olarak, sanayi ötesi bir toplum olmak istiyorsak, toplumsal milli birlik ve dayanışma, ancak güçlü bir etkileşimle sağlanabileceğinden bahsedebiliriz. Sınıf-içi etkinliklerin yönetimi de, geniş anlamda, öğretmen ile öğrenciler arasında geçen bir iletişim işidir. Bir öğretmenin bilgisi, yaşam tecrübesi ve samimiyetliliği, ancak iletişim alanındaki profesyonellik derecesinde onu bir başarıya ulaştırır.

 

Öğretim, insanları istek ve kabiliyetlerine uygun mesleklerde bilgi ve maharet kazanması demektir. Kazanılan bilgi ve maharetler (beceri) günlük hayatta uygulanabiliyorsa o öğretimin gerçekten değeri var demektir.

 

Büyük Türk Milleti olarak! Sanayi ötesi toplum olabilmemiz için; endüstri meslek liselerine verilen önemin ve araştırma geliştirme (ARGE) çemberinin genişletilmesi vazgeçilmezlerden olmalıdır. Meslek okullarında geliştirilen her ürünün uygulanabilirliği, ilgili Türk sanayicisi ve iş adamlarının koordinasyonunu ile gerçekleşir. Meslek okullarına sahip olmayan ve o okullara önem vermeyen bir toplum sanayi ötesi bir toplum olmaktan mahrum kalacağını unutmamalıyız. Öğrencilerin kabiliyetlerine uygun dersleri seçmeleri de öğretmenlerimize büyük görevler düşüyor. ”Her mesleğin kendine göre bir haysiyet ve şerefi vardır; marifet onu korumak ve yükseltmektir.” Türk gençliğine, reklamlar aracılığıyla ahlaksızlığı ve tüketimi meslek haline getiren yerli ve yabacı sermaye şirketleri, Yüce Türk İslam aleminin ahlak düzenini kemirmekten başka bir iş yapmazlar.

 

Bu Duygu ve Düşüncelerle, Halkın Habercisi Ailesi Olarak, tüm öğretmenlerimizin “Öğretmenler Günü”nü kutlar, sağlık ve Mutluluklar dilekleriz.

 

Baş Öğretmen, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve şehit öğretmenlerimizi Rahmetle, Gazi öğretmenlerimizi minnetle anarız.

 


Yazarın Son Yazıları:
Aziz Atam, ruhun şad mekanın cennet olsun
‘CUMHURİYET’, bizi biz yapan ortak değerimizdir
Hicri yılbaşında huzur ve bereket bizimle olsun