Önce şunu söyleleyim, benim dünkü yazının sonu girmemişti, bugün düzeltildi yazının sonunu şimdi okuyabilirsiniz. Bu tür bir yazıyı, ki, bağlacı ile bitirmem, garip kuş halini değil, normal halini bugün okuyabilirsiniz.

 

 

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 

 
Başlıktan devam edelim şimdi.

 

 
Evet, ben vatanımın yıkıldığını yazmıştım, vatanımdan mezarımda dahi vazgeçmem mümkün değil ama buna rağmen ama ben yıkıldığını yazdım vatanım.

 

 
Şimdi diyorum ki, İlber Hocam da mı vatanımızın yıkıldığını düşünüyor ve o nedenle mi, Kuleli Askeri Lisesi müze olsun diyor.

 

 
İlber Hocamız muhteşem bir vatanseverdir, muhteşem de bir Türk aydınıdır.

 

 
Ama neden Kuleli müze olsun dedi o gün, buna çok üzüldüm.

 

 

 
Kuleli Askeri Lisesi her Türk için, İstanbul’da yaşayan veya yaşamış her Türk için Türkiye’nin vazgeçilemez bir panaromasıdır ve hala daha fonksiyonunu sürdürmesi gereken bir binadır.

 

 

 
Evet, vatanımız yıkıldı ama neden Kuleli müze olsun diyelim ki…

 

 
Ben mesele, müze olsun desem şu şekilde derim…

 

 

 
Kuleli Askeri Lisesi TSK müzesi olsun.

 

 

 
Yıkılan Türkiye Cumhuriyeti’nin, devleti teslim eden TSK’sının müzesi.

 

 

 
Kuleli’yi müze olarak ancak bu şekilde kabul ederim.

 

 
İlerde gelen turistler veya bizim sonraki nesillerimiz bu müzeye gider ve mihmandar onlara şunu anlatır…

 

 
“Eskiden, 1923’de bir Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştu, bu Cumhuriyetin ordunsun adı Türk Silahlı Kuvvetleri idi. Türk Silahlı Kuvvetleri sonradan gelen bir hükümet tarafından ortadan kaldırıldı yerine “x” kuruldu. Burası da TSK müzesi oldu”

 

 
Bu kadar net.

 

 
Olursa böyle müze olsun, o zaman gerçek ve anlamlı bir müze olur.

 

 
İlber Ortaylı Kuleli’nin silah müzesi olabileceğini söylemiş.

 

 
Yani, silah müzesi çok üvertür kaçar, çok detay kaçar, çok marjinal kaçar.

 

 
Asıl müzeliğine ev sahipliği yapması gereken TSK’dır bence Kuleli’nin, eğer müze olacaksa.

 

 
Ve…

 

 
Putin’in Türk devleti ve onu şu anda yöneten hükümet üzerinde geliştirdiği kadar bile bir strateji geliştiremeyen ve Türk devletini veren TSK neden Kuleli’de müze sergisi olmasın ki. (bu konuda ayrıca spesifik bir yazı yazacağım sonra)

 

 
Bu arada…

 

 
Vatanımın yıkılıdğı günlerde (15 temmuz sonrası günler) hayatımda ilk kez Kuleli Askeri Lisesi’nin internet sitesindeki tanıtım filmini izledim.

 

 
Hani biri ölünde onunla ilgili daha önce bilmediğiniz detayları öğrenir de onun ölümüne çok daha fazla hayırflanırsınız ya…

 

 
Öyle hayıflandım.

 

 
Öyle güzel bir liseymiş, hem de öyle edalı bir yerde, öyle dünyaca kıskanılasıcı bir coğrafyada ve öylesine her devletin kıskanacağı kalitede.

 

 
Neyse fazla uzatmayayım…

 

 
Dayanamıyorum, elimden bir şey de gelmiyor ama dayanamıyorum.

 

 
Şunu da söyleyeyim ama…

 

 
Ben İstanbul’da yetişen, Türk olan, Türk düşmanlığı ile değil, vatan sevgisi ile yetişmiş bir çocuk olarak hayatımda hiç asker görmemiş olsam da o zamanlar, hergün karşıya geçerken ve dönerken o binaya bakar, bakar, o güzelliği içime nakşeder, eder, İstanbul’u içime çeker, çeker, vatanımı bağrımda büyütür, büyütür ve kendim de büyürdüm.

 

 

 
Bilemezdim ki, benim vatanım birgün yıkılacak o güzellik ve soyluluk kraliçesi de birgün öldürülecek.

 

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 

---

Yazarın Son Yazıları:
Özel-İmamoğlu-Yavaş ekseni
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor
Köfteden de gitti birkaç puan