Kraliçenin ordusu ve Mustafa Kemal’in askerleri

Kraliçenin ordusu ve Mustafa Kemal’in askerleri
24 Eylül 2012 18:33

Büyük Britanya’da ordu İngiliz krallığının İskoçya ile birlik kurduğu 1707 ortaya çıktı. 1689 Haklar Beyannamesi Parlamentonun her yıl Kraliçenin barış zamanında ordu bulundurmasını onaylar.


Mustafa MERSİNOĞLU H&H YORUM

Asil Deniz Kuvvetlerinde, Asil Deniz Piyadelerinde ve Asil Hava Kuvvetlerinde Kraliçe’nin aile üyeleri kıdemli mevkilerde görev alırlar. Britanya Ordusu  mensupları Kraliçeye baş komutan olarak bağlılık yemini ederler ve bunun içinde tanrıdan güç dilerler.   
 
Türkiye Cumhuriyet’inde ordu binlerce yıllık gelenekten gelir ve Kurtuluş Savaşı veren Kuvay-i Milliye adı verilen Mustafa Kemal’in askerleriyle taçlanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti ordusunda ki tüm kuvvetlerde Hava, Deniz Kara ve Jandarmada halk çocukları görev alırlar. Türk Ordusu mensupları milletlerine ve cumhuriyete bağlı kalacaklarına yemin ederler bunu namusları üzerine yaparlar. 

 

 ‘Ordu’ sözü İngilizce’ye bile girmiştir ‘Horde’ olarak ve şimdilerde  gürüh olarak kullanılsa da  ‘Golden Horde’ taki gibi  Altın Ordu’dan gelir. Orta kelimesinden gelir. Türk ordusuyla yer yer çarpışmış yer yer de müttefik olan İngilizler, Türk asker ve subaylarına saygı duyarlar bunu çeşitli kaynaklardan okumuştum ama on yıl kadar önce bir gün kızımı okuldan almaya  erken gitmiştim, beklemek için İngilterede her köşede bulunan bir pub’a girdim ve  yaşlı bir İngilizle  sohbete başladık bana Türk  subaylarının Büyük Savaşta ( eski toprak İngilizler Birinci dünya Savaşına böyle derler)  en bilgili en eğitimli askerler olduğunu söyledi ve biz de bir laf vardır  ‘Johnny the Turk is a  Gentleman’ diye de ekledi.

Bu şu demek Johnny İngilizlerin Mehmetçiği ve Gentlemen de soylu, kibar ve sözünde duran herkeze eşit davranan anlamında. Üstüne basarak tekrar etti ne Alman ne İngiliz ne Fransız subayları onlarla ölçüşebilirdi. Kendisi orduda silah bakım uzmanlığından emekli olmuş. Bir arkadaşımın babası Karadenizli Kaptan da yıllar önce Londra’ya gittiğinde Bond Street’te lüks bir giyim mağazasına girip tezgahın arkasında genellikle kraliçenin olacağı yerde bir Atatürk portresi ile karşılaşınca şaşırır ve tezgahtara bu ne iştir der, o da benim patronun düşmanı imiş demiş. Kaptan lütfen patronla görüşebilir miyim demiş ve görüşmüş. Kaptan yine bu nasıl iştir  Kraliçenin bile resmi yok Atatürk var. Evet, Kraliçeye de saygımız var ama benim onunla gurur duyacak bir durumum yok. Atatürk bizim düşmanımızdı Çanakkale’de ama büyük bir insandı ben böyle biriyle savaştığımla gurur duyuyorum demiş.  

Başka bir yakın arkadaş olduğum İngiliz, genç yaşta rahmetli olan Chris’te Brighton’daki Anatolia adlı antikacı dükkanına Atatürk resmi asmıştı ve bu resmi gören bir İngiliz gazeteci de Chris’in bu samimiyeti ve sevgisinden o kadar çok etkilenmişti ki, en önemli dergilerden birine dükkanı tanıtan güzel bir yazı yazmış.
 
Yaşadıkça değişik insanlarla karşılaşıp dost oldukça şaşırıp kalıyorum, daha geçenler de bir iş arkadaşımın eşi Yunanlı Yorgo subay babasının Türk subaylarından hep saygıyla bahsettiğini ve övdüğünü söyledi.  
 

Bir zamanlar kralları ayağına getiren Atatürk’ten öyle bir yere geldik ki Türk Ordusunun baş kumandanı gidip gidip kraliçenin ayağına vazifesini yaptığı için ödül alıyor.


 
 
Brighton’da Karasu, Sakarya’lı bir arkadaşım da onbeş yıl önce İngiltere’de  Türkiye uzmanı bir profesörle tanışmış o da kendisine demiş ki Türk ordusunda kritik üç yüz mevki var bunu ele geçiren Türkiye’yi ele geçirebilir.   
 


Yazarın Son Yazıları:
İngiltere’deki yeni korona variyantının yayılmasına neoliberalizm dogmasının etkisi oldu mu?
Başımız sağ olsun! Halkın Habercisi’nin vicdanlı, vatansever yazarını kaybettik
Yabancı basında Karadeniz gazı