Kotil: 'Türkiye'nin geleceğini ancak mutlu olan çocuklar inşa edebilir'

Kotil: 'Türkiye'nin geleceğini ancak mutlu olan çocuklar inşa edebilir'
29 Ocak 2013 00:18

Halkın Habercisi’ne konuk olan eğitimci yazar, iktisatçı Aylin Kotil, Türkiye’nin geleceğini mutlu çocukların inşa edebileceğini dile getirdi.

 

 

H&H RÖPORTAJ

 

Halkın Habercisi‘ni ziyaret eden Kotil, sorularımız içtenlikle cevap verdi. Türkiye’nin siyasi gündemi ve eğitim sistemine dair çarpıcı açıklamalarda bulunan Kotil, Eskişehir Belediyesi’nin kentsel gelişim ihalesine dair yorumlarda da bulundu.

 

İşte Aylin Kotil ile yaptığımız o özel röportajın detayları…

 

 

 

Biraz kendinizden bahseder misiniz?

 
İstanbul Üniversitesi İngilizce İktisat mezunuyum. Eğitimci ve yazarım. 16 yıllık Aylin Kotil adı altında anaokullarım var. 19 yaşında da bir oğlum var.

 

Ülkenin siyasi gündemine bakınca ne düşünüyorsunuz?

 

Kendi hayatımdan örnek verecek olursam, annem Alman, babam Rizeli. Sevgi dolu aile ortamın da büyüdüm. Annem, babamın Kurban Bayramı’nı, babam da annemin Noel’ini kutlardı. Şimdiler de bu kavramlar kalmadı. Benim zamanımda her şey değerli ve önemliydi. Eskiden sevgi saygı hoşgörü hakimdi artık bunların hiçbiri yok tahammülsüzlük hakim insanlar birbirlerine karşı anlayışlı değil buda siyasete yansıyor.

 

 

 

Milli Eğitim sistemimizden bahsedelim. Milli Eğitim sistemimiz hakkında ne düşünüyorsunuz, Sizce nasıl olması lazım?

 

Yeni eğitim sisteminden bahsedeyim, 4+4+4. Ben çocuk odaklıyım. Benim anaokullarım bu yüzden var. Çocuğun çocuk gibi  yaşaması lazım. Çocuk psikolojisine de değinelim, çocuklar biran önce niye büyütülmeye çalışılıyor? Bu acele nedir? Yetişkin olmak çok mu eğlenceli?  Bırakın o  çocuklar çocukluğunu yaşasın, illa bir şey yapmak istiyorsanız hazırlık sınıfı yapın. Etrafımız dikkat edin çocukluğunu yaşayamamış yetişkinlerle dolu.

 

Kıyafet serbestliği getirildi. Bu konudan da bahsedelim. Öğrencileri etkiler mi, etkiledi mi? Bu konu da gözlemleriniz oldu mu?

 

Dürüst ve objektif olmak gerekirse çocukların kişiliklerinin gelişmesi için kıyafetin serbest olması faydalı olacak. Eğitim de fırsat eşitliği zaten yok. Devlet ve özel okullar artık hemen hemen aynı konumda burada iş aileye düşüyor. Marka konusunda aileler çocuklarına bütçemiz uygun değil diyemiyor, çocuğun her dediği alınmak zorunda değil, çocuk sınırlarını bilmeli bu şekilde büyütülmeli ki çocuk kendini güvende hissetsin.

 

 

 

 

AB’den bahsedelim. Bir dönem toplum da çok ilgiliydi. Hatırlarsınız  geri sayımlar yapılıyordu. Toplum da ilgisini yitirdi. Kim kimi istemiyor? Biz mi, onlar mı?

 

Yani şu var ki AB algısı değişti. Sıkıntılı bir süreç yaşanıyor. AB’de bundan hoşnut değil, halka sorduğunuz da ‘biz çalışıyoruz başkaların parasını yatırıyoruz bu durumdan memnun değiliz’ diyorlar. Türk halkına gelince de kendi gücünün farkına vardı. Türk halkı hem çalışkan bir millet hem de dinamik yeter ki iyi şeylere yönlendirelim.

 

CHP’li Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin 10 çalışanı ‘Kentsel Gelişim İhalesi’yle ilgili gözaltına alındı.  CHP’li belediyelere yapılan bu gözaltılar hakkında ne düşünüyorsunuz?

 

Eskişehir’e gittim, gezdim, gördüm, Sayın Yılmaz Büyükerşen gerçekten muhteşem şeyler yapmış. Deniz edasında kumsal yapmış, ben hiç görmediğim kadar Japon turist gördüm. Ülkemiz için bu kadar çalışıp ve reklam yapan kişiyi alkışlamayı bilmek lazım. Kalkınırsak hep birlikte, batarsak hep birlikte. Karşı taraf diye bir şey yok önce bunu içimize sindirelim.

 

Türk İş’in açıklaması var: Ocak ayında 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı bin 3 TL, yoksulluk sınırı ise: 3 bin 266 TL Asgari ücret de 773 lira olarak belirlendi. Bu verilerden yola çıkarak 1 aylık Asgari Ücretle 5 çocuklu bir aile nasıl geçinecek?

 

Bu durum malesef Türkiye’ ye özgü bir durum, imkansız olarak görüyorum. Asgari  ücretle bir ailenin geçinmesi gerçekten zor. Sözün bittiği yer burası olsa gerek.

 

 

 

 

 

Aylin Kotil aktif siyaset içerisinde yer alacak mı? Gelecekte siyasetle ilgili neler yapmayı düşünüyor?

 

Partim için faydalı olmayı ve bir şeyler üretmeye çalışacağım. Üretme odaklıyım, üretmeye devam edeceğim. Yaptığım işten keyif alıyorum buda beni çok mutlu ediyor.