Köpekler insanları parçalayabilir

Köpekler insanları parçalayabilir
7 Ocak 2019 17:30

Şu görülüyor ki, Türkiye bu konuda da iki uç arasında gidip geliyor. Yani…

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 
1-Bir yanda köpeklere insan denen bazı yaratıklar tarafından işkence yapılması, insan olanın bakamayacağı manzaralar

 
2-belediyelerin hayvansever korkusu nedeniyle köpeklerden gelebilecek tehlikelere karşı vatandaşı koruyacak adımları atmaktan çekinir hale gelmeleri

 
Dün Kayseri’de 14 yaşında bir çocuk 25 tane sokak köpeği tarafından parçalanarak öldürüldü.

 
Ardından, “Yok köpek parçalamamıştır” gibi tepkiler geldi.

 
Oysa köpekler insanları parçalayabilir.

 
Bu doğada olan bir şey.

 
Hayvanseverlik, köpekseverlik, köpek sahibi olma, bir köpeğin yakın sevgisi ve dostluğuna mazhar olma gibi durumlar bu gerçeği ortadan kaldırmıyor.

 
Hayvan besleyen ve hayvanlarla hayatında çok önemli duygusal bağlar taşıyan insanlar hayvanseverliklerini fetişist ve rasyonel olmayan bir noktaya götürmemeli.

 
Ki, hayvanlarla ilişki bireylerin özel alanıdır.

 
Yani, toplumda yaşayan tüm insanlar bir hayvanla bu tür bir fiziki ilişki içinde olmak istemeyebilir, bunu beceremeyebilir; her insan bir köpeğe yakınlığı idare edemeyebilir.

 
Kaldı ki…

 
Tabiatta, “Survival of the fitness” diye birşey var, yani büyük balığın küçük balığı yutması.

 
Köpekler de özellikle bazı türleri ile bu kuraldan ari değil.

 
Bu kuraldan sadece biz insanlar ariyiz.

 
Hele de o pitbull veya diğer köpek türleri, tamamen survival of the fitness durumundalar.

 
Eğitilebilirler denecek şimdi, biliyorum.

 
Kaplan ve aslan da eğitilebilir.

 
Ayı da.

 
Ama bunlar neticede hayvan ve beyin yapıları kategorik olarak insanınkinden farklı.

 
Ayrıca aslan-kaplan besleyen onlardan zarar görmeyebilir ama konuştuğumuz husus hayvanlarla özel ilişkisi olmayan kişi ve çocukların hayvanlardan gelebilecek bir tehlikeye karşı uygun toplumsal fiziki koşullarda yaşayabilmeleri.

 
Bu kapsamda, zaten şehir içinde Pitbull gibi hayvanlar yasaklanmalı ve tasmasız zaten hiçbir yerde olmamaları ama bunun dışında da köpeklerin sokaklarda sahipsiz ve başıboş olarak yayılmasının engellenmesi gerekir belediyeler tarafından.

 
Başımdan ne geçti bakın bundan bir ay kadar önce.

 
Şubattan itibaren ders vermeye başlayacağım üniversiteye gittim.

 
Arabayı gösterilen yere park ettim.

 
Biraz uzakça kampüsten.

 
Arabayı almaya giderken dönüşte, birden en az 20 tane köpek üstüme doğru havlayarak koşmaya başladı. (ben bir alt yoldan gitmeliymişim ama alt yolla üst yol arasındaki mesafe 2 metre)

 
Allah Allah, şaşırdım, şok oldum, ne yapacağımı bilemedim.

 
Bu arada 20’den fazla irice köpek üstüme doğru hızla koşuyor, birkaç saniye sonrası dişlerini geçirecekler.

 
Hemen yandaki tel örgülere baktım, atlayabilir miyim diye ama çok yüksek zaten paçamdan alırlar aşağı, tırmanırken ben daha.

 
Köpeklerin tam yüzüne bakarak ve büyük bir kızgınlıkla, “İmdaaat, imdaaat” diye bağırmaya başladım.

 
Aniden durdular.

 
Bir saniye sonra yeniden bana doğru koşmaya başladılar, yine aynı şekilde “İmdaaat, imdaaat” diye bağırmaya başladım.

 
Sonra bunlar durdu ve ben hızla geri döndüm güvenlik klübesine.

 
Anlattım, tabii çok da kızgınım.

 
Güvenlik görevlisi dedi ki, “Biz de şikayetçiyiz ama bunlar öğretim görevlileri tarafından burda bakılan sokak köpekleri”

 
Şimdi ben şubatta başlayacağım orda ders vermeye ama o tarafa beni bir daha kimse götüremez.

 
Sokak köpeklerine acımak iyi ama beni de kimsenin tehlikeye sokma hakkı yok.

 
Çünkü ben ısıramam, çene yapım homo-sapiens’in son hali, pençelerim yok ve fiziken köpekler karşısında çok güçsüzüm.

 
Bu konuda hayvan aktivistlerinin daha net düşünmeleri gerekir.

 

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz
Gökhan Zan ve ses kaydı
Didik didik bir şey aramışlar