Dün öğlen saatlerinde tam bir bürokrat konuşması olan Fuat Oktay’ın konuşmasını kısaca izlemiştim.

 

 

Safile USUL H&H YORUM

Fotoğraf: Reuters (Arşiv)

 

Akşam saat 18.00’i geçerken ise, TV’yi açtığımda Kılıçdaroğlu bütçe konuşması yapıyordu.

 

 

Ve, aurası çok yüksek ve tam siyasi bir konuşma ile karşı karşıya olduğumu hemen anladım.

 

 

Konuşmaya devam ettikçe enerji artışı yaşamaya başladım.

 

 

Bu kadar enerji artışı da iyi değil ya, zira gündem çok yavaş ilerliyor.

 

 

Dağın delme aşaması gibi ağır ilerliyor.

 

 

Ani enerji artışı neye yarar ki.

 

 

Kılıçdaroğlu ama o kadar güzel konuşuyordu ki, tutuldum kaldım.

 

 

Baktım ama tutulan sadece ben değilim.

 

 

Meclis Genel Kurulu’ndaki AKP milletvekilleri de Kılıçdaroğlu’nun çekim alanına girmiş.

 

 

O kadar doğru ve 12’den konuşuyor ki, AKP’li vekillerinde itiraz edebilecek bir enerji alanı kalmamış.

 

 

CHP’li vekiller zaten sık sık alkışlıyor.

 

 

AKP’liler de çarpılmışlıktan susuyor gibi.

 

 

Haberiniz bile yok olanlardan, hangi milli iradenin tecelligahından söz ediliyor, diyor Kılıçdaroğlu.

 

 

Parmak kaldırıp, indiriyorsunuz diyor.

 

 

Size haber dahi verilmiyor diyor.

 

 

O kadar doğru ki söylediği, en itiraz etmek isteyen bile o anda dağılıyor Kılıçdaroğlu’nun sözlerinden ve toparlanamıyor.

 

 

Konuşması uzun süre sürdü böyle.

 

 

Sonra AKP sıraları farkında vardı ki, tutulmuşlar.

 

 

Bir itiraz lazım.

 

 

Dövizle borçlanma konusu onlara bir fırsat verdi.

 

 

“Ama İmamoğlu da dövizle borçlanıyor” dediler.

 

 

Kılıçdaroğlu dedi ki, “Ben içerden borç alanların dövizle borçlanmasından söz ediyorum, İBB yurtdışından borçlandı.”

 

 

Hem İmamoğlu ne yapsın, zırnık para vermiyorlar, adam metro yapacak, şehir için yapması gereken zorunlu işler var.

 

 

Bu itiraz da etkili olmadı yani.

 

 

Gerçekten de çok çarptı Kılıçdaroğlu’nun konuşması AKP’li vekilleri.

 

 

Yalnız en sonunda 2023 adayı yok, diye sesler yükselince AKP sıralarından, Kılıçdaroğlu, “Nerden biliyorsunuz benim aday olup, olmayacağımı” dedi.

 

 

Sen misin bunu diyen…

 

 

CNN-Türk’ün 4’lü goncasına 1 senelik konu çıktı.

 

 

Kılıçdaroğlu neden öyle dedi. Aday olur mu, olmaz mı.

 

 

Bu, CNN-Türk’ün goncaları her gece CHP’yi tartışıyor.

 

 

Oysa siyasi programlarda iktidarda olanın uygulamalarının en başta tartışılması gazeteciliğin kuralıdır.

 

 

Bu goncalar ama her gece, her gece CHP’deler.

 

 

Bu goncalara şimdi bir de CHP’den atılan Öztürk Yılmaz ve Ümit Kocasakal katıldı.

 

 

Kadroyu genişlettiler zira ana goncalara takviye lazım. Biri birgün hastalansa yedek kadro lazım.

 

 

Hülasası, Kılıçdaroğlu çok etkileyici bir konuşma yaptı ve aslında sonunda, “Nerden biliyorsunuz benim aday olup, olmayacağımı” demeseydi de, olurdu.

 

 

Çünkü bu hususun üstüne çok atlayacaklar ve sanmam ki, Kılıçdaroğlu aday olsun.

 

 

Ki, olmasın da.

 

 

Millet ittifakının adayları Mansur Yavaş veya İmamoğlu gayet güzel olur.

 

 

Zaten amaç parlamenter sisteme geri dönmek.

 

 

Ki, Kılıçdaroğlu değişim için ittifak işini harika götürüyor.

 

 

Bu goncalara bu malzemeyi keşke vermeseydi.

 

 

BAŞKA BİR GONCALAR MALZEMESİ

 

 

Bir laftır gidiyor. CHP’deki taciz ve tecavüzler.

 

 

Bu konuda Barış Yarkadaş’ı çok hatalı da buluyorum. Olayı öyle bir presente etti ki, goncalar 1 sene daha bunun ekmeğini yer.

 

 

Ama Allah aşkına, CHP içinde hangi yaygın taciz ve tecavüzler var?

 

 

Mümkün mü bu ya?

 

 

Ama tabii, CHP üst düzey bir açıklama yaparak, bu işin önünü almalıydı.

 

 

Bu iş CHP’ye haksızlığa varan bir boyuta geldi şimdi.

 

 

CNN-Türk Goncası da olsa, her konuda dikkatli bir menejment lazım.

 

 

Sinek küçüktür ama mide bulandırır.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

---

Yazarın Son Yazıları:
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz
Gökhan Zan ve ses kaydı
Didik didik bir şey aramışlar