Konakçı siyasal partiler ve LDP Genel Başkanı Cem Toker’in çağrısı

Konakçı siyasal partiler ve LDP Genel Başkanı Cem Toker’in çağrısı
26 Aralık 2014 17:53

Türkiye’de her seçim döneminde olduğu gibi yine toplumda hiçbir karşılığı olmayan sadece adlarından ibaret olan tabela partileri TBMM’ye girebilmek için seçimi kazanması kesin olan siyasal partilerle ittifak arayışına girerler.

 

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

Bu siyasal partilerin kimisi uzun yıllardır kurulmuş olmalarına rağmen şimdiye kadar hiçbir varlık gösterememiş olanlar, kimisi de daha önceleri iktidar olmuş ama aşırı yıpranması sonucunda siyasal mevta olmuşlardır.

 

Bu iki tür partinin toplumda hiçbir karşılığı yoktur.

 

Şimdiye kadar varlık gösterememiş olanları genellikle bir avuç ideolojik gruplar destelemekte, iktidar yıpranmasına uğramış olanları da yine bir avuç nostaljik duygular yaşayan seçmen desteklemektedir.

 

İşte bu siyasal partiler genel seçim zamanı seçilme olanağı kesin olan bir siyasal partinin üzerine binerek hülle ile TBMM’ne girmeye çalışırlar ki geçmişte örneklerini çok yaşadık herkesin çok iyi anımsayabileceği gibi.

 

Ben bu partilere biyolojik betimleme ile konakçı(parazit) partiler diyorum ki Türk demokrasisine fevkalede zarar vermektedirler.

 

Neden?

 

Bu iki tür siyasal partilerin genel başkanları kurnazlık yapıp kendileri ile birlikte çok yakın hissettikleri birkaç adamını milletvekili yapmaya çalıştıkları için.

 

Yani bu genel başkanların yaptıkları iş Türkiye’ye hizmet amacı taşımamakta sadece ve sadece kişisel benlerini(ego) tatmin etmek için bir uğraş vermektedirler.

 

Parti yönetiminde bulunan diğer saf insanlar da bu kurnazların zokalarını yutmaktadırlar.

 

Bu konakçı siyasal partileri seçim ittifakı ile kabul eden diğer parti genel başkanlarının mutlaka çekinceleri ve hezimete uğrama korkuları olduğu muhakkaktır.

 

Örneğin son günlerde BBP, DP ve BTP gibi küçük partileri MHP genel başkanı Devlet Bahçeli’nin seçim ittifakı ile kabul edeceği dillendirilmesi bir korkunun işaret fişeğidir.

 

Devlet Bahçeli milliyetçilik maskesi ile milliyetçiliğe en büyük darbeyi indirmiş adamdır.

 

Ülkücüleri ruhsal iğdişe tabi tutmuş adamdır.

 

Ayrıntılarına gerek yok, bugünkü AKP iktidarının ve RTE’nin azmanlaşarak ülkeye zarar vermesinde en büyük pay Devlet Bahçeli’nindir.

 

Şimdi de bazı nedenlerden dolayı Devlet Bahçeli ittifaka zorlanmaktadır.

 

Bir defa bu nedenlerin en büyüğü Devlet Bahçeli’nin kaset korkusu nedeni ile rehin alınması, bu ittifakı kendisi için zorunlu hale getirmiştir.

 

Diğer nedeni de 2015 seçimlerinde oy kaybettiği taktirde genel başkanlıktan uzaklaştırılacağı korkusunu derinden yaşamaktadır.

 

Hangi nedenlerden olursa olsun MHP tabanı bu ittifaka pirim vermeyeceği ve sonunda Devlet Bahçeli’nin uzun yıllardır işgal ettiği koltuktan uzaklaştırılacağı kesin gibidir.

 

Konakçı partilerin genel başkanlarına gelince Everest tepesi yüksekliğindeki benlerini(ego) tatmin etmek için çırpınmaktadırlar.

 

Bu konakçı partilerin toplumda bir gram ağırlıkları olmadığı gibi konakçı olarak gittikleri partiye de ayrıca ağır zararlar verirler.

 

Bir iki adamları ile birlikte seçildikleri taktirde Türkiye’ye de zarar verecekleri kesindir.

 

İşte bu nedenlerden dolayı bu ittifaklar çok zararlıdırlar.

 

Bence bu konuda en yararlı çağrıyı Liberal Demokrat Parti genel başkanı Cem Toker yaptı.

 

Öncelikle şunu söyleyeyim ki benim Cem Toker ile bir tanışıklığım yoktur.

 

Ne milletvekilliğim döneminde ne de sonradan Cem Toker ile ne tanıştım ne de bir merhabamız vardır.

 

Bu düşüncelerimi tamamen ülkem ve Türk milletrinin çıkarları için yazıyorum.

 

Bunları kaydettikten sonra gelelim meselenin özüne.

 

Cem Toker’in bir çağrısını yaklaşık bir hafta veya on gün önce Aydınlık yazarı Sabahattin Önkibar’ın köşesinde okudum.

 

Bu çağrıya göre mealen ‘’Toplumda karşılığı olan yirmi toplum lideri geçici olarak bir araya gelerek seçime girerlerse AKP’yi iktidardan indirirler’’ sözlerini kapsıyordu ki daha sonra Cem Toker’in tivittir hesabında bunları tekrarladığını gördüm.

 

Cem Toker bu çağrısında tamamen akıl ve toplumbilim(sosyoloji) ilkelerini kullanmış ki realitenin, içtenliğin bütün içeriğini taşıyordu.

 

Yani Cem Toker konakçı partilerin genel başkanları gibi düşünmüyor, Türkiye’yi bugünkü çıkmaz sokaktan ve AKP çıkar tezgahından kurtaracak reçeteyi gösteriyor.

 

Toplumda karşılığı olan yirmi toplum lideri, yani hiçbir partiye bağlı olmayan ve zihinsel tutsaklıktan uzak yirmi önder.

 

Bu sayı ne kadar yüksek olursa toplumsal karşılığı geometrik oranda artış gösterir benim kanaatimce.

 

Tam da liberal dünya görüşünü yansıtan bir öneri.

 

Rasyonalist(akılcı) ve realist(gerçekçi) bir öneri.

 

Ama bu konuda ben biraz farklı düşünüyorum bu toplum liderleri geçici olarak değil gidebildiği noktaya kadar birlikte olmak üzere bir araya gelmelidirler.

 

Çünkü Türk seçmeni daha sonra ayrılacak olanlara itibar göstermez.

 

Toplumsal karşılığı olan herkes bu öneriyi, başını iki elinin arasına alarak düşünmelidir.

 

Zıt kutupları hiçbir ortam, düşünce, ideal birleştiremez ama liberalizmin en temel ögelerinden olan özgür düşünceyi kabul edenler çok rahat biraraya gelebilirler.

 

Çünkü özgür düşünceyi baştan kabul etmişlerdir.

 

Hadi hayırlısı, bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete.

 

 

İbrahim ÖZDOĞAN Twitter

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!