Köle toplumu

Köle toplumu
28 Mayıs 2016 08:04

Savaşlarda tutsak edilip parayla alınıp, boğaz tokluğuna çalıştırılan ve tüm haklardan yoksun olarak gerektiğinde sahipleri tarafından pazarlarda para karşılığı doğrudan satılan Ortaçağ kölelerinden bahsetmiyorum.

 

 

 

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

 

 

İşlediğimiz konu, günümüzdeki demokrasi görünümü altındaki köle toplumlarıdır.

 

 

Kölelik şekli olarak kalkmış olmasına rağmen, işlevselliği tüm hızıyla devam ediyor.

 

 

Belki İlkçağ ve Ortaçağ’da uygulanan kölelik mekanizmasından daha dehşetli olarak dünyamızın önemli bir kısmında bu insanlık dramından yüz milyonlarca insan büyük acılar çekmektedirler.

 

 

Ama işin en trajik tarafı bu milyonların köle olduklarının ayırtında olmamalarıdır.

 

 

Çünkü kölelik muamelesi modern ve bilimsel yöntemlerle yapılmaktadır.

 

 

Evet, İlkçağ ve Ortaçağlar da insanlar savaşlarda kılıç zoruyla tutsak aldıklarını zorla köle yapmalarına rağmen, günümüzde bilimsel yöntemlerle bu zulüm yapılmaktadır.

 

 

Son yüz yılda sosyal bilimlerde büyük sıçramalar ve çok önemli toplumsal gerçekler keşfedildi ve bu da siyasetçiler ile insanlığı sömürenler tarafından milyonları köleleştirmek için kullanıldı, tüm hızıyla kullanılmaya devam ediyor.

 

 

Bugün demokrasi adı altında yönetilen ülkelerin önemli bir kısmında kölelik sosyal psikoloji verileri kullanılarak dehşetli bir şekilde uygulanmasına rağmen, kitleler bundan habersizdirler.

 

 

Özellikle Ortadoğu İslam coğrafyasında modern kölelik, despot yöneticiler tarafından şiddetle uygulanmaktadır.

 

 

Buralarda şekli demokrasi vardır ve seçimler göz boyamak için yapılmaktadır.

 

 

Çünkü çeşitli yöntemlerle kitleler bu despot yöneticilere yüzde 90’ın üzerinde oy vereceklerdir.

 

 

Zaten bu coğrafyada bir kısım ülkelerin krallıkla yönetildiğini biliyoruz.

 

 

Ülkemizi de yakından ilgilendirdiği ve modern kölelik tüm dehşetiyle devam ettiği için biz, İslam coğrafyasında bu insanlık dramının mekanizmasını kısaca açıklamak istiyoruz.

 

 

Günümüzde modern köleliğin esas dayanağı nedir?

 

 

Tek sözcükle bir yanıt verecek olursak, despot yönetici ve kurnaz siyasetçilerin bunu dine dayandırarak yapmalarıdır.

 

 

Yani milyonlarca kitle, dinin işlerine gelen kuralları kullanılarak köleleştirilmektedir.

 

 

Bu nasıl yapılmaktadır?

 

 

Kendilerini dindar olarak tanımlayan kitlelere Allah ve Peygamber sevgisinden, sabırdan, kanaat etmekten, sabırdan, şehitliğin öbür dünya makamlarından vs. meydanlarda, medyada bahsedip, televizyoncular eşliğinde iftar sofraları ile Cuma namazlarına gitmeler cahil kitleleri yüreğinden yakalıyor.

 

 

İşte sosyal psikolojideki baş döndürücü buluşlar siyasetçilerin propagandasının esas roketatarı olmuştur.

 

 

Esasen, tarih boyunca din uydurucuları dini hep çıkarları için kullanmışlardır.

 

 

Kitleleri başka türlü kullanmanın olanaksızlığını tespit ettikleri için, uydurdukları din kuralları ile kendileri ve yakın çevreleri nimetler içinde yüzerken, cariye olarak vasıflandırdıkları kadınlarla alem yaparlarken, zavallı çoğunluk sabır, tevekkül, ahlak ve edep kuralları, cennet nimetleri, helal haram düsturlarıyla kandırılıp oyalanarak, insanlığın bu yüz karaları dünyayı en lezzetli şekilde yaşamışlardır.

 

 

Bugün bile din, Ortadoğu coğrafyası ve ülkemizde, yönetici ve siyasetçiler tarafından bütün şiddetiyle kullanılarak kitleler uyutulup, kendileri devletin milletin tüm imkanlarını kullanıp mal varlıklarını yakın çevreleri ile birlikte üstlerine geçirmektedirler.

 

 

Örneğin, meydanlarda şehitliğin Allah katındaki hikmetlerinden bahsederek hükümranlıklarının devam etmesi için yurttaşları birbirlerine kırdırırlar.

 

 

Halbuki, bunlar şehitliğin erdemliliğine inansalar öncelikle kendileri ve yakınları bu uğurda canlarını verir.

 

 

Bu bedbahtlar ‘’han hamam’ı kendilerine, ‘’din iman’’ı ise zavallı kitlelere verirler.

 

 

Ama, bu despotlar yardım adı altında, ancak kölelere verilebilecek az miktardaki gıda paketlerini zavallı kitlelere vererek onları kandırmaya devam ederler.

 

 

Despot yöneticilerin dinsel söylemleri ile miskin kitlelere sadaka cinsinden verdikleri yardımlar onları Allah ve Peygamberin emirlerine uyan dindarlar olarak göstermektedir.

 

 

Milyonlarca insan da köle gibi yaşamaya devam etmektedir.

 

 

Çünkü bu yığınlar yüreklerindeki din zafiyetinden yakalanmışlardır.

 

 

Bu yığınların ateşine toplumun geri kalan kesimi de yanmaktadır çünkü çoğunluktadır.

 

 

Bu yığınların hiçbir vasfı yoktur, sadece gönüllü köledirler.

 

 

Çöplük yığınlar olarak da tarif edilebilecek bu kitleler demokrasi katili ve insanlığın baş belasıdır.

 

 

Çünkü dogmatik din anlayışları ve sadaka kültürleri ile din tüccarlarını yönetime getirerek öncelikle kendileri köle olur, sonra tüm toplumu kargaşaya sürükler.

 

 

Bu çöplük yığınlar o kadar köle ruhlulardır ki, iktidara getirdikleri zalimler yüz binleri katlettirse, dünyayı ateşe verse, milletin malını açıktan talan ettiklerini bilseler veya kadınlarla alem yaptıklarını görseler bile yine onları destekler.

 

 

Çöplük yığınlar, destekledikleri din tüccarı zalim yöneticiler için bu hallerini kendilerine anımsatanlara ‘’Yaptığı bu işlerde bir hikmet vardır, sen karışma’’ derler.

 

 

İşte günümüzün dehşetli modern köleliği bu!

 

 

Çöplük yığınların hükümetleri tayin ettiği bir ülkede demokrasiden bahsetmek izansızlıktır.

 

 

Çöplük yığınların demokrasiyi alabora ettiği bir ülkede bunun bir çaresi var mı?

 

 

Evet, elbette var; demokrasiyi koruyan kurumların dinamik olması, dik durması elzemdir; başta tarafsız yargı olmak üzere.

 

 

Tabii ki, çöplük yığınların iktidara getirdiği despotlar devleti ve demokrasiyi koruyan kurumları iğdiş veya yok edip, bürokratlarını kendi kafalarındaki kimselerden atamadıkları sürece.

 

 

Bunu önlemenin bir çaresi var mı?

 

 

 

Evet var, o ülkeye demokrasinin temellerinin dayandığı erdemlilik yönetimi cumhuriyeti hangi kurum getirdiyse, devleti koruduğu gibi kurduğu yönetim rejimini ve demokrasiyi koruyup sağlamlaştırır.

 

 

Din tüccarı siyasi despot yöneticilerin köleleştirdiği çöplük yığınların vahim hatalarını devleti kuran irade düzeltir.

 

 

 

İbrahim ÖZDOĞAN Twitter

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!