Kış saatinin faturası 15 milyar kilovatsaat!

Kış saatinin faturası 15 milyar kilovatsaat!
9 Kasım 2017 09:45

Yaz saati uygulaması ile daha fazla elektrik üretimi yapılırken, bu üretimin devletin üstüne değil, vatandaşın üstüne kalıyor. Devletin verdiği araç garantilerinin yakalanamaması nedeniyle 3. köprüde de geçmeyen aracın parasını devlet bütçeden karşılarken, şimdide aynı durum elektrik harcamalarında da söz konusu olmasın diye yaz saati uygulaması kanunla kalıcı hale geliyor.

 

 

Başak Kaya / Sözcü

 

 

Yaz saati kanunla kalıcı hale geliyor. TBMM’de görüşülmeye devam edilen torba tasarının benimsenen maddesi ile Bakanlar Kurulu’na 1 saati aşmamak koşuluyla, ileri saat uygulama yetkisi verildi.

 

 

Danıştay, yaz saatinde kalıcı uygulamayı iptal etmişti. Şimdi yasa ile Danıştay da by-pass edilmiş olacak. CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, geçen yıl kış saatine geçilmediği için, tüketimin arttığını bu yıl da aynı durumun söz konusu olduğunu belirtti. Faturanın vatandaşa yüklendiğini savunan Kuşoğlu, “2016’da elektrik tüketiminde, 15 milyar kilovatsaat artış oldu” dedi. 2012’de elektrik tüketiminin 242 milyar kilovatsaat, 2013’te 248 milyar kilovatsaat, 2014’te 257 milyar kilovatsaat, 2015’te 263 milyar kilovatsaat, 2016’da ise 278 milyar kilovatsaate çıktığını kaydeden Kuşoğlu, “Ama geçen yıl ilk defa uygulandı ve kış saatine geçilmedi. Normalde yıllar arasındaki artış, 6 milyar kilovatsaat ya da en fazla 9 milyar kilovatsaat olurken 2016’da bu fark 15 milyar kilovatsaate yükseldi. Bu çok anormal bir şey” dedi.

 

 

FARKI VATANDAŞ ÖDEYECEK

 

 

Daha fazla elektrik üretiminin yapıldığını, bu üretimin devletin üstüne değil, vatandaşın üstüne kaldığını dile getiren Kuş oğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Böylece tüketim artırılıyor. Bu yapılmasa, elektrik üreten firmalara, santrallere ödeme devlet kasasından yapılacaktı. Tıpkı köprülerdeki gibi. İktidar kış saatine geçmeyerek tüketimi artırdı, bu yükü de vatandaşın üzerine bıraktı. 2016’da kış saatine geçilseydi tüketim üretimin altında olacaktı, aradaki farkı devlet ödemek zorunda kalacaktı. Hükûmet tercihini vatandaşı sıkıntıya sokmak yönünde yaptı. Sabah karanlığında çoluk çocuk, o minicik bebeler okula gidiyor, sıkıntıya giriyor, ölüm olayları bile yaşandı. Yazık günah, Allah’tan korkun.”