Kırtasiyeciler perişan: Okullar açılmadığı sürece bu işi yapamayacağız

Kırtasiyeciler perişan: Okullar açılmadığı sürece bu işi yapamayacağız
21 Ağustos 2020 10:08

Covid-19 pandemisinin etkisini arttırarak devam ettirdiği Türkiye’de okulların yüz yüze eğitime geçme tarihi ilk olarak 31 Ağustos, daha sonra 21 Eylül olarak duyuruldu. Bu süreçte pek çok farklı sektör salgından ekonomik olarak olumsuz etkilenirken bunlar arasında kırtasiye ve kitapevleri de yer aldı.

 

 

 

Gazete Duvar’dan Serkan Alan’ın haberine göre pandemi nedeniyle kapalı olan okulların yakınlarında bulunan kırtasiyelerin birçoğunun iş yapamadığı gerekçesiyle hizmet vermediğini, dükkanını açanların da çok fazla satış yapamadığını söyleyen Ankara Kitap ve Kırtasiyeciler Odası Başkanı Ünal Şimşek’e göre gelecekte bu sektörü hiç de iyi günler beklemiyor.

 

 

‘KİMSE İLERİSİNİ GÖREMİYOR’

 

 

Pandeminin öncesinde de kırtasiyeci ve kitap satışı yapan esnafın “perişan” olduğunu ifade eden Şimşek’in aktardığına göre esnaf kepenk indirdiği için odaya bağlı üye sayısı her geçen gün azalıyor.
Geçmiş yıllarda eylül ayı öncesinde tüm esnafın hazırlık yaptığını belirten Şimşek, “Biz temmuz-ağustos sonlarında kadar ihtiyaçlarımızı alır kırtasiyemizi düzenler ve müşterilerimizi beklerdik. Şimdi böyle bir durum gözükmüyor. Daha önce 31 Ağustos’taydı okul açılışı şimdi 21 Eylül’e ertelendi. Yarın bunun ertelenmeyeceğini de bilmiyoruz ve kimse ilerisini göremiyor. İlerisini göremeyince de bu süreçte mal tedarik edenler dükkanlarını satmayı düşünüyor. Satmazsa borcunu nasıl ödeyeceğini düşünüyor” dedi.

 

 

‘ÜÇ İNSANA YILDA BİR KİTAP DÜŞÜYOR’

 

 

Okullarda öğrenci olmaması durumunda özellikle okul yakınlarında bulunan kırtasiye ve kitap işletmecilerinin dükkanlarını kapatmakla karşı karşıya kalacağını söyleyen Şimşek sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Bizim esnafımızın yüzde doksanı okul öğrencisine hitap eder. Okul kapalı olur öğrenciler gelmemiş olursa biz nasıl ayakta kalırız? Bu salgın bugün Türkiye sorunu. Fakat eğitim öğretimde en büyük araç kitaptır. Kitabın olmadığı yerde bilim, kültür yoktur. Okul açılacak mı kapanacak mı diyoruz ama dünyanın gelişmiş ülkelerinde bir kişi bir yılda üç kitap okuyabiliyorken Türkiye’de 3 insana yılda bir kitap düşüyor. Yetkililer ders kitabı dışında kitap almayın diyor örneğin. Korona virüsü dışında da bir perişanlığımız vardı. Covid-19’la birlikte okullar kapalı olup öğrenci dışarıya çıkmayınca çok büyük bir kısmımız perişan oldu.”

 

 

‘OKULLAR AÇILMADIĞI SÜRECE BU İŞİ YAPAMAYACAĞIZ’

 

 

Türkiye’nin farklı illerindeki kırtasiye ve kitap esnafını temsil eden odaların temsilcileriyle tele konferans aracılığıyla bir araya geldiklerini ve sorunlarını konuştuklarını belirten Şimşek, “Ne yaparız, ne ederiz dedik. Devlet kredi verdi. Krediyi alırken okulun açılmasını planladık ve oradan kazanacağımız parayla borç ödeyecektik. Okullar da açılmadığı sürece bu işi yapamayacağız. Borç ertelenmesi için ilgili makamlara başvurduk ama olur mu olmaz mı bilmiyoruz” dedi.
Eylül ayı içerisinde okulların açılma kararına göre işletmelerin akıbetinin belli olacağını söyleyen Şimşek, “Adana, Antalya, Bursa, Erzurum, İzmir gibi büyükşehirlerdeki ilişki kurduğumuz üyelerimiz perişan artı perişan. Sanki bize yapılmış bir darbe gibi oldu. Mayısta, haziranda okullar kapalıydı. Yaz aylarında zaten iş yoktu. Eylülde de büyük bir ihtimal iş olmayacak” ifadelerini kullandı.

 

 

‘UZAKTAN EĞİTİM DE BİZİ OLUMSUZ ETKİLEDİ’

 

 

Pandemi dönemindeki uzaktan eğitim sisteminin işlerini olumsuz anlamda etkilediğini söyleyen Şimşek, “21 Eylül’de açılıyor olsa bile sınıflar ikiye bölünerek yüz yüze eğitim yapma formülü dile getiriliyor. Daha da çok uzaktan eğitime yoğunlaşılması planlanıyor. Ama Türkiye’de televizyonu olmayan, bilgisayarı olmayan öğrenci sayısı çok fazla. Bu sistem yaygınlaşırsa kitaba ve kırtasiyeye de gerek kalmayacak. Uzaktan eğitimde öğretmenin sınıftaki gibi anlatıp, yazdırıp, çizdirecek bir hali yok. Uzaktan eğitim de bizi muhakkak olumsuz etkiledi. Bu eğitim modelinde araç gereç kullanımı yüz yüzeye göre daha az. Eğitim ve öğretimde başarı deney yaparak ve anlatarak sağlanır” diye konuştu.

 

 

‘BAKKALIN VE MARKETİN İÇERİSİNDE KİTAP SATILMAMALI

 

 

Salgın sürecinde doğrudan ekonomik adımları tüm sektörlerdeki esnaflar gibi beklediklerini söyleyen Şimşek, “Türkiye’de tüm esnaf perişan. Krediyi kırtasiyeci ve kitapçılara ver, bakkala verme demek olmaz. Kredi kullandırılıyor mu kullandırılıyor. Tüm esnafa yardım edilmeli ve bizim sektörümüz de onlardan biridir” dedi.

Kırtasiyecilerin ve kitapçıların hayatta kalması için atılması gereken adıma ilişkin ise Şimşek, “Türkiye’de meslek seçimi mutlaka olmalı. Çok iyi bir marangoz sınıfta ders veremez, çok iyi bir öğretmen de gidip marangozluk yapamaz. Öyleyse önüne gelen kitabı, kırtasiye malzemesini satmamalı. Bakkalın ve marketin içerisinde kitap, kırtasiye ürünü satılmamalı. Dünyanın pek çok yerinde de kitap kutsaldır. Sadece dini kitaplar değil öbür kitaplar da kutsaldır. Kitaplar bize bilgi verip hayatta başarılı olma kültürü veriyor. O zaman ilk işimiz bu satış alanlarının düzenlenmesi ve bu materyallerin kırtasiye ve kitapçılardan ulaşılmasını sağlamaktır. Türkiye’deki kitapçı ve kırtasiyeciye biz kültür evi diyoruz. Bu alanların korunması için önüne gelenin bunları satmaması lazım” ifadelerini kullandı.