Türkiye’de birkaç gündür gerçek anlamda bir kar esareti yaşanıyor.

 

 

 

 

 

Yollardaki buzlanma ve kar kalınlığı sebebiyle, trafikte oluşan kazaların yanında, bir de yayaların kaldırımlarda ve birçok kaldırım kullanılamadığı için yollarda yaşadığı zorluklar var. Vatandaşlar buzlu yollardan, karlı kaldırımlardan düşmeden yürümeye çalışıyor. Ancak son 3 günde sadece İstanbul’da, hastanelerin ortopedi servisleri doldu doldu boşaldı. Şikayetlerin çoğu; buzda kayma nedeniyle, kırık, çıkık, burkulma… Peki bu durumda vatandaş olarak çaresiz miyiz? Hayır değiliz! Henüz düşmediyseniz bile bu haberi okuyun ve hakkınızı arayın.

 

Okullar tatil edilse de dışarı çıkmaya mecbur olan vatandaşlar, düşmeden yürümeye çalışıyorlar. Ancak son birkaç günde düşme nedeniyle, kırık-çıkık şikayetiyle hastaneye başvuranların sayısında patlama yaşandı. Peki sokakta buzlanma nedeniyle düşen ve yaralanan vatandaş nasıl bir yol izlemeli?

 

İstanbul Barosu avukatlarından Tuğçe Yıkılmaz, buzlanma ve kar nedeniyle düşüp, kırık ya da yaralanma gibi bir sonuçla karşılaştığınızda, resmi olarak neler yapabileceğinizi şöyle anlattı:

 

“Yollarda oluşan karlanma ya da buzlanma durumlarında, belediyenin görevini yerine getirmemesi nedeniyle bir vatandaş düşerse; sokağın ya da caddenin bağlı olduğu belediyeye, yükümlülüklerini yerine getirmediği için, maddi ve manevi tazminat davası açılabiliyor.

 

İzlenmesi gereken yol şöyle;

 

İlk önce hastaneye gidip rapor almak gerekiyor. Doktordan ayrıntılı bir epikriz raporu alınıyor (Epikriz raporu, kazanın hangi sebeple gerçekleştiği, nasıl bir tedavi ve tetkik süreci yaşandığını anlatan rapor).

 

Gerekli bütün raporları, kaza nedeniyle yapılan bütün masrafların (hastaneye taksi ile gidilmişse, onun fişi de dahil) faturalarını mutlaka edinmek gerekiyor.

 

İlk olarak bu raporlarla ve belgelerle birlikte belediyeye başvurup tazminat talep edilir. Eğer belediye bu talebi kabul etmezse, ikinci başvuru belediyenin bağlı bulunduğu İdare Mahkemesine yapılmaktadır. Ancak ilk olarak belediyeye başvuru yapma şartı var.

 

Başvurunun, kaza tarihinden itibaren 1 sene içerisinde yapılması gerekiyor. Belediye 60 gün içinde cevap vermezse mevzuat gereği talebi reddetmiş olarak kabul ediliyor.

 

Belediyenin ilgili sürede cevap vermediği veya reddettiği takdirde yine bu 1 senelik süre içerisinde İdare Mahkemesi’ndeki davanın açılması gerekmektedir.

 

MANEVİ TAZMİNAT DA TALEP EDİLEBİLİR

 

Belediyenin karları temizleme sorumluluğu olduğu için ve bu sorumluluğunu layığıyla yerine getirmemesi durumunda, düşen kişi kusurlu duruma düşme ve yaralanma sonucu acı, elem, ızdırap yaşama nedeniyle de manevi tazminat davası açılabiliyor. Bu konuda şahit dinlenmesi iyi olur ama şart değil.

 

TAZMİNAT BEDELİ NASIL HESAPLANIYOR?

 

Eğer kişi çalışmıyorsa ve herhangi bir vasfı yoksa, tazminat asgari ücret üzerinden hesaplanıyor.

 

Ama kişi üniversite mezunuysa ya da meslek sahibiyse, kurumlardan ve üniversitelerden yazı alınıyor. Örneğin, düşen kişi o sırada çalışmayan bir makine mühendisi; mühendis odasına konu ile ilgili yazı yollanıyor ve emsal ücreti oda belirliyor.

 

Eğer kişi çalışıyorsa,

 

İş görmezlik raporu verilir. Hasta kaza sebebiyle ne kadar süre çalışamamışsa, o zamana tekabül eden maaş kadar tazminat, tedavi için yapılan masraf, aynı zamanda hastalıktan dolayı maluliyet oluşmuşsa, yani iş gücü kaybına daimi olarak uğranmışsa, bunun da tazminatını talep etme imkanı vardır.

 

Kaynak: Eser Akgül/Sözcü

Kırık, çıkık vakaları arttı… Peki buzlanma nedeniyle yaralanan vatandaşlar ne yapacak?