Kılıçdaroğlu’nun anahtar listesini kimler yazdı?

Kılıçdaroğlu’nun anahtar listesini kimler yazdı?
8 Şubat 2018 11:56

Biliyorum, herkes benden kurultayı, Parti Meclisini yazmamı, isimleri değerlendirmemi bekliyor. Ancak CHP kurultayının son gününde hem Çağdaş Ses Haber Müdürü Erman Çimen hem de sosyal medya editörümüz Derya Durdağı zehirlendiği için öncelikli olarak olayın sorumlularını araştırmakla ilgilendim. Neyse ki kimse hayatını kaybetmedi. Çok daha acı sonuçlarla karşılaşabilirdik. CHP Genel Müdürü Fahrettin Özgür Karakoç’la ve eti pişiren firma ile görüştüm, ihaleyi alan ajansı ve ortaklıklarını inceledim. Alınan örneklerden çıkacak olan sonucu beklediğim için ayrıntıları bir sonraki yazımda kaleme alacağım. Şimdi bu hayati konuya bir virgül koyarak kurultayı değerlendirelim.

 

 

Ece Sevim Öztürk / Çağdaş Ses

 

 

15 Temmuz’dan sonra Yenikapı’ya giderek muhalefet zeminini çatlatan, dokunulmazlıklara “Anayasa’ya aykırı olmasına karşın evet” diyerek Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasına neden olan, referandumu ‘kazanıldığı halde’ etkisiz muhalefetiyle kaybettiren, OHAL ile yönetiliyor oluşumuzu meşrulaştıran, sekiz seçimdir kaybeden ve sadece kurultayları kazanan Kılıçdaroğlu yeniden Genel Başkan oldu.

 

Kurultayın öncesinde çıktığım televizyon programlarında ısrarla şunu dillendirdim:

 

“Kılıçdaroğlu 7 seçim kaybetti, toplamda 119 Genel Başkan Yardımcısı ile çalıştı. 2014’te Ekmeleddin İhsanoğlu ismini Cumhurbaşkanı adayı belirledi, AKP’ye yakın olan bu isme oy verecek olmayı içine sindiremeyen CHP’lilere dayatma yaptı: ‘Tıpış tıpış gidip oy vereceksiniz!’ dedi. Erdoğan’a o seçimi hediye etti ve tek başına verdiği bu kararın siyasi sorumluluğunu üstlenip hesap dahi vermedi.”

 

 

Bunu sürekli dillendirdim, çünkü… 2019’da yine aynısı olacak. Çünkü hiçbir şey değişmedi. Ne Genel Başkan değişti ne MYK değişti… “Genel Başkan iyi ama çevresi kötü” diyen Gürsel Erol ile bu düşüncesine ilişkin olarak kurultay salonunda fırsat bulup da sohbet etmeyi çok istiyordum ancak Grup Başkanvekili Engin Özkoç ile yumruklaştıkları için hastanede olduğunu öğrendim. Geçmiş olsun diyelim.

 

 

BÜYÜKŞEHİRLERİN DELEGELERİ

 

 

Genel Başkanlık seçimi yapıldıktan sonra, sandıkların başında sayımı incelerken Kılıçdaroğlu’nun kazandığını gördüğümde, resmi ilan henüz divandan yapılmamıştı. Kurultayı İstanbul, Ankara ve İzmir’in kazandığını söylemiştim.

t1

 

Ankara’daki delegeleri büyük çoğunlukla Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar + Kılıçdaroğlu, İstanbul’u aralarında Şükrü Genç, Aykurt Nuhoğlu ve Bülent Kerimoğlu’nun da olduğu 11 belediye başkanı, İzmir’i de Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu yazmıştı.

 

2

Hatta… Bu konuya ilişkin Muharrem İnce, ne demişti hatırlatayım:

 

“Genel Başkan’ın yardımcısı, danışmanı partiden maaş alıyor ve kurultay delegesi. İşte bunlar oy kullanacak, bunlar yönetecek. Orda bir anlamda belediye başkanlarının amiri olacak. Belediyeye gelecek düğme ilikleyecek. Partiyi mutlu bir azınlık ele geçirdi. Çankaya’yı, Bakırköy’ü, Sarıyer’i bunları aldı mı keyifleri iyi. Yani Ordu’da ne oluyor hiç kimsenin umrunda değil. Genel Başkan Yardımcısı Ordu Milletvekili Seyit Torun, belediye başkanlarına talimat veriyor ama Ordu’da sıfır belediye var. Kendi de belediye başkan adayıydı. Türkiye’de en başarısız olduğumuz il Ordu. Ordu’da sıfır, Şanlıurfa’da sıfır, Erzurum’da sıfır, Kastamonu’da sıfırsın, bitmişsin. Buraları kimsenin düşündüğü yok. CHP’deki mutlu azınlık bundan razı.”

 

Sarıyer Bel:ediye Başkanı Şükrü Genç’in yardımcısı Gökan Zeybek bu sözlere biraz bozulmuş… İstemeden de olsa İnce’yi şu ifadelerle doğrulamış:

 

“Parti Meclisi Üyeliğine aday olmaya karar verince konuyu İl Başkanımızla konuştum. Belediye Başkanımızla da konuştum. Sonra aday oldum. Seçildim. Şimdi mazbatamı aldıktan sonra da belediyedeki görevimden istifa edeceğim. Sayın İnce galiba ‘Parti Meclisi Üyesi Belediye Başkanı karşısında düğme ilikleyecek’ gibi söz söylemiş. Şunu söyleyeyim, ben değil Belediye Başkanı kim olursa olsun, benden büyük herkesin karşısında düğme iliklerim.”

 

BU PM’NİN BELEDİYE BAŞKANLARI İÇİN ÖNEMİ NEYDİ?

 

Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce karşısında yenilmemek için belediye başkanları başta olmak üzere, parti içindeki her güce sırtını dayamak zorunda hissetmişti kendini. Bu yüzden kendi anahtar listesini de onlara yazdırdı. Belediye başkanları da kendi “adamlarının” bu PM’de olmasını her şeyden çok önemsediler. Çünkü ilk yerel seçimde belediye başkan adaylarını belirleyecek olan PM’de kendi yerlerini garantiye almak istiyorlardı.

 

Örgütlerden sorumlu MYK üyesi Tekin Bingöl ve yerel yönetimlerden sorumlu MYK üyesi Seyit Torun bu yüzden delegeler üzerinde baskı kurarak Kılıçdaroğlu için imza topladı. Onlar Kılıçdaroğlu’nu tüm başarısızlıklarına rağmen yeniden seçtirecekti, Kılıçdaroğlu da onların istediği isimleri Parti Meclisi’ne alacaktı.

 

En çok imzayı Tekin Bingöl’ün getirdiğini tahmin ediyorum, anahtara bu kadar adam sokmasının başka bir izahı olmasa gerek.

 

KILIÇDAROĞLU SÖZÜNÜ TUTAR MI?

 

Bu kısa vadeli bir pazarlıktı. Burada verilen sözü tutmak mecburiydi. Kılıçdaroğlu bunun sözünü verdiği için pek çok belediye başkanı kongreleri türlü hukuksuzluklarla kazanıp, kendilerine yakın isimleri delege yazdılar ve Kılıçdaroğlu’na sonsuz destek verdiler. Bu belediye başkanlarının büyük çoğunluğu, ilk yerel seçim sonrasında, Kılıçdaroğlu’nun en büyük hobisinin partililere verdiği sözleri tutmamak olduğunu görünce, en büyük alternatif olan İnce’ye geleceklerdir. Benim gözlemlediğim kadarıyla Muharrem İnce siyasi ekipleşmeye önem veren bir politikacı. Dün zorda gelenle bugün kolayda geleni bir tutmuyor.

 

kilicdaroglu.kurjpg-1024x320

 

ELEŞTİRDİĞİMİZ AKP GİBİ PARTİNİN İMKANLARIYLA SEÇİME GİRDİLER

 

AKP’yi eleştirirler; “devletin imkanları ile seçime giriyorlar” derler, kendileri de “partinin imkanları ile seçime” girdiler. Muharrem İnce’yi destekleyen slogan atıldıkça son ses müzik açtılar, Kılıçdaroğlu’nun yürüdüğü platformdan yürütmek istemediler vs. Bunların hepsini yayınlarımızda anlık olarak anlattık zaten. Mükerrer imza tartışmasına değinerek, Kılıçdaroğlu’nun anahtar listesine göz atalım.

 

MÜKERRER İMZALARI DELEGE ADINA KİM DİVAN’A TESLİM ETTİ?

 

Eski bir il başkanına bu tartışmayı sorduğumda şöyle bir yorum yaptı bana:

 

“Bizim zamanımızda da böyleydi. MYK’dan telefon gelirdi, ‘Senin ilden blok imza bekliyorum. Tek bir fire olursa Parti Meclisi’ni unut, listede yoksun’ derlerdi. Biz de ilimizdeki kurultay delegeleri adına imza atardık falanca adayı genel başkan öneriyoruz diye. O delege başka bir aday için imza verdiğinde de mükerrer imza olurdu. Divan çağırırdı, kimi destekliyorsun diye sorardı o da bir adayı seçerdi, o adaya sayılırdı imzası. Benim de yapmışlığım var. Ama burada bu şekilde yapmadı divan, çağırmadı. O yüzden Divan’a sahte imza vererek İnce’nin adaylığını tartışmaya açmak ve delegeyi ‘bak aday bile olamıyor’ algısıyla kandırmak için imzalarını mükerrere düşürmeye çalışmış olabilirler”

 

Konuyla ilgili tartışma açıldığında Muharrem İnce’nin kurmaylarından Tanju Özcan‘ı ortak yayınımıza konuk aldığımda o da benzer şaibeye dikkat çekmişti:

 

 

Daha kimse ne olduğunu anlayamadan kimi MYK üyelerinin hemen televizyonlara çıkarak “Kılıçdaroğlu 49 imza verecek, İnce adaylıktan çekilecek” demeleri ve kendini “solda tanımlayan” kimi gazete ve muhalif kanalların da bu algı operasyonuna destek vermeleri de Divan’da yapılan operasyonun kimler tarafından çekildiğini gözler önüne serdi. Halk Tv bunların hiçbirine alet olmadı, tebrik etmeden geçemeyeceğim.

 

1_3582_1

 

YILMAZ BÜYÜKERŞEN BOŞUNA HEVESLENMESİN

 

Kılıçdaroğlu’nun Ekmeleddin İhsanoğlu’ndan önce favori Cumhurbaşkanı adayı olan Yılmaz Büyükerşen’in bu antidemokratik uygulamalara alet olmasının sebebi de “2019’da Kemal Bey’in adayı ben olacağım” diye düşünüyor oluşu belli ki. Ancak dün Kılıçdaroğlu’nun kulağına Ekmeleddin İhsanoğlu’nun ismini üfleyenler, yarın da başka birini üfleyecektir. Parti Meclisi de aynı şekilde hemen Kılıçdaroğlu’na yetki devri yapacaktır. Bu Parti Meclisi’nden tek bir aykırı ses beklemeyin, çıkmaz. Bu kurultayda mevzubahis koltuğun hayali dahi olduğunda demokrasinin nasıl da araçsallaştırıldığının resmini yeniden görmüş olduk.

 

KILIÇDAROĞLU’NUN ANAHTAR LİSTESİ

 

Kılıçdaroğlu’nun listesinde olup da delegeden yeterli oyu alamayan isimler:

 

Ekrem Kerem Oktay, Sezgin Tanrıkulu, Umut Tekin, Ali Rıza Yılmaz, Ali Hikmet Akıllı, Erbil Aydınlık, Mehmet Bekaroğlu, Celal Çelik ve Fatma Güner oldu.

Öncelikle Tekin Bingöl’ün listeye yazdığı isimleri sayayım…

Yavuz Karan, Yaşar Seyman, Gamze Taşçıer, Bülent Ecevit Tatlıdil, Gülçin Timur, Ali Rıza Yılmaz, Haydar Akar, Ali Hikmet Akıllı, Erbil Aydınlık, Emre Çam, Fatma Güner.

Ya… Demek ki delegeye o kadar baskı kurup imza alsak da, kendi yazdığın isimleri seçtirtebilecek kadar güçlü değilmiş demek ki Tekin Bingöl. Salonda anahtarın maymuncuğunun dolaştığını görmedim ama belli ki Bingöl’ün adaylarını bir ekip dönere almış.

Tekin Bingöl’ün listeye yazdığı bu isimlerden Ali Rıza Yılmaz, Tekin Bingöl’ün kardeşinin ortağı, aynı zamanda da Sarıyer Belediye Meclis üyesi. Liste dışı kaldı, seçilemedi. Tekin Bingöl’ün kardeşi Atilla Bingöl’ün Melih Gökçek’in o çirkin kapılarını davet usulü yapan müteahhit olduğunu yazmıştım daha önce zaten, hatırlayacaksınız.

Haydar Akar, Tekin Bingöl’ün yardımcısıydı zaten, Özgür Özel ile de yakın arkadaşlar, o seçildi. Bu arada Kılıçdaroğlu, İnce’nin karşısında olan her ekibe “Ne istemişlerse vermiş”. O ekipten Aykut Erdoğdu ve Veli Ağbaba yine yerlerini korudu.

Ali Hikmet Akıllı, Tekin Bingöl’ün danışmanıydı. Seçilemedi.

Erbil Aydınlık’ı da Bingöl yazmıştı, Urfa İl Başkanı’nın kızı aynı zamanda. Seçilemedi.

Semra Dinçer hem Tekin Bingöl’ün hem Fethi Yaşar’ın desteklediği bir isim olarak PM’de yer buldu.

 

Ali Haydar Hakverdi, Fethi Yaşar’ın yazdığı delegelerin desteğiyle Parti Meclisi’ne girdi. İstanbul İl kongresinde, kongre öncesi kaleme aldığım yazılar için bana tepki gösterdiğinde, kendisine bu kişileri solcu zannettiğini, ancak öyle olmadığını söylemiştim. İyi niyetli yorumlamışım bu tepkisini. Sevgili Ali Haydar’ın, kurultayın hemen akabinde Fethi Yaşar’a teşekkür ziyareti yaptığına görünce, belediye başkanlarının yazdığı delegelerin oylarıyla seçim kazanmayı demokrasi sayıyor oluşunu gördüm. Ben de kendisini tebrik ediyorum.

 

DVbDOihXcAAfSsv-1024x819

 

Sera Kadıgil, Bülent Tezcan’ın desteğiyle listede yer bulabildi.

 

Sakarya İl kongresinde iki aday yarışmıştı, biri Erdoğan Isır, diğeri Ayça Taşkent. Erdoğan Isır kazandı, Ayça Taşkent kaybetti. Isır kurultay delegeleri ile toplantı yaptı ve akabinde İnce’ye imza verdiler. Erdoğan Toprak, kaybeden Taşkent’i Kılıçdaroğlu’nun listesinden PM’ye soktu.

Gül Çiftçi, Erdoğan Toprak ve onun basın danışmanı Ali Haydar Fırat ile yakın bir isimdi, bu vesileyle yeniden Kılıçdaroğlu’nun listesinden PM’ye girebildi.

Mersin İl Başkanı üzerinden Ankara’da bulunmayan Fatma Güner adına imza vererek listeye alınması Mersinlileri bir hayli kızdırmış. Gelen telefonların ardı arkası kesilmedi.

 

1801365_727640060593071_1442613112_o-1024x726

Kocaoğlu etkisini listede çok göremedim, ona “yerinin sağlam kalacağı sözü” verilmiş olmalı. İzmir ilden Umut Tekin’in ve Sevda Erdan Kılıç’ın listeye alındığını görüyoruz.

 

VE İSTANBUL

 

İstanbul’a gelirsek.. Onursal Adıgüzel, Oğuz Kaan Salıcı, Gökan Zeybek, Emine Gülizar Emecan listede yer buldu. Genç kadın adaylardan Pınar Uzun, Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu kontenjanından listeye girerken, gençlik kollarının önerisi Gamze Pamuk Ateşli oldu.

 

Ekran-Resmi-2018-02-08-03.36.58

 

Kılıçdaroğlu’nun Mehmet Bekaroğlu ve Sezgin Tanrıkulu’nu listeye çizilsinler diye almış görünüyor. Ancak, delegeye bu kadarı yetmez, yetmedi de. PM’de olmasını çok istediği Ekrem Kerem Oktay’a yine geçit vermedi delegasyon. Giremedi.

Delege Teğmen Mehmet Ali Çelebi’ye bir kez daha teveccüh gösterdi ancak Yarbay Mehmet Alkan seçilemedi. Henüz partiye çok yeni üye olduğu için de aldığı 208 oy çok değerli. Parti içi dengeleri biraz anlamaya çalışırsa bir dahaki kurultayda mutlaka kazanacaktır.

 

LİSTEYİ DELENLER

 

Kılıçdaroğlu’nun anahtar listesini delenler: Tuncay Özkan, Haluk Pekşen, Ali Şeker, Gaye Usluer, Erdal Aksünger, Müslüm Sarı, Necati Yılmaz, Gökhan Günaydın, İlhan Cihaner, Eren Erdem.

Tuncay Özkan, Muharrem İnce’nin anahtar listesinde vardı ve örgütün sevdiği, tanıdığı bir isim olduğu için zorlanmadan listeyi deldi. Müslim Sarı kota yüzünden PM’ye giremezken, Eren Erdem kurayı kaybettiği için liste dışı kaldı. Tüm bunların dışında iki listede de olan Gamze Akkuş İlgezdi ortak aday olarak PM’ye girdi.

 

GELELİM ÇAĞRICILARA: BÖKE & CİHANER VE ŞEKERLİ DÖNER

 

Selin Hanım için IMF’de çalışıp, her fırsatta Ali Babacan’ı övüp, Kemal Derviş ekolünden gelip “ama neoliberal faşizm de pek fena şekerim” içerikli bir bildiri hazırlayınca solcu olunmadığını, Kılıçdaroğlu’nu anahtar listeye girebilmek amacıyla pazarlığa oturtabilmek için bu eleştirileri yaptığını söylemiştim kurultayın öncesinde, hatırlarsınız. Değerlendirmem buydu, kızanlar da oldu. Böke’nin adını anahtarda görünce basın tribününe yanıma koşup, özür dileyenler de az değildi.

 

s1

Ben bu noktada Cihaner’e üzüldüm. Salonda dolaştırılan diğer liste ile İlhan Bey’i dönere alan Ali Şeker ekibi galip geldi, PM’ye girdi, kendisi dışarıda bırakıldı. Sol değerleri listelere girebilmek adına ağzına şeker yapan, belediye başkanlarının listelerinden kongre kazanarak PM’ye giren yepyeni değerlerimiz var.

 

SALICI ÖRGÜTLERİN BAŞINA GELEBİLİR

 

Cihaner’in “Benim alakam yok” dediği 10 Aralık hareketinin ekip başlarından olan ve Cihaner’lerin bildirisi için “CHP’nin sola çekilmesi tartışmasını desteklemiyorum” diyen Oğuz Kaan Salıcı’yı örgütlerin başına geçireceği konuşuluyor Kemal Bey’in. Gürsel Tekin o göreve geldiğinde kendisine yakın tek bir kişiyi bile atamamıştı, görevden almamıştı. Salıcı’nın bu kadar pasif davranmayacağına eminim.

Ekran-Resmi-2018-02-08-03.55.42

 

Kılıçdaroğlu’na “örgüte rağmen” seçimi yeniden kazandırdıkları için, dayıbaşı işlevli “delege ağalığı” üzerinden kurdukları sistem bozulmaz zannediyorlar.

Tüzükle ortaya koydukları imza rezaleti yüzünden, tüm örgütün avuçları patlarcasına alkışladıkları Muharrem İnce’ye delegeden imza toplarken kırk takla attıran sisteme güveniyorlar ama…

Delegeden bir ayda zor toplanan 127 imza tüm ülkeden bir saatte 100 bin olarak toplanırsa, Kılıçdaroğlu ABD’den yeni ithal aday getirtse de kâr etmez.

Çanlar o gün gelmeden kimler için çalar, göreceğiz.

 

http://www.cagdasses.com/kurultay-izlenimlerim-kilicdaroglunun-anahtar-listesini-kimler-yazdi-5747.html