TARİHLER 3 Aralık 2016’yı gösteriyordu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Adana’da düzenlenen mitinginde FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan Cemaat yazarlarından Nazlı Ilıcak, Mehmet Altan, Ahmet Altan, Şahin Alpay ve Ali Bulaç’ın da aralarında bulunduğu tutuklu gazeteciler için “Onlar şu anda hapiste, ama onlar aynı zamanda Adana meydanında, yüreklilerin bulunduğu meydanda, cumhuriyete, demokrasiye sahip çıkan meydanda, Mustafa Kemal’in meydanında onlar şimdi” diyordu.

 

 

Hikmet Çiçek / Aydınlık

 

 

Kılıçdaroğlu, Cemaat yazarlarının isimlerini anons ediyor ve mitinge katılan yurttaşlar, ismi okunan Cemaatyazarları için “burada” diye karşılık veriyordu. Kılıçdaroğlu, partisinin 16 Mayıs günlü son grup konuşmasında da bu tutumundan vazgeçmediğini gösterdi.
FETÖ’ye yönelik İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan Cemaat medyasına yönelik iddianamede, Kılıçdaroğlu’nun pek övdüğü Altan kardeşler hakkında çarpıcı bilgiler yer alıyor. Özetleyelim.
Ahmet Altan, 2007 yılında Taraf gazetesinin kurucularından ve genel yayın yönetmeni. Kamuoyunda “Balyoz” adıyla bilinen kumpasta, Tuncay Opçin ve Mehmet Baransu tarafından temin edilen sahte belgeleri Tarafta yayımladı.
“Fatih Camii Bombalanacaktı” başlıklı haber ile başlayan tertip manşetleri aylarca sürdü. Sonra FETÖ’nün yargı ayağı harekete geçti. TSK içindeki yurtsever subayların tasfiye edilerek yerlerine örgüt mensubu subayların getirildiği süreç böyle başladı.
Ahmet Altan, Mehmet Baransu’nun tutuklanmasından sonra 3 Mart 2015 günlü Cumhuriyet’te yayınlanan “Ben Buradayım Benimle Konusun ” başlıklı köşe yazısında, “Balyoz Darbe Planlarının gerçek olduğuna
hâlâ inandığını ve ‘O planları bin defa getirseler de bin defa basarım” diyordu!
iddianamede söyle deniliyor: “Balyoz” adıyla kamuoyunda bilinen soruşturma ve kovuşturma sürecinde hedef alınan toplam 138 asker şahıs seklinde olduğu anlaşılmıştır.”
TERÖR ÖRGÜTÜNÜN FAALİYETİ
İddianamede, Balyoz davasının soruşturma ve kovuşturma aşamasında görev alan savcılar Hüseyin Kaplan, Savaş Kırbaş ve hakimler Ali Efendi Peksak, Ömer Diken, Murat Üründü’nün FETÖ ile bağlantıları nedeniyle HSYK kararlarıyla meslekten ihraç edildikleri hatırlatılıyor. “Balyoz davasının
terör örgütünün Silahlı Kuvvetleri dizayn etme amacı doğrultusunda gerçekleştirilen eylemlerden biri olduğu” ifade ediliyor, idddianame Taraf gazetesini, “terör örgütünün bir faaliyeti” olarak niteliyor.
KARDEŞİ FARKLI MI?
iddianameye göre yapılanmanın medya unsurunda en güçlü adamı Alaeddin Kaya. Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak ile Gülen arasındaki ilişkiyi sağlayan da Kaya. Mehmet Altan’ın ikametinde yapılan aramada “F serisi olduğu tespit edilen bir dolar kağıt paranın ikametin koridorundaki dolap içerisinde bulunan kırmızı cüzdanda ayrı bir yerde özel olarak muhafaza edildiği” saptanıyor. Mehmet Altan 2010’da yayımlanan “Balyoz’un Anlamı” başlıklı yazısında “sahte delillerle FETÖ tarafından kurgulanmış olan soruşturmayı övücü nitelikle yazılar kaleme aldığı” görülüyor.
Altan, örgüte ait kurum ve kuruluşların kapatılmasını “hukuksuz bir tasfiye” olarak niteliyor, iddianamede, “Örgütün amacına hizmet eden, örgütle iltisakına dair tüm deliller bir arada nazara alındığında, örgütsel amaçlı olarak söylemlerde bulunduğu anlaşılmıştır” deniliyor. Kılıçdaroğlu’nun “yüreklilerin bulunduğu meydanda, cumhuriyete, demokrasiye sahip çıkan meydanda” diye övdüğü Altan kardeşler böyle.