Kılıçdaroğlu: Ya demokrasiyi ya dikta yönetimini isteyeceğiz

Kılıçdaroğlu: Ya demokrasiyi ya dikta yönetimini isteyeceğiz
7 Ekim 2015 00:15

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin Amasya mitinginde yaptığı konuşmada, “Bu seçimler normal seçim değil. Bu seçimlerde ya demokrasi özgürlüğü isteyeceğiz ya bir dikta yönetimini isteyeceğiz. Bu seçimlerde ya gencecik çocuklarımız şehit olacaklar ya da Türkiye’de terör bitecek, barış ve huzur gelecek” dedi.

.

Bu video Adobe Flash Player’ın son sürümünü gerektirmektedir.

Adobe Flash Player'ın son sürümünü indirin.


.

CHP Genel Başkanı partisinin düzenlediği mitinge katılmak üzere karayoluyla Tokat’tan Amasya’ya geldi. Yavuz Selim Meydanı’nda gerçekleştirilen mitinge yaklaşık 8 bin kişi katıldı. Miting alanın çevresi Türk Bayrakları ve parti bayraklarıyla süslendi. Miting alanındaki sahnede partilileri selamlayan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu daha sonra konuşma yaptı. 7 Haziran’da milletin sandığa gittiğini, oyunu kullandığını, milli iradenin tecelli ettiğini belirterek, “Ne diyordu vatandaş ‘Tek partiye izin vermiyorum. Diktatörlüğe izin vermiyorum. Türkiye’nin sorunları var oturun birada konuşun, uzlaşın hükümet kurun memleketi adam gibi yönetin’ bunu söyledi. Ortaya çıkan tablo buydu. Bu tabloyu en iyi okuyan parti CHP’dir. Sizin iradenize saygı gösteren tek parti CHP’dir. Bize oy veren vermeyen vatandaşlarıma sesleniyorum, diğer partilere oy veren vatandaşlarıma da sesleniyorum; oy kullandınız milli irade tecelli etti. Biz üstümüze düşeni yaptık. Dediler ki ‘Koalisyon olsun’ hay hay buyurun gelin. Ülkenin sorunları var. Bir sonraki seçimi değil biz Türkiye’yi düşünüyoruz. Türkiye’nin sorunları var. Gencecik çocuklarımız işsiz. Doğu, Güneydoğu’da terör var. Her gün şehitlerimiz geliyor. Ekonomide ciddi sorunlar var. Çiftçi, esnaf memnun değil. Evet dedik gelin koalisyon kuruyorsanız adam gibi oturup konuşalım. Biz bütün samimiyetimizle masaya oturduk ama sonunda dediler ki; ‘Hayır 3 aylık seçim hükümeti kuracağız.’ Biz de dedik ki ‘3 aylık seçim hükümetinde yokuz.’ Ve 7 Haziran sonrası hükümet kurulmadı. Sayın Davutoğlu kuramadı” dedi.

 

SİZDEN YETKİ İSTİYORUM

 

Anayasaya, teamüllere göre hükümeti kurma görevinin CHP’ye verilmesi gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Ama veremediler, sandılar ki biz onlar gibi meydan meydan dolaşıp mağdur edebiyatı yapacağız. Yapmayacağız. Biz yetkimizi saraydan değil halktan alacağız. Sizden yetki istiyorum” diye konuştu. CHP lideri Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

 

“Bu seçimler normal seçim değil. Bu seçimlerde ya demokrasi özgürlüğü isteyeceğiz ya bir dikta yönetimini isteyeceğiz. Bu seçimlerde ya gencecik çocuklarımız şehit olacaklar ya da Türkiye’de terör bitecek, barış ve huzur gelecek. AK Parti 13 yıldır iktidarda. Ne zaman sıkışsalar ‘efendim bizi kandırdılar.’ Çözüm süreci başlattılar. 24 Ağustos 2012 tarihinde dönemin başbakanını yani Sayın Erdoğan’ı ziyaret ettim. Çözüm süreci ile ilgili attığı adımların yanlış olduğunu, sorunun böyle çözülemeyeceğini, sorunu çözmek istiyorsanız size bir yol haritası veriyoruz, buna göre çözeceksiniz dedik. ‘Siz anlamazsanız’ dediler. Eyvallah. Sen anlıyorsan çöz. Çözüyorsan sana kredi açtık. ‘Sizin kredinize ihtiyacımız yok’ Eyvallah olmayabilir. O zaman çöz. Biz engel mi olduk. Çözemediler. 7 Haziran da seçim oldu meydan meydan dolaştılar, 400 milletvekili istediler. 400 milletvekili çıkmayınca bu toplumun önüne acıyı, kanı, gözyaşını şantaj olarak koydular. Ya bana 400 milletvekili ver ya da buna katlanacaksın dediler. Benim bildiğim, okuduğum kadarıyla eğitildiğim kadarıyla bu millet şantaja boyun eğmez. Bu millet birilerinin önünde asla diz çökmedi ve çökmeyecek. Sonunda bizim dediğimize gelecekler göreceksiniz.”

 

PKK SENİ KANDIRIYORSA ÜLKEYİ NASIL YÖNETECEKSİN?

 

Konuşmasını hükümeti eleştirerek sürdüren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Size şunu söyleyeyim. Sıkıştıklarında bir tane suçlu bulurlar. Teröristi, Doğu, Güneydoğuyu silah deposuna dönüştürmüşler, efendim PKK bizi kandırdı. Yav sen hükümetsin sen ülkeyi yönetiyorsun. Eğer bir terör örgütü seni kandırıyorsa, senin Başbakanlık koltuğunda işin ne? PKK seni kandırıyorsa sen bu ülkeyi nasıl yöneteceksin? Subaylarımızı tutukladılar gözaltına aldılar. Bu ülkenin Genelkurmay Başkanı terörist diye hapse attılar. Aradan süre geçti ‘efendim birisi orduya kumpas kurdu.’ Sen hükümet değil misin kumpas kurarken neredeydin. ‘Paralel bizi kandırdı’ Yav sen çocuk musun. Kandırılan bir hükümet Türkiye’yi yönetemez. Kandırıldığını söyleyen bir hükümet Türkiye’yi yönetemez. 2 milyon 225 bin Suriyeli kardeşimiz var. Ne olacak bu insanlar. Yanlış dış politikanın faturasını Türkiye çekiyor. Onun için ne diyorlar ‘Esad bizi kandırdı’ Sen çocuk musun Esad seni kandırsın. Bu millet sana oy vermiş adam gibi ülkeyi yönet diye. Kandırılacaksan senin ol koltuklarda ne işin var?” dedi.

 

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bu seçimlerde vatandaşların düşünerek sandığa gitmesini isteyerek, “Futbol kulübü gibi parti tutmaktan vazgeçelim. Hangi parti ülkenin çıkarlarını savunuyorsa, hangi parti vatandaşın soyulmasına engel oluyorsa, adaletten yanaysa o partiye gidin oy verin. Yeter deyin artık yeter. Neden yeter diyorum. Milletin burasına gelmiş nefes alamıyor millet. Bakın gazeteciler dövülüyorlar. Bir gazete iktidar partisinin milletvekilinin öncülüğünde basılıyor, camı çerçevesi kırılıyor. Dünyaya nasıl anlatacağız Türkiye’de demokrasi var diye” diye konuştu.

 

BAŞKAN OLMAYACAKSIN KARDEŞİM

 

Şehit yakınları ve gazilerle ilgili yapılacak çalışmaları anlatan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Hangi şehit cenazesine katıldıysam Allah sizi inandırsın bu ülkenin gariban aileleri. Fakir fukara ailelerin çocukları. Ensesi kalın hiç kimsenin çocuğu orada yok. Hiçbir milletvekilinin, bakanın çocuğu orada yok. Nerede gariban vatandaş var gidiyor oraya. Şehit evet başımızın üstünde yeri var ama bir de adalet olması lazım. Gittiğim her şehit cenazesinde annelerin söylediği şu benim oğlum öldü ben ağlıyorum, aynı acıyı başka anneler yaşamasın. Ne olur bu derdi çözün diyorlar. Şehitler gelmesin acılar olmasın diyorlar. Ben size şunu açık yüreklilikle söyleyebilirim bu sorunu ancak ve ancak CHP çözer. CHP dışında hiçbir parti çözemez. Size söyleyebilirler nasıl sadece CHP çözer. Çünkü CHP avukat bürolarında kurulan bir parti değildir. Bu sorunu çözerse CHP çözer, çünkü CHP bu ülkenin kurucu partisidir. Onlar çözemezler. Bu sorunu çözmek için önce samimi ve dürüst olacaksınız. Gizli kişisel bir ajandanız olmayacak. Millete hesabını veremeyeceğimiz angajmanlara girmeyeceksiniz. Millete bilgi vereceksiniz. Hangi şartı yerine getirdiler hiçbir şartı yerine getirmediler. Birisinin sevdası ülke bastın ben başkan olayım diyor. Ülke batmayacak sen de olmayacaksın kardeşim. Bu kadar basit” şeklinde konuştu.

 

GARİBANDAN YANA POLİTİKALAR OLUŞTURDUK

 

7 Haziran öncesi seçim bildirgesini açıkladıklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, “Seçim bildirgesinde dedik ki bu ülkedeki geliri hakça bölüştüreceğiz. Yoksulluğu bitirmemiz lazım. Asgari ücreti net 1500 lira yapacağız. Taşeron sistemine son vereceğiz. Aile sigortasını getireceğiz dedik. Hiçbir ailenin geliri 720 liranın altında olmayacak. Bize itiraz ettiler. ‘Parayı nereden bulacaksınız, kaynağı nereden bulacaksınız’ diye kıyameti kopardılar. Şimdi onlar yeni seçim beyannamelerini açıkladılar. Bizi örnek alıyorlar. Daha çok örnek alacaksınız. CHP Türkiye’deki bütün siyasal hareketlere örnek olan bir partidir. Bu şunu gösteriyor. Bizim seçim bildirgemizin ne kadar doğru olduğunu gösteriyor. Biz öyle uçuk projeler koymadık ortaya. Biz halktan yana, ezilenlerden yana, garibanlardan, emekliden, işçiden, memurdan yana politikalar oluşturduk” diyerek şöyle devam etti:

 

İKİNCİ PARTİ HERŞEYE HAYIR DİYOR

 

“İkinci parti her şeye ‘Hayır’ diyen parti. Ne söylesek Hayır. Koalisyon kuralım hayır. Sen başbakan ol Hayır. Şunu söylüyorum hayır diyorsan her şeye niye seçime giriyorsun kardeşim. Girme o zaman seçime. Üçüncü parti o denklem dışı zaten. Geriye bir parti kalıyor CHP. Türkiye’nin sorunlarını en iyi tespit eden, en iyi çözümler üreten Ortadoğu’ya de ülkeye de barışı getirecek olan parti CHP’dir. Biz bunu yapmak zorundayız. Türkiye şuanda çok zor şartlarda. Cumhuriyet tarihinin en derin krizlerinden birisini yaşıyor. Türkiye’yi bu bataktan Ortadoğu batağından çıkarmak zorundayız. Bakın Suriye’de ne oluyor. Amerika bir tarafta, Rusya bir tarafta Çinliler de geliyor. Şimdi onlar da bir tarafta. Burnumuzun dibinde bir savaş patlarsa bunlar birbirlerine girerse ne olacak faturayı kim ödeyecek. Suriye’yi bu hale kim getirdi Allah aşkına. Yazık günah değil mi o coğrafyada Müslüman kanı dökülüyor.”

 

DAVUTOĞLU SARAY İÇİN, KILIÇDAROĞLU HALK İÇİN ÇALIŞIR

 

Devleti yönetmek için bilgi ve birikimin gerekli olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, “Devleti yönetmek ayrı bir şeydir. Devlet sıradan yönetilmez. Devleti yönetmek için bilgi birikim gerekir. Devleti yönetenlerde kin, öfke yoktur. Kinin ve öfkenin devlet yönetiminde yeri yoktur. Hiçbirisi devleti doğru dürüst yönetemedi. Devleti yönetmeyi köşeyi dönme olarak sandılar. Ne diyor Hazreti Ömer ‘Eğer Dicle’nin kıyısında iki koyun kaybolduysa onun sorumlusu benim’ Türkiye’nin yarısı kan gölünde sorumlusunu bulamıyoruz. Türkiye çalınıyor, soyuluyor sorumlusunu bulamıyoruz. Türkiye’nin yeni, düzgün bir yönetime ihtiyacı var. Sizden son olarak şunu istiyorum; Ülkeyi yöneten kişinin bağımsız iradesinin olması lazım. Eğer iradeyi bir başka iradeye ipotek etmişse o kişi ülkeyi yönetemez. Yani özeti şudur: Davutoğlu saray için çalışır, Kılıçdaroğlu halk için çalışır” dedi.

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından partisinin Amasya milletvekili adaylarını tanıttı. Kılıçdaroğlu, daha sonra karayoluyla Çorum’a gitmek üzere kentten ayrıldı.

 

ŞEHİT POLİSİN EVİNE TAZİYE ZİYARETİ

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Van’da şehit olan polis memuru Yaşar Uysal’ın Çorum merkeze bağlı Güney Köyü’nde yaşayan babası Mustafa Uysal’a taziye ziyaretinde bulundu. Taziye ziyaretine Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan ve Çorum Milletvekili Tufan Köse de katıldı.

 

Yaprak KOÇER- Savaş TUTAK- Sinan HARMANCI/AMASYA, (DHA)