Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 15 Haziran’da Ankara’dan yola çıkıp, 9 Temmuz günü İstanbul’da sonlandırdığı Adalet Yürüyüşü’yle yeni bir dönemin kapılarını açtı.

 

 

 

İsmail Şahin / SÖZCÜ

 

 

Maltepe Meydanı’nda milyonlarca insan hep bir ağızdan “Hak, hukuk, adalet” diye bağırırken, Kılıçdaroğlu kürsüden, “Bu ülkeye adaleti getirmek için yürüdük, takipçisi olacağız. 9 Temmuz, yeniden doğuşun tarihidir” dedi. Konuşmasında 450 kilometreyi yürürken ormanları, yeşillikleri, meraları fark ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, ”Cennet gibi bir ülkede yaşıyoruz. Bu cennet gibi ülkeyi cehenneme çevirmeye kimin ne hakkı var” diye sordu. 25 günlük yorucu yürüyüşün ardından Kemal Bey’in tatile çıkması bekleniyor. Eşi Selvi Hanım ile birlikte son yıllarda dinlenmek için hep Antalya’daki ‘her şey dahil’ otelleri tercih eden Kılıçdaroğlu’na, mitingde yaptığı konuşmadan hareketle, farklı bir rota öneriyoruz: Çeşme…

 
PORT ALAÇATI’DA KONAKLAMALI

 

 

Yargı kararlarına rağmen, dere yatakları bozularak, doğayla oynanarak, yasalar delinerek inşa edilen Port Alaçatı projesinde butik bir otelde kalabilir. CHP’li Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç’a Port Alaçatı’daki milyonlarca dolar değerindeki evlerde hangi siyasilerin, bürokratların ve iş adamlarının yaşadığını sorabilir. Port Alaçatı’nın ticari alanlarının kimler tarafından işletildiği, hangi hak ve hukuka dayanarak faaliyet gösterdiğini öğrenebilir. Marinasındaki kaçak iskelelere park eden teknelerden ne kadar ücret alındığını, bu paranın kimlerin cebine girdiğini sorgulayabilir. Muhittin Dalgıç, hem Port Alaçatı’yı hayata geçiren İstanbul merkezli Alaçatı Turizm ve Yatırım’ın Yönetim Kurulu Başkanı hem de Çeşme Belediye Başkanı. Yüzde 95’i özel şahıslara ait şirketin çıkarlarıyla kamu yararı arasındaki dengeyi nasıl sağladığı konusunda Dalgıç’tan bilgi alabilir.

 
TEKNEYLE KOYLARI DOLAŞMALI

 

 

Dünyaca ünlü Ilıca Halk Plajı, denize girmek için iyi bir adres. Binlerce şezlong ve şemsiye arasından geçerken, devlete bir kuruş para vermeden faaliyet gösteren işletmelerin birinden soğuk içecek alıp serinleyebilir. Ilıca’nın merkezinde tarihi termal alanın üzerine belediye tarafından inşa ettirilen AVM’yi ziyaret edip, boş dükkanlarına bakıp ilçe ekonomisi hakkında fikir edinebilir. Çeşme’nin eşsiz güzellikteki koylarına tekne turu yaparak bir gününü geçirebilir. Gezerken, turizm tesis alanlarına otel ruhsatıyla devasa konut projelerinin inşa edildiğini gördüğünde, “Bu binalar ne Muhittin Başkan” sorusuna alacağı yanıtı kamuoyuyla paylaşabilir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından imara açılan sit alanları, arkeolojik kalıntıların üzerinde yükselen villalar nedeniyle Çeşme’nin tarihine tanıklık etmekte zorlanacak olan Kemal Bey, dere yataklarına, ormanlara, deniz kıyılarına dökülen molozları gördükçe kahrolabilir. Otele döndüğünde ise bir sürprizle karşılaşabilir. Saatler süren su kesintisi.…

 
9 TEMMUZ GERÇEKTEN MİLAT İSE…

 

 

İzmir milletvekili olan Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’nin en gözde tatil beldelerinden biri olan Çeşme’de görecekleri ve duyacakları belki canını sıkacak, dinlenmek için geldiği yerde keyfi kaçacak. Eğer gerçekten bu ülkeye adaleti getirmek için 9 Temmuz milat ise, Kılıçdaroğlu, Çeşme’deki usulsüzlüklere, rant çetelerine karşı gereken mücadeleyi verecektir. İşe, bugüne kadar haberlerimize, sivil toplum ve halkın isyanına, kulaklarını tıkayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç, CHP İzmir İl Örgütü ve İzmir milletvekillerine şu soruyu sorarak başlayabilir: Meydanlarda ‘hak, hukuk, adalet’ diye bağırırken, cennet Çeşme’yi, beton cehennemine çevirmeye kimin ne hakkı var?