Kılıçdaroğlu: Savaş hali hariç Erdoğan’ın sarayına asla adım atmam!

Kılıçdaroğlu: Savaş hali hariç Erdoğan’ın sarayına asla adım atmam!
26 Nisan 2015 08:59

Kılıçdaroğlu, Almanya yolunda SÖZCÜ’ye konuştu:

 

 

CHP lideri, “Erdoğan 17 milyon yoksulun olduğu yerde kendine saray yaptırdı, dünya alay etti. Hukuk devletinde devletin başındaki kişi kaçak yerde oturmaz. O saraya ancak anahtarını ODTÜ’ye teslim ettiğimde giderim” dedi

 

 

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndan Çanakkale’ye davet edilmemesine ve seçim bildirgesine kadar gündemdeki konuları konuştuk. Yardımcısı Selin Sayek Böke ile birlikte seçim çalışmasını Almanya’dan başlatan Kılıçdaroğlu, “Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na, savaş hali hariç hiçbir zaman gitmem” dedi. Seçim bildirgesinden sonra oylarında düzenli bir artış olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, sorularımızı şöyle cevaplandırdı:

 
YÜZDE 10 BARAJINI BİZ KALDIRACAĞIZ

 

 

CUMHURBAŞKANLIĞI Sarayı için bugüne kadar davet almış değilim. Savaş hali, ülkemiz ile ilgili olağanüstü bir durum dışında davet edilsem bile saraya adımımı atmam. Sarayın anahtarını ODTÜ’ye teslim ettiğimde giderim. Bina kaçak… Hukuk devletinde devletin başındaki kişi kaçak yerde oturmaz. 17 milyon yoksulun olduğu yerde kendine saray yaptıramazsın. Burası üçüncü dünya ülkesi değil. Saray Türkiye’de aydınların değil bütün dünyanın alay konusu oldu. Türkiye alay konusu olacak bir ülke olamaz.

 

 

TÜRKİYE‘nin sorunlarına en iyi çözümler üreten partiyiz. Tutarlı dış politikayı, refahı tabana yaymayı hedefleyen bir partiyiz. Bizden diğer partilere oy kayması mümkün değil. Emekliden, işçiden, çiftçiden, sorun yaşayan toplumun her kesiminden CHP‘ye gelecek oylar var. Şu bir gerçek: Türkiye’de milli egemenliğin parlamentoya tam yansıması yüzde 10 barajı nedeniyle mümkün olmuyor. Yüzde 10 barajını biz kaldıracağız.

 
KAYNAĞI TARTIŞACAK EN SON PARTİ AKP

 

 

HER partinin amacı tek başına iktidar olmak. Türkiye ciddi sorunlarla karşı karşıya bir ülke. Üç yıldır büyüme durmuş, kriz var. Tek başımıza iktidar olduğumuzda Türkiye’yi dünyanın onurlu bir ülkesi yaparız. Şu aşamada koalisyonları tartışmanın doğru olmadığını düşünüyorum.

 

 

SEÇİM bildirgemiz üzerine toplumun değişik kesimlerinin tartışmasını doğru buluyoruz. Bu bildirgemizin gücünü gösterir. AKP, kaynak konusunu tartışıyor. Ama bu tartışmayı en son yapacak olan AKP’dir. Bütün hükümetlerin kullandığı kaynaktan 1 trilyon 90 milyon dolar fazla kaynak kullanacaksınız sonra CHP’ye ‘Bunun kaynağı nerede?’ diyeceksiniz. Bu kadar parayı ne yaptınız? Atatürk Barajı mı, Keban Barajı mı yaptınız? Önemli olan akılcı kullanılmasıdır.

 
HEDEFLERİMİZİN ALTINDA EZİLDİLER…

 

 

AKP’liler vaatlerimizin yanlış olduğunu söylemiyor. Sadece ‘Siz yapamazsınız’ diyor. Saray için, yandaşa rant için, uçak için para buluyorsunuz, emekliye gelince ‘Nereden bulacaksın?’ diyorsunuz. Bildirgedeki hedeflerimizin altında AKP’nin ezildiğini görüyoruz. Çünkü kamuoyuna sundukları bildirge gelecek vizyonu çizmiyor.

 

 

CUMHURBAŞKANININ 4-G çıkışı, vesayeti tescillemiştir. Başbakanlık koltuğunda oturan kişi aslında Başbakan değildir. Seçim bildirgesine yazdığı ihaleden vazgeçme noktasına gelmiştir. Bu da hükümetin iradesinin olmadığını, asıl iradenin Erdoğan olduğunu gösterir. O yüzden AKP’nin seçim bildirgesi yok hükmündedir.

 
MUHALEFETE DÜŞMEKTEN KORKUYORLAR

 

 

AKP’nin oy kaybını Cumhurbaşkanı da görüyor. CHP’nin iktidara gelmesi halinde nasıl bir fatura ortaya çıkacağını da çok iyi biliyor. O nedenle Erdoğan partisinin muhalefete düşmesini istemiyor. 17-25 Aralık yolsuzlukları ve öncekilerin hesabı sorulacaktır. Bu ülke, hükümetin bir devleti nasıl soyduğuna tanıklık ettiyse, o kişinin hesap vereceğine de tanık olacaktır.

 

 

SAYIN Davutoğlu AKP kongresinden önce Erdoğan tarafından genel başkan ilan edildi. Dolayısıyla kendi iradesiyle değil, yukarının iradesinin emrinde. Bazen bir çıkış yapıyor, her çıkışında da Erdoğan kendisini yalanlıyor. Başbakan, miting meydanlarında kendisi için değil, başkan olmak isteyen Erdoğan için gezecek.

 
DAVUTOĞLU’NUN ELEŞTİRİLERİ KOMİK…

 

 

17 milyon yoksul var. Bununla ilgili proje yok. Dış politikada dünyadan soyutlanmış durumdayız. Erdoğan ‘Ben nasıl başkan olacağım’ derdinde. Başkanlık sisteminin gelmeyeceğini ben de çok iyi biliyorum, Erdoğan da biliyor. Tüm mesele kendisinden söz edilmesi. Her saat kendisinden söz edilmesini istiyor. Elindeki tek gündem maddesi başkanlık. Davutoğlu’nun benimle ilgili eleştirilerini de komik buluyorum.

 

 

Kaynak: Sözcü / Saygı Öztürk