Kılıçdaroğlu: Öğretmenlere ekonomik olarak azap yaşatıyoruz

Kılıçdaroğlu: Öğretmenlere ekonomik olarak azap yaşatıyoruz
18 Ocak 2020 11:52

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin düzenlediği Eğitim Çalıştayı’nda konuştu.

 

 

 

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasına başlamadan önce, dün akşam yaşamını yitiren Rahşan Ecevit’i rahmetle andı. Kılıçdaroğlu, “Ecevit’in kader arkadaşı, yol arkadaşı, sevgiyi, saygıyı, dostluğu bize öğretmiş olan aktördü rahmetli Rahşan Ecevit. Kendisine Allah’tan rahmet diliyoruz. Kendisini yarın netleştiyse sonsuzluğa uğurlayacağız” dedi.

 

 

BETÜL KAÇAR NASA EKİBİNDE

 
Kılıçdaroğlu, Türk bilim insanı Doç. Bütül Kaçar’ın NASA ekibine alındığını anımsatarak, “Betül Kaçar. Bizim yetiştirdiğimiz bir değer. Bir bilim insanı. Amerika’da NASA’ya dahil edildi. Orada çalışmalara katılacak. Attığı tweette şunu söylüyor: ‘Cumhuriyetin çocugu diye hitap etmişsiniz bana, ne kadar anlamli. Borcumuz biz kadınlara eğitim firsatı ve eşitliği veren Cumhuriyet’e. Keşiflerimiz tüm insanliğa hediye’ diyor. Ben de Cumhuriyet’in sayesinde okudum. Fırsat eşitliği sunuldu bize. Bugün Cumhuriyet’i kuranların sayesinde bugün biz belli yerlere gelebiliyoruz” diye konuştu.

 

Kılıçdaroğlu konuşmasından öne çıkan bölümler şöyle:

 

Kapsayıcı ve eşitlikçi bir eğitimden yanayız.

Eğitimin temelinde merak vardır. Merakı sorgulamayla yan yana getirdiğimizde çocuklarımıza yaşatmış oluruz. Farklı bilgi parçacıklarını birleştirerek sorunları çözmeliyiz. Buluş ve inovasyon. Eğer eğitim süreci içinde merakı bilimle yanyana getirebilirsek bir şeyleri başarabiliriz. Öğrenciler aldıkları bilgileri arkadaşlarıyla paylaşabilmeli. O çocukların gözlerinde umut var, sorgulama var. Çocuk neyi nasıl sorgulayabileceğini, soru sorduğunda önünde engel olmayacağını bilmeli. Eğitimle çok değerli bilgileri elde ediyorsunuz. Yaşam boyu eğitimi hayatımızın en önemli faktörlerinden biri haline getirmeliyiz. Peki yaşam boyu eğitime bizim bakanlığımız yani MEB, siyasal iktidarlar gerektiği önemi, desteği verdiler mi? Adına Milli Eğitim Bakanlığı diyoruz. Eğitim partiler üstüdür. Eğitim milli olmak zorundadır. Milli olmak; kendi değerlerimizi evrensel değerlerle buluşturmak demektir. O zaman bakanlık çok değerli nesilleri yetiştirmiş olur. Bakan’a, Başbakan’a göre eğitim sistemi değişirse çocuklar denek olarak kullanılmış olur. LGS, OKS, SBS, TEOG, … Alfabede neredeyse harf kalmayacak. 4+4+4 sistemi nasıl geldi? Bana söyler misiniz böyle bir eğitim sistemi olur mu? Bakanlar Kurulu’nda tartışılmadı, kanun teklifini veren 5 Milletvekilinin hiçbiri eğitimci değil. Eğitimci olmayanlar eğitim sistemini belirliyor. Bütün öğretmenlerin karşı çıkması gerekirdi. Ben sadece kendi çocuğumu düşünürsem olmaz. Benimle aynı siyasi görüşü paylaşmayanların da çocuğunu düşünüyorum. Sonuçları ne oldu? Üniversite sınavlarında sonuçları gördük. 2014 yılında bir gecede binlerce okul yöneticisi değişti. Niçin? Mevcutların siyasi görüşü farklı diye. Siyasi tercihlere göre eğitim olmaz. Eğitim bilimseldir,laiktir. Biz böyle baktığımız zaman eğitim sistemini evrensel değerlerle buluşturmuş olacağız.

Öğretmenlere bir anlamda ekonomik olarak azap yaşatıyoruz. Öğretmen de düşünecek, sorgulayacak. Farklı düşündü diye onu alıp üniversiteden atarsanız KHK ile bu doğru değil. Hangi demokrasiden bahsediyoruz?

Verirsiniz TOKİ’ye görev, her üniversitenin yanına yurtlar yaparsınız. Anneler babalar güven içinde çocuklarını şehirlere gönderirler. Bu bile yapılmıyor.

Öğretmenler sıradan bir devlet memuru değildir. Devlet memurlarını farklı gördüğüm için söylemiyorum bunu, öğretmene verdiğimiz değerden dolayı söylüyorum.

Öğretmen sadece sabah işe gidip akşam dönen kişi değildir. Öğrencinin sorununu beyninde taşıyan kişidir. Öğretmenlik Meslek Kanunu diye ayrı bir yasası olması gerekir. 3600 ek gösterge öğretmenlere derhal verilmelidir.

Böylece öğretmen emekli olduğunda da aynı yaşam standardını göstermeli. 24 Kasım’da bütün öğretmenler seviniyor. O gün bizim öğretmenleri ödüllendirmemiz gerekir. Birer maaş ikramiye vermemiz gerekir.

Biz çocuklarımızın dünyayı sorgulamasını istiyoruz. Biz çocuklarımızın soru sorarken engellenmemesini istiyoruz. Biz çocuklarımızın sağlıklı beslenmesini, barınmasını istiyoruz ve biz öğretmenlerimizin ay başını nasıl getireceğini düşünmemesini istiyoruz.