Çarşamba günüydü, aşı ne zaman gelecek haberi izlerken, tv kanalı haberi tam ortasında keserek, aniden canlı yayına bağlandı.

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 

Baktım, Erdoğan AKP Genel Başkanı olarak partisinin il kongrelerine yönelik olarak canlı konuşuyordu.

 

 

Esasen bir siyasi parti genel başkanının partisinin üyelerine yönelik olarak yaptığı konuşmanın, yayın kesilerek canlı olarak verilmesi, siyasi partiler arası eşitlik kuralının ağır bir ihlali.

 

 

Şimdi şöyle olur…

 

 

Bir ülkede akut bir sorun vardır, o ülkenin siyasi partiler üstü Cumhurbaşkanı bir konuşma yapar, tüm halkın ortak konusudur, onun konuşmasını verirsiniz canlı olarak bağlanıp.

 

 

Ama herhangi bir siyasi partinin genel başkanının kendi siyasi partisine yönelik olarak yaptığı konuşmayı, o anki yayını keserek vermeniz olsa olsa Ortadoğu’da olur.

 

 

CHP bu konuyu RTÜK’de gündeme getirir mi, bilmiyorum.

 

 

RTÜK zaten siyasi iktidara bağlı denebilir ama yine de bunu gündeme getirmek iyi olur zira en azından kamuoyu olayın daha iyi farkına varır.

 

 

Yani, yediğimiz her şey normal değil bizim, diyetik kuralların bize arada anlatılması nasıl iyi oluyorsa, bu da öyle bir şey.

 

 

Şimdi…

 

 

Bunun da ötesinde, aynı konuşmasında Erdoğan Kılıçdaroğlu için şöyle dedi…

 

 

“Bu kişinin kürsüde ettiği her laf Allah’ın verdiği havayı boşa tüketmektir”

 

 

Bu sözlerin, demokrasi ölçülerine uymayan bir söylem tarzı olmadığına değinmeyeceğim bile.

 

 

Ancak şurasına dikkat etmek lazım ki…

 

 

Kılıçdaroğlu’nun söyledikleri, bilhassa da yaptıkları siyasi iktidar üzerinde hava gazı, boş laf etkisi yapmıyor.

 

 

Tam tersine siyasi iktidarı en çok Kılıçdaroğlu ve de Akşener tedirgin ediyor.

 

 

Zira bu ikisi hem kendi aralarında sağlam ve ilkesel bir bağa sahip, hem de diğer muhalif küçük partilerle koordinasyonu saygı çerçevesinde çok iyi götürüyorlar.

 

 

Hatta, bu iş siyasi iktidarı o kadar rahatsız ediyor ki, Erdoğan bizzat gidip, SP’li Oğuzhan Asiltürk ile görüştü.

 

 

En azından SP’yi koparsalar Millet İttifakı’ndan büyük kazanım olacak Erdoğan ve Bahçeli açısından.

 

 

Kanımca, Erdoğan geçenlerde Bahçeli’yi kendi evinde bu konuyu görüşmek için ziyaret etti.

 

 

Yani, Millet İttifakı’ndan hangi partilere yanaşıp, nasıl bir sonuç alabiliriz, şeklinde.

 

 

Nitekim Erdoğan bu görüşmenin hemen ardından Oğuzhan Asiltürk’ü ziyaret etti.

 

 

Öte yandan Babacan ve Davutoğlu’nun da Erdoğan’ı ne kadar rahatsız ettiği, Erdoğan’ın, sanırım grup toplantısıydı, “Yağmur gibi yağar başıma taşlar, dostun bir tek gülü yâreler beni” sözlerinden çok belliydi.

 

 

Babacan ve Davutoğlu’nun partilerinin her biri yüzde 1 bile alsa, sonuç üzerinde çok etkili olabilir.

 

 

Ve, ben bir de şöyle diyorum.

 

 

Ben ne insanlar gördüm…

 

 

Ben ne hayatlar ve dönemler gördüm.

 

 

Ne siyasetler gördüm.

 

 

Ve, şunu çok rahatlıkla söylüyorum ki, Kılıçdaroğlu ve Akşener çizgisi, duruşu olan muhalifler.

 

 

Bu yol onları muhakkak bir yere götürecek.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

---

Yazarın Son Yazıları:
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz
Gökhan Zan ve ses kaydı
Didik didik bir şey aramışlar