Kılıçdaroğlu: İster ‘Mustafa Kemal’ deyin, ister ‘Atatürk’… Canan Hanım’ın yanındayım

Kılıçdaroğlu: İster ‘Mustafa Kemal’ deyin, ister ‘Atatürk’… Canan Hanım’ın yanındayım
24 Eylül 2020 12:30

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Halk TV’de Şirin Payzın’ın sunduğu ‘Sözüm Var’ programına konuk oldu. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun ‘Atatürk’ yerine ‘Mustafa Kemal’ demeyi tercih etmesiyle ilgili konuşan Kılıçdaroğlu, “İster Gazi Mustafa Kemal deyin, ister Atatürk. Bunlar aynı şey zaten. Bu tartışmalar yapay tartışmalar” görüşünü savundu. Kılıçdaroğlu, “Canan Hanım bizim il başkanımız elbette yanındayım” dedi.

 

 

Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

 

CÜBBELİ’NİN SÖZLERİ
Bir kişi televizyonlara çıktı ve bir dini akımın silahlandığını ifade etti. Savcılığın daveti olursa bu bilgileri vereceğini söyledi. Bu ülkenin istihbaratı yok mu? Bu insanlar silahlanırken devlet neredeydi? Bunları kim koruyordu? 15 Temmuz sonrası kaybolan silahlar olduğunu da biliyoruz. Bu silahlanma ileride ciddi bir sorun oluşturabilir. Gücünü akıldan değil de silahtan alanlar başarılı olamazlar. Gücünüzü demokrasiden yana kullanıyorsanız korkmayacaksınız. MİT kimin silahlandığını, nerede ne konuştuğunu biliyor.

Ben güvenlik güçleri içinde ağırlıklı grubun Türkiye’nin çıkarlarını öncelikli görenler olduğuna inanıyorum. Bunların yanında Saray’ın talimatlarını öncelikli gören ve bu sayede yükselenlerin de olduğunu biliyorum.

 

 

‘ERDOĞAN’IN AVUKATLARINDAN TALİMAT ALAN SAVCI VE HAKİMLER VAR’
Bütün yargıçların hukuka ve vicdana göre görev yapmalarını isterim. Hepsi böyle değil maalesef. Saray’dan, hatta Erdoğan’ın avukatlarından talimat alan savcı ve hakimler de var. Erdoğan’ın avukatları sigara küllüğü istediğinde, ayağa kalkıp getiren yargıçlar var.

Bir savcı evlenebilir, evliliği kutlanabilir. Ama bir savcı evlenip soluğu Saray’da alamaz. Cumhuriyet yalnızca savcıların ünvanında kullanılır. Eğer Saray’ın savcısıysanız Cumhuriyet Savcısı ünvanını kullanmayacaksınız. Erdoğan’ın avukatlarının önünde hazırolda bekleyen savcılar olduğunu da biliyoruz.

 

 

‘DEMİRTAŞ BU İDDİANAMELERİ MADALYA OLARAK TAKACAK’
Selahattin Demirtaş Bey, bu iddianameleri alacak madalya olarak takacak. Savcılar da eleştirilir. Talimatla iddianame düzenlerseniz, ya da birilerinin talimatıyla yıllarca iddianame hazırlamazsanız o ülkede adalet kalmaz.

 

 

‘SAĞ-SOL KAVRAMLARI 18. YÜZYILA AİT KAVRAMLAR’
Sağ-sol kavramları 18. yüzyıla ait kavramlar. Bu kavramlarla 21’inci yüzyıl sorunlarını nasıl çözebiliriz? Türkiye’de üç katmanlı bir yapı var. Ortaçağ koşullarında, üç aile bir dairede yaşayanlar var. Bir de beyaz yakalı, orta sınıflar var. Bir de aylık 25 bin dolar gelirle yaşayanlar var. Sizin alttakileri üste çekmeniz lazım. Onları da din bezirganlığıyla uyutuyorlar. Gerçek dini de öğretmiyorlar.

 

 

‘CANAN HANIM’IN YANINDAYIM’
İster Gazi Mustafa Kemal deyin, ister Atatürk. Bunlar aynı şey zaten. Bu tartışmalar yapay tartışmalar. Bunlar belli çevreler tarafından CHP’nin içini karıştırmak için körükleniyor. Karışmaz. CHP’nin ilkeleri, programı var. Ülkenin sorunlarını çözmek için bir kabiliyeti var. Bizim sorunumuz, doğruya doğru kitlelere kendimizi anlatmak. Kendini iktidara eklemlemiş medya bize yer vermez. Toplum bölündü, bu da iktidarın işine geliyor. Ekonomik sorunlar çok ciddi. Halk da görüyor bunu görüyor. Ayasofya dediler, ne oldu? Canan Hanım bizim il başkanımız elbette yanındayım. Canan Hanım’ın, Atatürk’ü sevmemesi mümkün mü? Bu tartışmalar Türkiye’nin, İstanbul’un gündeminde değil. Türkiye’de işsizlik, yoksulluk, uyuşturucu sorunu var.

 

’30 BİN KİŞİYİ İHRAÇ ETTİK’
Partimizde üye sayılarının azaldığı doğru değil. Sürekli artıyor bizim üye sayımız. İstifa edenler olur, ölenler olur ama bizim üye sayımız sürekli artıyor. Biz seçimlerde görevlendirdiğimiz halde sandık başına gitmeyen 30 bin kişiyi de ihraç ettik. CHP üyesi olmak sorumluluk gerektirir.

 

 

DAVUTOĞLU’YLA GÖRÜŞME
Sayın Ahmet Davutoğlu’nu yeni genel merkezleri münasebetiyle ziyaret ettim. Ülkenin durumunu, dış ilişkileri konuştuk. Keyifli bir konuşmaydı. İttifak görüşmeleri elbette konuşulmadı. Hayırlı olsun ziyaretinde ittifak konuşmak doğru olmazdı.

 

 

”ABDULLAH GÜL’DEN KORKUYORLAR’ DEDİM KIYAMET KOPTU’
Sayın Gül, en son kız kardeşimin vefatı dolayısıyla aradı. Başka zamanlarda da görüşmelerimiz de oldu. Abdullah Gül Türkiye siyasetinin önemli bir ismi, bunu kabul etmek gerekir. Ben bir soruya cevaben, “Neden Abdullah Gül’den korkuyorlar?” dedim. Sonra kıyamet koptu. Bizim şu anda bir adayımız yok. Böyle bir teklif yok. Bizim belediye başkanlarımız da görevlerini yapıyorlar, yapacaklar. Şu aşamada cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmaları gereksiz. Bence şu an Türkiye’de asıl konuşulması gereken konu ekonomidir.

 

 

‘CUMHURBAŞKANI SEMBOLİK OLACAK’
Biz yasamanın yürütmeyi denetleyebilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Şu an yürütme yasamanın üzerinde tahakküm kurmuş. Cumhurbaşkanı, “Siz bilmiyorsunuz Türkiye 85 ildir.” dese, o kanun meclisten geçer. Seçim zamanında ittifakı oluşturan liderler bir protokol imzalamak zorunda. Cumhurbaşkanı olacak adayımız bir süre sonra sembolik olacak. Parlamenter sisteme geçeceğiz. Denetlenebilir olacağız. Sayıştay’ı evrensel kurallarla donatacağız. Hesap vermekten korkmayan bir iktidar olacağız.