Kılıçdaroğlu: Hava yağmurlu olsa CHP’ye bağlayacak!

Kılıçdaroğlu: Hava yağmurlu olsa CHP’ye bağlayacak!
21 Ekim 2014 14:48

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuşma yaptı. … İşte Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satırbaşları:

 

 

 

Ahmet Taner Kışlalı’yı, Çetin Emeç’i, Hrant Dink’i ve diğerlerini unutmadık. Bütün faili meçhullerle mücadele edeceğiz. Bu dava görülürken kızı Dolunay’ın söylediği bir cümle var. Bu cinayet faili meçhul değildir faili meşhur bir cinayettir diyor.

Değerli yurttaşlarım Türkiye’ye bir sözümüz var, Türkiye canilerin elini kolunu salladığı, mağdurların adalet beklediği bir Türkiye olmayacaktır.

15 gün önce 25 Aralık operasyonu dolayısıyla bir takipsizlik kararı verildi. 17 Aralık için de böyle bir karar verildi. Kararın arkasında Adalet ve Kalkınma Partisi olduğunu hepimiz bilmek zorundayız.

BU DOSYADA DELİL YOKSA DÜNYADA BAŞKA HİÇBİR DOSYADA DELİL YOKTUR

 

 

17 Aralık büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonu dolayısıyla bir cümle edemedi. Eğer bu dosyada rüşvet ve yolsuzluk dolayısıyla bir delil yoksa emin olun dünyadaki başka hiçbir dosyada delil yoktur. Her şey var ama savcıya göre hiçbir şey yok. ‘Ayakkabı kutusu’ kamuya mal olan küçük bir alan ama asıl 247 milyar liralık bir yolsuzluk var.

 

 

Bu savcı hiçbir delili görmüyor. 15 Aralık’ta Erdoğan Bayraktar millete “Rüşvet ve yolsuzluk ifadelerinin bulunduğu operasyon nedeniyle istifa edin ve beni rahatlatacak açıklamayı yapın baskısını kabul edemem” diyor. Savcı bunu görmüyor.

 

 

“İstifa ettiğimi açıklıyorum ve Sayın Başbakan’ın istifa etmesi gerektiğine inandığımı söylüyorum” diyor. Kendi bakanı Başbakanın talimatıyla yapıldı bunlar diyor ama savcı bunları görmüyor. Bir yolsuzluk dosyasını kapatabilirler. 17 Aralık’tan sonra yapılan bütün yasa değişikliklerin amacı yolsuzluk dosyalarını kapatmak. Davutoğlu’nun başbakan yapılması vardı, tek amaç vardı, yolsuzluk dosyasını kapatmak.

 

 

Davutoğlu’nun bugün konuşmamasının temel nedeni de budur. Bir ülkede bu kadar yolsuzluk varken o ülkenin başbakanı konuşmuyorsa o ülke iyi yönetilmiyordur.

 

 

Dönemin Başbakanlık müsteşarı arıyor “Savcıyı alın, bu ülkede kanun biziz” diyor. Ama savcı bunu da görmedi. Savcıların değiştirilmesi polis memurlarının değiştirilmesinin temel amacı buydu. Kimler vardı bu yolsuzluk dosyasının içinde. Bakanlar vardı, bankaların genel müdürleri vardı, Kuran-ı Kerim ile dalga geçen bakanlar vardı. Ama birisi çıkıp ben bunları kapattım diyor. Ama ne yaparsanız yapın kapanmaz gün gelecek. Bunların hesabını vereceksiniz.

 

 

Önce hırsızlara seslenelim; Sakın devleti de satın aldık, hukuku da satın aldık diye düşünmeyin. Satın aldığınız Türkiye değil şerefini satılığa çıkarmış adamların kendisidir. Onlar gelir geçen bu ara dönem mutlaka biter. Bu devlet asli rotasına döndüğünde adaletin tokadı suratına çarpacaktır. Hırsızların ortaklarına da seslenmek istiyorum. ‘Bugün gücümüz var ne yaparsak yırtarız’ diye düşünmeyin.

 

 

Sevgili yurttaşlarım bizim kültürümüzde tarihimizde hırsızlığın zorbalığın yeri yoktur. Biz padişahını Kanuni diye öven bir milletiz. Bizim yanımızda rüşvetçiler yok, kaçakçılar yok katiller yok. Bizim yanımızda alnının akı ile kazanan Somalı madenciler var. 14 yaşında biber gazı kurşunu ile hayatını kaybeden Berkin Elvanlar var. Bizim yanımızda adalet için sokağa çıkıp öldürülen Ali İsmail Korkmazlar var. Bizim yerimiz burası.

Biz Ethem Sarısülük’ün katiline 7 yıl hapis verip annesine 10 yıl verenlerden değiliz. Biç Ethem Sarısülük’ün annesinin yanındayız. Ethem için içimiz nasıl yanıyorsa sokak ortasında linç edilen Yasin için de Diyarbakır’da linç edilen Yusuf Er için de üzülüyorum.

 

 

SAVCI DEĞİL RIZA SARRAF’IN AVUKATI

 

 

Savcıya da sözümüz var. Ona savcı diyoruz. Resmi adı savcı. Gerçek adı Rıza Sarraf’ın avukatı. Savcı ile avukatın rolü farklıdır. O savcı şunu unutmasın Nazi Almanyası’nda Hans Frank’ın açıklaması var. Verdiğiniz her karada kendinize şunu soracaksınız. Benim yerimde Führer olsaydı nasıl karar verirdiniz.

Bu savcı da benim yerimde Erdoğan olsaydı nasıl karar verirdi diyerek karar verdi. O savcı adalet sarayına giderken diğer hakimlerin yüzüne nasıl bakıyor acaba. Eşinin çocukların yüzüne nasıl bakıyor. Komşularının yüzüne nasıl bakıyor. Soyadı Aydıner bence değiştirsin. Karanlık soyadı çok yakışır. Ona savcı denmez. Düşüncesini, adaletini, kalemini satan adama savcı denemez.

Onlara müsaade edeceksin gazi bacağına haciz koyacaksın. Bu mu adalet. Türkiye provokasyonla karşı karşıya. Daha baskıcı bir Türkiye’yi inşa etmek istiyorlar.

 

 

SEN ŞİKAYET EDECEKSEN KİM SAVUNACAK

 

 

İktidar olduğunun farkında değil. Sen Başbakansın. Sen şikayet edeceksen kim savunacak. Adalet kavramının içini boşattılar. Özgürlük diye satıyorlar bunu. Otobüsü yakanı mahkemeye çıkardın da karşı çıkan mı oldu. Türkiye yeni bir sürecin içine sokulmak isteniyor. İtibarlı, hukukun üstünlüğüne inanan, demokrasisi gelişmiş bir Türkiye istiyoruz. Türkiye’nin itibarı yerle bir. En son BM’de görüldü. Davutoğlu kendi grubunda konuşma yapıyor. Biz BM Güvenlik Konseyi’ne daimi olmayan üye seçileceğiz bu bizim başarımız olacaktır” diyor. Sonuç ne oldu. Yeni Zelanda 4,5 milyon nüfuslu 145 üyenin oyunu aldı. İspanya girdi oyu aldı. Türkiye 60 üyede kaldı. Tam bir yüz karası, diplomatik darbe. BM’de Türkiye’yi bu hale getiren kim.

 

 

HAVA YAĞMURLU OLSA CHP’YE BAĞLAYACAK

 

 

Bu soruyu iktidara sorma, bu hale CHP getirdi de. Hava yağmurlu olsa CHP’ye bağlayacak. BM’de neyin olup olmadığını göremiyorsun. Suudi Arabistan, Kral Abdullah Türkiye’ye geldiğinde diplomatik kuralları yerle bir ettiler. Kral ortada oturdu bir tarafında Türkiye’nin başbakanı diğer tarafında cumhurbaşkanı oturdu. Şimdi Suudi Arabistan bunlara ders verdi, BM’de aleyhine kulis yaptı. Dış politikayı iç politika malzemesi yaparsanız böyle duvara toslarsınız. Kral’ın hediyelerini de ceplerini indirdiler.

İran’a gittiler ip gibi dizildiler. Erdoğan buraya gelince kendimizi 2. Evimizde hissediyoruz dedi. İran da aleyhine kulis yaptı. Bunların tamamı gerçek. Bundan çıkan sonuç şu: Türkiye iyi yönetilmiyor. Gazetecisi memnun değil, çifti, işçi, gazi memnun değil. Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy verenler de memnu değil. Ben bu hükümeti eleştirirken sakın sizi eleştiriyorum sanmıyorum. Ben sizden ülkemiz için bayrağımız için güvenliğimiz için sandığa giderken düşünün. Yeni bir hükümet, yeni bir anlayış, halktan yana politika üreten bir anlayış. Bunu hangi parti üretiyor diye kendinize sorun. Vicdanınız size seslenecek. CHP diyecek.

 

 

SURİYELİYİ DİLENCİ HALİNE KİM SOKTU

 

 

Bütün amacımız bunun için. Eğer yetkilendirirseniz, güç verirseniz Türkiye ayağa kalkar. Biz iktidar olmayı sorunları çözmek için istiyoruz. 1,5 milyon Suriyeli var. Sadece adresi bilinen kamplarda yaşananlar. Gelip dükkan açıyor vergi vermiyor ama sen vergi veriyorsun. Otur düşün milyonlarca Suriyeliyi dilenci haline kim soktu. Kendileri hanlarda hamamlarda sefa sürdüler. Dolarlara dolarlarını eklediler. Yeter diyen artık. Bir de bu ülkeyi dürüst namuslu adamlar yönetsin.