Kılıçdaroğlu: Direnmek gerekiyorsa hep birlikte direneceğiz

Kılıçdaroğlu: Direnmek gerekiyorsa hep birlikte direneceğiz
26 Kasım 2016 16:45

Kılıçdaroğlu: Direnmek gerekiyorsa hep birlikte direneceğiz. Zulme, zalime, zulmedene karşı. Mücadelemizin temel hedefi Türkiye’yi aydınlığa çıkarmaktır.

 

 

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; ‘Bakırköy Belediyesi’nin temel atma töreninde konuştu. Konuşmasında ‘karamsarlığa kapılmayın’ çağrısında bulundu.

 

 

 

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satırbaşları; “Biz CHP’liler olarak ülkemizin geleceğini düşüneceğiz. Çocuklarımızn geleceğini düşüneceğiz. Ülkemizin saygınlığını düşüneceğiz. Kadın erkek eşitliğini savunacağız. Medya özgürlüğünü savunacağız. Söz veriyoruz CHP iktidarında hiç bir gazeteci hapiste olmayacak. Biz CHP’liler olarak yurtta barış dünyada barış diyeceğiz. Bütün Ortadoğu’da barış sağlyacağız ve barışın güvencesi olacağız. Çünkü biz Mustafa Kemal’in askerleriyiz.”

 

 

“KİMSE KARAMSARLIĞA KAPILMASIN”

 

 

“Bugün karamsar bir hava olduğnu biliyorum. Düşünen her insanın Türkiye’nin geleceği konusunda kaygısı olduğunu biliyorum. Buradan bu ülkenin hangi coğrafyasında yaşıyorsa yaşasın hiç kimsenin karamsarlığa kapılmaya hakkı yok. Bu ülkede CHP olduğu sürece ülkenin aydınlık geleceği için hep birlikte mücadele edeceğiz. Ama her yurttaşımızın kendisine soru sorma zamanıdır. Ülke neden bu hale geldi? 2002’de iktidar olanlar bugünün Türkiye’sini neden terör bataklığına getirdiler? Neden bütün komşularla kavgalı halde? 2002’de terör yokken bugün 3 terör örgütüyle mücadele eder hale geldi? Kim FETÖ ile paralel yürüdü? Kim terör örgütünü darbe yapar noktaya getirdi? Ankara’da oturan beylerin çocukları işsiz mi? Bu ülkenin fakirlerinin çocukları iş bulamazken onların çocuklarının bir eli yağda bir eli balda. Bütün vatandaşların sorununu çözmeye çalışıyoruz. Kimsenin yaşam tarzıyla, kimliğiyle ilgilenmeyiz. İnsana insan gözüyle bakarız.

 

 

 

ANKARA’DA OTURAN BEYLERİN ÇOCUKLARI NEREDE?

 

 

 

Fırat Kalkanı’ndan şehitlerimiz geliyor. Soru şu. Suriye bataklığını kim yarattı? Suriye’ye kim silah gönderdi? Müslümanı müslümana kim kırdırdı? İktidara oy kullanan yurttaşlarıma sesleniyorum. Çocuğunu Suriye’ye gönderiyorlar. Ankara’da oturan beylerin çocukları nerde? Onları çocukları gidiyorlar mı? Yeri gelince şehit edebiyatı yapıyorlar. Şimdi şehitlerin arasına ayrım koyuyorlar. Şehitler arasında fark yaratanlar hainlerdir. Bu kadar açık ve net söylüyorum. Şehitler arasında fark olmaz.

 

 

 

“BUNU İÇİME SİNDİREMİYORUM”

 

 

 

Benim şehidim onun şehidi diye ayırmak bizim ahlakımızda inancımızda terbiyemizde yoktur. Ama onlar da var. Bunu içime sindiremiyorum. Türkiye’nin güvenliğini Ortadoğu’da kim tehlikeye artıyor? Bunun hesabını sormak zorundayız.

 

 

 

LOZAN: BİZ DE SENİ TANIMIYORUZ

 

 

Şimdi Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırılarını tartışma konusu yapıyorlar. Lozan’ı tanımıyorlar. Lozan’ı tanımıyorsan biz seni asla tanımayacağız.

 

 

 

HEP BİRLİKTE MÜCADELE EDECEĞİZ

 

 

Hep birlikte mücadele edeceğiz. Direnmek gerekiyorsa hep birlikte direneceğiz. Zulme, zalime, zulmedene karşı. Mücadelemizin temel hedefi Türkiye’yi aydınlığa çıkarmaktır.

 

 

 

AP KARARI: BAŞBAKAN BUNA EVET DER Mİ?

 

 

 

Avrupa Parlamentosu müzakereleri dondurma kararı aldı. Müzakerelerin yeniden başlamasını istiyoruz. Buradan sayın Binali Yıldırım’a seslenmek istiyorum. AB ile müzakerelerin özü demokrasidir. Eğer ülkende demokrasiyi savunuyorsan, yargı bağımsızlığını savunuyorsan, CHP son ferdine kadar parlementodaki tüm milletvekilleriyle getireceğin yasal düzenlemelere destek verecektir. Cesaretin varsa fasıl demeden biz kendi özgür irademizde tam demokrasiyi özgürlüğü getirelim. Neden birileri dayatsın. Binali bey buna evet der mi? Abisinden izin isteyecek. Eğer bir kişi kendi koltuğnunu hakkı vermezse, yetkileri kullanamazsa o kişi Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetemez. İşin özü budur. Herkes bulunduğu koltuğun yetkilerini kullanmak zorundadır.