Çorum ve Amasya’nın ardından Sinop’a gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Uğur Mumcu Meydanı’nda toplanan yaklaşık 15 bin kişiye konuştu.

 

Kılıçdaroğlu, meydandakilere selamladıktan sonra kürsü yanında bulunan Berkin Elvan’ın fotoğrafının önüne kırmızı karanfil bıraktı. Berkin Elvan’ın ailesine başsağlığı dileyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

.

.

“Berkin Elvan, bu ülkenin çocuğuydu, orta gelirli bir ailenin çocuğuydu. Bir gün annesi ona sabahleyin ‘Git ekmek al’ dedi. Ekmek almaya gitti, ona ‘Paraları sıfırla’ demedi, ona ‘Ekmek al gel’ dedi. Ama uzun süredir yoğun bakımdaydı. Hep hayata tutunmasını istedim, hep direnmesini istedim: En büyük arzularımdan birisi buydu. O hepimizin ortak umuduydu, inşallah yaşama direnir, inşallah annesi yine onu yine severek okula gönderir diye düşünüyordum. Ama benim merak ettiğim bir şey var. Mısır’da bir kız çocuğu öldü diye bu başçalan ağladı. Acaba Berkin için ağlıyor mu ? Berkin için vicdanı sızlıyor mu acaba? İnsanlar öldü ona üzülmedi, seramikler zarar gördü diye ona üzüldü. Hayatını bu kadar maddi olaylara bağlayan ikinci bir kişi daha görmedim. O nedenle Berkin bizim onurumuz, bizim gururumuzdur, o bizim evladımız, bizim çocuğumuzdur. O ailenin acısı bizim acımızdır, o bu toplumun vicdanıdır. O nedenle annesine, babasına başsağlığı diklerimizi sadece Sinoplular için değil tüm Türkiye olarak dile getiriyorum. Onların acıları hepimizin ortak acısıdır.”

.

.

‘ELİNİZİ VİCDANINIZA KOYUP OY KULLANIN’

 

Yağan yağmura rağmen meydanı dolduranların ilgisinden duyduğu memnuniyeti dile getiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

 

“Ayın 30’nda sandıklara da bereket gelir. Gerçekten Sinop son derece güzel son derece uygar bir kent. Ama Sinop’un tek bir sorunu var, sürekli göç veriyor, en çok göç veren illerden birisi ve Sinop’un 400 köyünde su yok ve bu 400 köyden CHP ye oy çıkmıyor. Değerli Sinoplular gelelim sadete. Biliyorsunuz, 17 Aralık’ta Türkiye’nin en büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonu gerçekleşti. Bir başbakan oğluna telefon edip ‘Oğlum evdeki paraları sıfırla’ dedi. Hatta geçen gün adamın biri anlattı; ‘Şu başçalanın mitingine gidip bakayım, dinleyeyim utanıyor mu nasıl konuşacak’ diye adamın cebinden cüzdanı çalınmış, adam sesini çıkartamıyor ‘Hırsız var’ diye bağırsa olay olacak. 17 Aralık günü Mevlana’nın hakka yürüdüğü gecedir, o gün ‘Benim düğün günümdür’ dediği gündür ki Türkiye’de 17 Aralık’ta rüşvet ve yolsuzluk operasyonuna Türkiye tanık oldu. Saygı değer yurttaşlarıma sesleniyorum, elinizi vicdanınıza koyarak oy kullanmanızı diliyorum ya helale ortak olacaksınız ya da harama ortak olacaksınız.”

 

Beraber bir mücadele yapacaklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, “Bizim mücadelemiz, halk mücadelesidir, bizim mücadelemiz topluma karşı sorumluluklarımızı yerine getirme mücadelesidir, bizim mücadelemiz barış mücadelesidir, bizim mücadelemiz her evde huzur olsun mücadelesi, bizim mücadelemiz hiçbir çocuğun gece yatağa aç girmemesi demektir, bizim mücadelemiz halk mücadelesidir ve biz bunun için mücadele ediyoruz. Göreceksiniz bir gün inşallah o da olacak temiz siyaseti getirmek için uğraşacağız, temiz siyasetin yolunu açacağız. Eğer her aşamada devletin baskısını hissederseniz orada özgürlük yoktur. Aile sigortasını getireceğiz, hiçbir ailenin kimseye muhtaç olmasını istemiyoruz. Geliri az olan ve geliri asgari ücretin altında olan herkesin bankada hesabı olacak. Üzüntülerimizde, sevinçlerimizde ortak olacak. Nasıl Van’da deprem oldu, bütün Türkiye bir oldu yine aynı şeyi yapacağız” dedi.

 

Başbakan Erdoğan’ın oğlu ile arasında geçen telefon görüşmeleri ve bakan ile çocuklarının karıştığı iddia edilen yolsuzluk ve rüşvet iddialarına da değinen Kemal Kılıçdaroğlu, “Zafer Çağlayan yolsuzluk konusunda tam bir çağlayan. Rakamları vereyim. 28 defada 52 milyon dolar götürmüş. Önümüzdeki günlerde çok daha detaylı verileri açıklayacğım. Size sözüm var, bunun hesabını mutlaka soracağım. O nereye giderse gitsin, hesabı sorulacak. O isterse Malezya’ya gitsin, isterse Papua Yeni Gine’ye gitsin bu ülkenin hesabını ona soracağım” diye konuştu.