Kıbrıs Barış Harekatı’nın 44. yıl dönümü

Kıbrıs Barış Harekatı’nın 44. yıl dönümü
20 Temmuz 2018 09:02

Türkiye’nin, Garanti Antlaşması’na dayanarak ve adadaki Türklerin güvenliğini de dikkate alarak 20 Temmuz 1974’te Kıbrıs Barış Harekatı’nı başlatmasının üzerinden 44 yıl geçti.

 

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en büyük sınırötesi operasyonunda ciddi bir hava gücü kullanıldı. Hava indirme, uçarbirlik harekâtlarının yanı sıra Ege’de yaşanan dog fightlar, keşif sortileri gerçekleştirildi. Havacılık açısından en kötü an ise, Kocatepe Muhribi’nin Mürted’ten havalanan F-104 uçakları tarafından vurularak batırılmasıydı…

 

NASIL BAŞLADI

 

Londra ve Zürih anlaşmaları uyarınca Türkiye’nin de garantörlüğü altında kurulmuş olan Kıbrıs Cumhuriyeti’nde, Türklere verilen hakları çok gören Rumlar Akritas Planı çerçevesinde 25 Aralık 1963’de harekete geçerek Türkleri katletmeye başladılar. Havadan gerçekleşen ilk uyarı, 1964’te yalıpdı.

Eskişehir’den havalanan F-100 uçakları, Kıbrıs’taki hedefleri vurdu. Ancak operasyon sırasında Yüzbaşı Cengiz Topel, uçağının vurulması üzerine fırlatma koltuğu ile atladı. Yerde Rumlar tarafından şehit edildi.

Türkiye ilk defa NATO dışında bir operasyona girmiş ve bunlar sonrasında bazı eksiklikler belirlenmişti. Örneğin hava indirme harekâtı için güçlü nakliye uçaklarına, hava operasyonları için yeni nesil radara sahip avcı uçaklarına ihtiyaç vardı. C-130, C-160 nakliye F-104, F-5, F-102 gibi uçaklar envantere girdi. Kara havacılık birimleri helikopter ile tanıştı. Deniz karakol ve anti-denizaltı operasyonları için Deniz Havacılık filoları kuruldu.

 

OPERASYONUN FİTİLİNİ ATEŞLEYEN GELİŞME

 

Kıbrıs’ta Türkleri tamamen yok etme ve Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlama hedeflerinden vazgeçmeyen Rumlar, 15 Temmuz 1974’de Yunanistan’daki iktidarı ele geçiren Albaylar Cuntası’nın desteğini alarak, darbeyle yönetimi ele geçirdiler. Yunanlı Subayların yönetimindeki Rum Milli Muhafız Ordusu ile EOKA eli kanlı bir başka katil çeteci olan Nikos Samson’u başa geçirdi. Artık Akritas planının yerini İfestos Planı almıştı ve amaç tam bir kararlılıkla Kıbrıs’ta asırlardır süren Türk varlığına darbe vurup Türkleri tamamen yok etmekti.

Türk Silahlı Kuvvetleri teyakkuz haline geçmişti. Ancak bu durum yurtdışında ‘Türkiye operasyon yapamaz’ diye yorumlanıyordu. İzinler kaldırılmış, tüm personel görev yerlerine gelmişti. Hazırlıklar tüm hızıyla sürerken, ilk şehit haberi 18 Temmuz 1974 tarihinde, Kıbrıs’a yapılacak harekat öncesi, Konya 3. Ana Jet Üssü’ne geri intikal amacıyla Balıkesir 9. Ana Jet Üssü’nden kalkışa geçen 132.Filo’ya ait 54-1850 numaralı F-100C, iniş takımları yerden biraz kesilmiş haldeyken ağ tipi bariyere takıldı ve pist dışına çıkarak düştü. Kazada Ütğm. Türker Aydın şehit oldu. Türker Aydın, Kıbrıs Barış Harekatı’nın ilk havacı şehidi olarak kayıtlara geçirildi. Onun ismiyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bir havacılık kulübü kuruldu. Bu kulübün, halen faal olup olmadığı bilnmiyor.

 

BARIŞ HAREKÂTI BAŞLIYOR

 

Anlaşmalardan doğan hakkını kullanarak Rumların bu girişimini engelleme konusunda kararlılığını ortaya koyan Türkiye, 20 Temmuz günü Türk Silahlı Kuvvetleri’ni Barış Harekâtı ile görevlendirdi.

20 Temmuz sabaha yakın saat 04.49’da İncirlik Hava Üssü’nden kalkan bir RF-84F keşif uçağı ile Kıbrıs Barış Harekâtı resmen başladı. Arkasından 05:30’da Lefkoşa’nın 10 km. Kuzey Batısı’ndaki Gönyeli bölgesine 19 adet C-47 uçağımız ve Kırnı civarına 6 C-130, ile 11 C-160D Transall tipi uçağımız, görev alan Hava İndirme ve Komando Tugaylarımız’ın kahraman mensuplarını paraşütle atarak hava indirmesini başlattı.

 

NICOSIA HAVALİMANI KULLANILAMAZ HALE GETİRİLDİ

 

Rumların kontrolü altındaki Nicosia Havalimanı, adanın yurtdışı ile bağlantısını sağlıyordu. Askeri darbe sonrasında Kıbrıs Havayolları uçaklarının bir kısmını yurtdışına götürmüştü. Havalimanında iki adet Trident tipi 3 motorlu jet yolcu uçağı bulunuyordu. Mürted Hava Üssü’nden kalkan 141. Filo’ya ait F-104’ler, harekâtın ilk gününde Nicosia Havalimanı’nı vurdu. İki uçak kullanılamaz hale geldi. Pist bombalandı.

YAKIN HAVA DESTEĞİ

Operasyonun ana vuruş gücünü F-100 uçakları oluşturuyordu. Eskişehir ve Malatya’dan havalanan uçaklar, birliklerimize yakın hava desteği veriyordu. RF-84F ile RF-5A uçakları ile keşif görevleri gerçekleştiriliyordu.

Mürted ve Diyarbakır’daki F-102 filoları ise Balıkesir’e intikal etmiş, Ege’de Yunanistan tarafından gelecek bir saldırı için hazır bekliyordu. Bandırma’da F-5 uçakları yine Trakya ve Ege için hazırdı.

Birinci gün yapılan hava harekatında 117 yere taarruz, 64 hava indirme, 18 keşif 8 hava savunma sortisi gerçekleştirildi.

Gece saatlerinde ara verilen hava harekatında pilotlar dinlenirken teknik ekipler uçaklar ve helikopterleri yarınki zorlu görev için hazırlıyordu. Harekattan önce bazı Türk pilotları Kıbrıs’taki Türk Alayı’nda görevlendirilmiş ve olası bir harekat için bölgeyi tanıma, hedef tespit ve idare konularında ön çalışma yapmışlardı. Bu subaylar sahile ilk çıkan birliklerle beraber İHK (İleri Harekat Kontrol) görevine başladılar.

Harekat sırasında çoğunluğu F-100 uçucusu toplam 7 pilot (ikinci harekatta 10) İHK subayı olarak görev yaptı. Bu subayların arasında bulunan Bnb. Fehmi Ercan, 20 Temmuz’da 50. Piyade Alay Komutanı Alb. İbrahim Karaoğlanoğlu ile birlikte görev yaptığı terk edilmiş villaya bir geri tepmesiz top mermisinin isabet etmesiyle şehit oldu. Patlamadan hemen önce villadan ayrılan diğer İHK subayları Bnb. Necdet Karademir ve Yzb. Akın Giray ise büyük bir şans eseri kurtuldular. Bnb. Fehmi Ercan’ın ismi daha sonra Lefkoşa’da bulunan havalimanına verildi (Ercan Havalimanı).

UÇAR BİRLİK

Yeni yeni oluşturulan Kara Havacılık birlekleri UH-1 helikopterleri ile uçarbirlik operasyonuna destek veriyordu. Helikopter sayısı kısıtlıydı. Ancak Türk Kara Havacıları, pilotlarından bakımcılarına kadar helikopterin gece gündüz uçmasını sağladı. 72 adet helikopterle önce yüksekten geçiş sırasında yerden yoğun olarak uçak savar atışı tespit edilince, uçuş düzeni alçak kola göre ayarlandı.

Basit hasarlar dışında helikopter kayıpsız operasyon gerçekleştirildi.

Deniz havacılar ise Antalya’ya intikal etmiş, S-2E Tracker uçakları ile Deniz Karakol görevlerini gerçekleştiriyordu. Deniz havacılar, iki harekât sırasında Akdeniz’de 66 sorti-339,15 saat uçuş, Çiğli’de konuşlu helikopterler de Ege’de 149 sorti-503,45 saat silahlı keşif uçuşu gerçekleştirecekti.

KOCATEPE’NİN BATIŞI

Rumların 20 Temmuz gecesi çıkarma yapan birliklerimizle Türk Alayı’na yönelttikleri saldırılar sürerken, Türk Harekât Merkezine, Baf açıklarında bir Yunan filosunun gözüktüğü yönünde radar tespitleri yapıldığına dair haberler gelmeye başlamıştı. Bunun üzerine 301 nci Filo’ya ait S-2E tipi Tracker Deniz Karakol uçakları keşif için gönderildi.

Radar görüntüleri, 4 destroyer ve 7 nakliye gemisinin Ada’ya yaklaşmakta olduğuna işaret ediyordu. Teyit için 184 ncü Filo’ya ait RF-84F uçakları da keşif için bölgeye intikal etti. Elde edilmiş radar bulgularının aksine, denizde olması gereken yerlerde ve Ada ile Antalya arasındaki alanda fiziki hiçbir netice elde edilemedi.

21 Temmuz Pazar sabahı saat 11:00 sularında Ankara’daki ilgili bütün birimler gergin bir bekleyiş içindeydi. Çünkü 6 nakliye gemisiyle 2 Yunan Komando Taburu’nun önemli bir malzemeyle Ada’ya varması endişesi başlamıştı. Uçaklarımızın taradıkları alanda hiçbir gemi olmamasına karşın Anamur radar müfrezesinin ve keşifteki S-2E uçaklarının radar ekranlarında Ada’ya yönelmiş gemiler gözükmeye devam ediyordu. Harekât merkezlerimiz bu birliğin Ada’ya ulaşmasını engellemeye kesin kararlıydı. Gece boyu radarlarda gözüken bu gemilere karşı saat 13:00’de kesin bir saldırı planlandı. Deniz Kuvvetleri sahada kendi gemisi bulunmadığını teyit etmişti. Saat 14:00’de 111 nci Filo’nun F-100D ve 141 nci Filo’nun F-104 uçakları havalandı. Olası bir Yunan çıkarmasına karşı çok kararlı bir şekilde söz konusu bölgede ne varsa batırılacaktı.

Saat 15:30’da gelen haber büyük bir gerginlik içinde Yunan Gemilerinin bulunmasını, batırılmasını bekleyenleri adeta yıktı, derin bir üzüntüye boğdu. Çünkü bölgede hiçbir gemi bulunmadığı söylenmesine karşın, olmaması gereken yerde bulunan veya bulunması gerektiği halde bulunmadığı söylenen Kocatepe muhribimiz uçaklarımızca batırılmış, Adatepe ve Mareşal Çakmak muhriplerimiz yaralı halde Mersin’e ulaşmayı başarmışlardı. Bu trajik olayla 54 denizcimiz şehit oldular.

 

İKİNCİ GÜN: 21 TEMMUZ 1974

 

Rumların yeniden taarruz ettikleri rapor edilince harekat yeniden başladı. 131, 132, 171 ve 172. Filolar F-100 uçakları ile harekata katıldı. Saat 07.55’de Baf’tan Lefkoşe’ye gitmekde olan 40 araçlık konvoy imha edildi. Gün sonunda Girne alındı.

İkinci harekat günü saat 21.10 da 203 taarruz 19 keşif görevi 28 hava savunma ve 23 nakliye sortisi kayıtlara geçti.

İkinci günde, bir pilot 172. Filo’dan 54-2238 nolu F-100’den atlamış, bir F-100 ve F-102 uçağı da inişte kırım geçirdi. Olaylarda üç pilot da kurtuldu.

 

ÜÇÜNCÜ GÜN 22 TEMMUZ 1974

Gün ne yazık ki saat 05.06’da alınan acı haberle başladı. Kocatepe Muhribi’nin battığı teyit edildi. Bölgeye 3 saat sonra 4 adet C-130 nakliye uçağı gönderildi. Suya tıbbı malzeme atıldı.

Bu arada 15 adet C-47, Lefkoşe’nin 5 kilometre kuzeyine 300 paraşütcü indirdi. Öğleden sonra 141. Filo’ya ait F-104’ler 750 librelik bombaları ile 17 sorti gerçekleştirdi.

Saatler 17.00’yi gösterirken, ateşkes ilan edildi. Gün içinde 122 taarruz, 12 keşif görevi, 23 hava savunma ve 19 ulaştırma sortisi yapıldı.

 

Kaynaklar:

1. Ali Külebi, TUSAM – Ulusal Güvenlik Stratejileri Araştırma Merkezi Başkan Vekili

2. Emin Çölaşan: Kocatepe Nasıl Battı? Zeki Kılıç anlatıyor.

3. 30 Sıcak Gün Mehmet Ali Birand

4. Levent Başara: Türk Hava Kuvvetleri’nde F-100 Super Sabre

5. Ahmet Soufa Kayalı

6. Talip Bölükbaşı: O sadece şehir hatlarında bir vapurun ismi değil!

Harekât fotoğrafları, Genelkurmay Başkanlığı sitesinden alınmıştır.

Kaynak: www.kokpit.aero – ÖZEL