‘Kendi insanına bunları yapan, Çinliye, Rus’a Türk’e ne yapmaz ki…’

‘Kendi insanına bunları yapan, Çinliye, Rus’a Türk’e ne yapmaz ki…’
16 Nisan 2020 11:16

ABD Kongresi 1970’li yılların sonunda bir soruşturma raporu yayımlar.Amerika’da gerçek demokrasinin olduğu yıllardır o zamanlar. Rapor çarpıcıdır.

 

 

Hüseyin Vodinalı / Veryansıntv

 

 

1940 – 1974 arasında 500 bin Amerikalı’nın nükleer, kimyasal ve biyolojik savaş deneylerinde kobay olarak kullanıldığı ortaya çıkar.

Varsayımsal olarak 1974’ten bugüne bu rakamın 1 milyonu aştığını söylemek de mümkün.

Tabii buna Amerikalı olmayanları katarsak kim bilir rakam nerelere ulaşır.

Raporda anlatılan deneylerden bazılarını anlatmak gerekirse…

1952 ile 1973 arasında, 80 bin dönümlük ünlü biyo-savaş üssü Fort Detrick’te “Doktor Önlüğü Operasyonu” (Operation Whitecoat) düzenlenmiş.

 

 

Burada neler yapılmamış ki…

 

 

Yetimler, mahkumlar, kimsesizler, özürlüler ve akli dengesi yerinde olmayan deneklere, sentetik östrojenler, canlı kanser hücreleri, sifilis, frengi, hepatit, hıyarcıklı veba, beriberi, kolera, sarı humma, dang humması, ensefalit, tifo, Lyme hastalığı, kanamalı ateş, boğmaca ve daha pek çok bakteri, mikrop ve virüs zerk edilmiş.

Hem de sadece iğneyle değil, böcek ve sinekler de kullanılmış.

Kaçının ölüp, kaçının sakat kaldığı konusunda hiç bir kayıt yok.

Çok ilginç bir başka deney silsilesi de Amerikan Hava Kuvvetleri’nin 1950’lerden itibaren başlattığı ‘havadan saçılma operasyonları”.

ABD kendi toprakları ve kendi insanları üzerinde tamı tamına 240 biyo-savaş hava operasyonu yapmış.

Nerede diye sorarsanız, Alaska’dan Hawai’ye kadar ABD’nin onlarca eyaletinde.

Mesela CIA bir deneyde, havadan Florida’nın Tampa Körfezi’nin deniz tarafına boğmaca hastalığı serpmiş.

On binlerce kişi hastalanmış, ölenler olmuş.

 

 

Amerikan Donanması, San Fransisko’ya büyük miktarda bakteri saçmış.

Zatürre benzeri hastalıktan pek çok Amerikan vatandaşı ölmüş.

Bu bilgi sızdığında donanma, bakterinin zararsız olduğunu ileri sürmüş, ancak binlerce kişi solunum yolları hastalıkları, zatürre ve benzeri rahatsızlıkları bugüne kadar çekmek zorunda kalmış.

San Fransisko körfezi çevresinde hala bugün dahi bu bakteri kaynaklı hastalıklar, özellikle yaşlılarda birinci ölüm sebebi.

 

 

Bu size bir yerlerden çağrışım yaptı mı?

 

1981’de ABD ordusu 2 farklı biyo-savaş senaryosu üzerinde çalışmış.

Bunlardan biri (Operation Big Buzz – Büyük Vızıltı Operasyonu) şöyle; farazi bir kente uçaklardan eşzamanlı olarak (Aedes Aegupti-sarı humma sineği) 16 sivrisinek öbeği salınıyor. Bu sinekler sarı humma ve tularemi (tavşan ateşi) bakterileri taşıyor. Simülasyona göre 625 bin kişi ölüyor. Pentagon’u sevindiren ise kişi başına ölüm maliyetinin sadece 29 sent olması.

Bir diğeri Operasyon Mayday. Onda da yine sivrisinekler kullanılıyor.

Operation Big Itch (Büyük kaşınma) ise farelerdeki pireleri devreye sokuyor.

Daha sonra Ebola çalışmalarında yarasalar kullanılıyor.

İlerleyen yıllarda genetiği değiştirilmiş sivrisinekler mercek altına alınıyor.

Enteresan bir olay da Türkiye, Rusya ve Gürcistan’da yaşanıyor.

Avrupa Hastalık Önleme ve Korunma Merkezi verilerine göre, 2017’de Gürcistan’daki Richard Lugar Amerikan Biyo Savaş tesisi kaynaklı olduğu sanılan tropik sivrisinekler (Aedes Albopictus), Türkiye’nin kuzeydoğusu, Rusya’nın Krasnodar bölgesi ve Gürcistan’da görülmeye başlanıyor.

Yine Lugar tesisinin açılmasıyla birlikte 2014’te Aedes Aegupti türü sivrisinekler de aynı bölgelerde görülüyor.

 

 

ABD’DEKİ BİO SİLAH FABRİKALARI

 
Dugway tesisleri Utah eyaletinin Batı Çöl kısmında yer alıyor.

Lothar Saloman Hayat Bilimleri Deneme Merkezi’nde geliştirilen bio ajanların havaya püskürtülmesiyle ilgili denemeler yine tesislerin çevresindeki çöl arazisinde yapılıyor.

2012’de ABD ordusunun resmi listesinde, vebadan tutun da, şarbona, Venezuela ensefalitinden, maymun çiçek hastalığına kadar envai çeşit ölümcül bio silah var.

Hatta tesislerde kullanılan hastalık listesinin altında, ‘liste her ajanı içermemektedir’ notu da var. Acaba o içerilmeyen ajanlar neler?

Corona virüs türleri olmasın?

 

 

SENTETİK VİRÜSLER ÜZERİNDE ÇOK GİZLİ ARAŞTIRMALAR

 
2008 ile 2014 yılları arasında ABD hükümeti sentetik virüs çalışmalarına 820 milyon dolar harcadı.

Çalışmalar “top secret” yani çok gizli kategorisinde yapıldı.

Bu ekiplerin arasında JASON adı verilen ordu danışmanları grubu da vardı.

JASON kod ismini taşıyan grup, ABD hükümetine çalışan bağımsız bilim insanlarından oluşuyordu.

1960’lardan beri bu JASON sistemi devam ediyordu. Bunlar yeni virüsleri tespit ediyor ve o virüsler üzerinde genetik mühendislik çalışmaları yürütüyor.

Çalışmaları tamamen gizli.

Biraz bilgi edinilebilen bir başka proje ABD Hava Kuvvetleri’ne ait “Biyoteknoloji: Genetiğiyle oynanan patojenler” çalışmasıydı.

JASON grubundan bilim insanlarının da yer aldığı projede, 4 ayrı kategoride biyo-silah olarak geliştirilen virüsler üzerinde genetik mühendisliği yapılıyordu.

1-İki virüsün birleştirilmesiyle elde edilen ölümcül bileşim.

2-Hayvandan insana bulaşan virüsler. (Örnek: Ebola)

3-Hayalet virüsler.

4-Tasarım virüsler. Belirli bir genetik özellik taşıyan etnik grupları hedef alan türler. ABD Hava Kuvvetleri’nin Ukrayna ve Gürcistan üzerinden Ruslardan topladığı örnekler. Ya da Harvard Üniversitesi ile ABD Ulusal Kanser Enstitüsü’nün Çin’de topladığı doku örnekleri bu tür çalışmalar için kullanılmış olabilir.

Ürkütücü değil mi?

Neticede kendi insanına bunları yapan, Çinliye,Rus’a Türk’e ne yapmaz ki.

 

 

KAYNAKLAR:

https://libya360.wordpress.com/2020/04/12/chemical-and-biological-weapons-the-us-government-waged-a-war-against-its-own-citizens/

http://armswatch.com/the-pentagon-bio-weapons/