Kemal Kılıçdaroğlu o kızın adını açıkladı!

Kemal Kılıçdaroğlu o kızın adını açıkladı!
11 Mart 2017 11:22

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu GazeteBilkent’e konuştu. CHP’nin referandum kampanyasında kullandığı logosunda bulunan kız çocuğunun adının sorulması üzerine ilginç bir cevap verdi.

 

 

 

 

 

Kılıçdaroğlu referandumda “hayır” çıkması durumunda ortaya çıkacak görünüm konusunda ise “Halk oylamasında ‘hayır’ çıktığı anda milletimiz en açık şekilde herkese anayasal sınırlarına dönme isteğini ifade etmiş olacak. Dolayısıyla halkımız ‘hayır’ dediği anda az önce de söylediğim gibi Türkiye rahat bir nefes alacak” dedi.

 

 

Kılıçdaroğlu, Bilkent Üniversitesi öğrenci gazetesi GazeteBilkent’in sorularını cevapladı.

 

 

“Referandum sürecinde partiniz hayır cephesinin lideri mi?” sorusuna Kılıçdaroğlu, ” ‘Cephe’ gibi militarist bir nitelendirme yapmak doğru değil. Ve biz sürece bir parti meselesi olarak bakmıyoruz. Milletimiz, iki şıktan birini seçecek. Elbette, “Hayır” tercihinde bulunmasını isteriz ancak “Evet” diyenler de elbette başımızın tacıdır. Eğer bu anayasa değişikliği teklifi kabul edilirse Türkiye’de kuvvetler ayrılığı kalmayacak, TBMM gücünü kaybedecek, yargı bağımsızlığı ortadan kalkacak ve neticede Türkiye bilinmez bir maceraya sürüklenecek. Halk oylamasındaki mesele bir parti meselesi veya bir şahıs meselesi değil. Mesele 80 milyonun meselesi” dedi.

 

 

Amasya Tamimi’ndeki ruhla şunu “Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır” ifadesini yinelediklerini belirten Kılıçdaroğlu, kampanyadaki güneş logosunu yorumlaması istenince şöyle dedi:

 

 

“Anneler ve babalar çocukları yanlış bir şey yaptığında ‘hayır’ derler. Örneğin, küçük bir çocuk parmağını prize sokmak ister, annesi ‘hayır’ der. Annelerimizin, babalarımızın tüm hayırları evlatlarının iyiliği, güvenliği içindir. Dolayısıyla bu referandumda da her anne ve babanın çocuklarının gelecek güvencesi açısından ‘hayır’ demesi gerekiyor. Bu nedenle çocuk figürü üzerinden yola çıktık, anne ve babaların çocuklarının geleceklerini düşünmelerini istedik.”

 

 

“Bu küçük kız çocuğunun ismini öğrenebilir miyiz?” sorusuna “O aslında bütün annelerin kız çocuğu. Bütün anneler çocuklarının iyi yetişmesini isterler, yemezler yedirirler, giymezler giydirirler. Biz çocuklarımızın önemini vurgulamak için böyle bir modelden yola çıktık. İsterseniz bu kızımıza ‘demokrasi’ adını koyabilirsiniz, nitekim herkesin farklı bir bakışı var” cevabını verdi.

 

 

Bu referandumdan çıkacak bir hayır sonucunun ardından cumhurbaşkanı muhalefet cephesinin arzu ettiği üzere “anayasal sınırlarına” çekilip çekilmeyeceğini soran GazeteBilkent’e Kılıçdaroğlu, “Cumhurbaşkanının anayasanın kendisine tanıdığı sınırlar içinde çalışmalarını yürütmesini tek başına muhalefetin arzusu olarak nitelendirmek yanlış olur. Bu dediğimiz üzere, anayasal bir zorunluluk. Hâliyle halk oylamasında ‘hayır’ çıktığı anda milletimiz en açık şekilde herkese anayasal sınırlarına dönme isteğini ifade etmiş olacak. Dolayısıyla halkımız ‘hayır’ dediği anda az önce de söylediğim gibi Türkiye rahat bir nefes alacak.”

 

 

Hukuk fakültelerinin referandum sürecinde “sessiz kaldıkları” iddiası konusunda görüşü sorulan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Bu teklif kabul edilirse Türkiye’de kuvvetler ayrılığı kalmıyor. Fransız İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi’ne göre ‘Kuvvetler ayrılığı olmayan bir toplumda anayasadan bahsedilemez.’ Anayasadan bahsedilemeyen bir ülkede hukuktan bahsedilemez. Bu sessizliğin temel nedeni ortaya konulan yoğun baskı olsa da ben bu sessizliği kabul edemiyorum. Hukuk fakülteleri ve hukukçular, hukuk yok edilirken susamazlar. Hukukçuların temel görevi hukuku korumak ve savunmaktır. Bunun bedeli ne olursa olsun hiçbir bedel, hukuku savunmamanın ortaya çıkartacağı zarardan daha büyük değildir” dedi.

 

 

Bir soru üzerine eski Başbakan Necmettin Erbakan’ın parlamenter demokratik sistemi savunduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, “Kendisi başbakan olarak da Türkiye’ye önemli hizmetler yapmış bir lider. Dolayısıyla bir siyasi liderin ölüm yıldönümünde onu anmak, ana muhalefet partisinin genel başkanı olarak düşüncelerimizi onun partililerine aktarmak çok önemliydi. Biz çatışmadan yana bir toplum istemiyoruz. Biz aslında böyle bir topluma duyduğumuz özlemi anlatmak için oradaydık” dedi.

 

Kılıçdaroğlu bir başka soru üzerine 15 Temmuz darbe girişiminde bulunan FETÖ’ün hükümetin eski ortağı olduğunu belirterek, “Binlerce insanın dâhil olduğu bir girişiminden hükümetin hiçbir haberi olmaması da kabul edilemez. Buna rağmen bu girişimin nasıl hayata geçirebildiği ciddi bir soru işareti olarak önümüzde duruyor. Cumhurbaşkanı’nın bu girişimi ‘Allah’ın bir lütfu’ olarak tanımladığını da hatırlıyoruz. 20 Temmuz’da Cumhurbaşkanı’nın neden bu girişimi bu şekilde tanımladığını hepimiz gördük. Bu tarihte OHAL ilan edildi, 20 Temmuz’dan sonra 12 Eylül’de bile örneği olmayan bir baskı ve haksızlık ortamı yaşandı. 15 Temmuz’da roketlerle vurulan TBMM, 20 Temmuz’dan sonra devre dışı bırakıldı. Darbecilerin yok etmek istediği anayasa askıya alındı. Gençler çok akıllıdır. 20 Temmuz ve sonrasına bakarak 15 Temmuz’un nasıl olabildiği hakkında kendi vicdanlarıyla karar verecektir” dedi.

 

 

CHP Genel Başkanı olarak “gençlere mesajı” sorular Kemal Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

 

 

“Gazeteniz aracılığıyla bütün üniversite öğrencilerine şu çağrıyı yapmak isterim, 16 Nisan’da mutlaka sandığa gidiniz, Türkiye’nin geleceğini oyluyoruz, Türkiye’de demokrasiyi oyluyoruz. Dolayısıyla gençlerimiz gelecekte ‘bu ülkede demokrasiyi yok eden bir düzenleme geldi ve ben gittim ‘hayır’ oyu kullandım’ diyerek onurlu bir anıyı çocuklarıyla paylaşabilirler. Gençler böyle bir felaket yaşamayalım istiyorlarsa hayır diyecekler, kendi geleceklerini korumuş olacaklar. Demokrasiden, hukuktan, bu ülkenin güçlü geleceğinden yana iseler huzurla gitsinler oylarını kullansınlar, kendilerine ve Türkiye’ye hayırlı olanı yapsınlar. Ben 12 Eylül Darbesi’nden sonra anayasa referandumu yapılırken genç bir bürokrattım, İstanbul’da çalışıyordum ve o referandumda da ‘hayır’ oyu kullandım. Bugün bunu rahatlıkla çocuklarıma anlatabiliyorum, kamuoyuyla da rahatlıkla paylaşabiliyorum.”

 

 

Kaynak: ANKA