Kaz gündem kaydırıyor

Kaz gündem kaydırıyor
4 Aralık 2019 17:30

Esasen mesela dün İmamoğlu’nun AB Büyükelçileri ile yaptığı toplantı çok önemli.

 

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 
Ama sadece kaz konuşuluyor.

 

 
İçki içti diye yalan laf yayılıyor.

 

 
Köşe yazarının bir de diyor ki…

 

 
“İçmişse içmiş, ne var bunda, bunu inkar etmeye gerek yok, sana ne de, geç.”

 

 
İmamoğlu ile Kaftancıoğlu gerçekten de içki içmemiş.

 

 
Ama bu köşe yazarı da çok açıkgöz yani.

 

 
Var mı öyle yağma…

 

 
Evet, içtik, sana ne diyecekler, sonra da bol bol oy kaybedecekler. Yok, ya. Çok akıllısın. Da o aklını kendine sakla siyasi iktidar hempası.

 

 
İmamoğlu ile Kaftancıoğlu içki içemez. Bu kadar basit.

 

 
Böyle bir siyasal ortamda içki içemezler. Bu kadar basit. Zaten içmemişler de. Ne kafa bulandırıyorsun hempa bey?

 

 
Kaz yemekte esasen ne var? Hiçbirşey. Bulduğum yerde ben de yerim.

 

 
Ama şu anda gündemin kendi iraden dışında belirlenmesine yol açacak şeyler yapmamak daha iyi.

 

 
Yemeği düzenleyen gazeteci Deniz Zeyrek çok değerli bir insan ve gazeteci.

 

 
Fakat şu aralar, Türkiye’nin kalitesizlik akan siyasi ortamında bu tür gündemlerin içine hiç girmemek en iyisi.

 

 
Üstelik yemek bir işadamı tarafından ödenmiş. Buna da gerek yok. Daha doğrusu doğru değil.

 

 
ASIL GÜNDEM

 

 
Yukarda da dedim. İmamoğlu’nun AB Büyükelçileri ile buluşması siyasal olarak çok önemli bir gündem.

 

 
Şöyle ki…

 

 
Biz Türkiye olarak 1999’da Ecevit ile AB ile somut bir siyasal ilişki rotasına girdik.

 

 
Ancak daha sonra 2002’deki iktidar değişikliği ile bu yoldan çıktık ve fena halde irtifa kaybettik.

 

 
Bir de şu vardı…

 

 
AB bu iktidarın ilk dönemlerinde ona destek verdi.

 

 
Onun orduya saldırmasına da destek verdi.

 

 
AB bu iktidarın Kıbrıs konusunda gevşek davranacağını ve Kürt meselesine destek vereceğini düşündü.

 

 
Fakat aradan geçen 17 yıldan sonra AB gördü ki, bu siyasi iktidarın siyasal ajandası bambaşka bir şey.

 

 
Ve, seküler devletler AB ve dünya için de çok önemli.

 

 
Türk ordusunu yıpratıp, din devletlerine yol açmak da akıl karı değil.

 

 
İşte bu kötü dönem AB için de bir musibet bin nasihattan iyidir dönemi oldu ve seküler bir Türkiye, evrensel demokrasi değerlerine bağlı bir Türkiye’nin önemini gördüler.

 

 
Fakat siyasi iktidar hep çok oy alıyor ve hükümet değişmiyordu seneler senesi.

 

 
İşte tam bu dönemde CHP’li İmamoğlu’nun İstanbul’u alması AB’de de büyük bir dalga yarattı.

 

 
Çok önemli idi onlar için de bu başarı.

 

 
İşte şimdi bu musibet Türkiye’nin önüne ilerde yeni fırsatlar çıkaracak.

 

 
İmamoğlu da bu hususta kilit bir isim.

 

 
Bu bizim için çok çok önemli bir siyasal gündem.

 

 
Bunu iyi anlamalıyız.

 

 
Hatta, Mart’ta daha yerel seçim ilk yapıldığında, ardından eski Alman Cumhurbaşkanı ve Almanya Büyükleçisi İmamoğlu’nu Saraçhane’de İBB binasında ziyaret etti.

 

 
Bu siyasal olarak çok önemli idi.

 

 
Fakat o günlerde bu konuya hiç girmedim zira biliyordum ki, iktidar sırf bu nedenle bile seçimi iptal ettirir.

 

 
Nİtekim bunu adım adım izlediler, ifrit oldular ve seçimi iptal etmelerinin ana nedenlerinden biri buydu.

 

 
O günlerde bir de, Paris belediye başkanı İmamoğlu’na destek açıklaması yaptı.

 

 
Paris belediye başkanları genelde daha demokrat ve ülke siyasal ortalamasından daha açıktır Türkiye’ye ama yine de Paris belediye başkanından bu tür bir siyasal destek almak çok zor bir iştir.

 

 
Fransa genel olarak Türkiye’ye uzaktır.

 

 
Oysa İmamoğlu’nu Paris’e davet ettiler.

 

 
Bunun tek sebebi, siyasal İslamcı olarak gördükleri iktidara karşı, İmamoğlu’nu demokrat ve AB değerlerine uygun görmeleri idi.

 

 
Bunlar çok önemli işler, emin olun.

 

 
Ardından İmamoğlu 800 bin oy farkla yine kazanınca AB’de daha da önemli hale geldi.

 

 
Bugün artık AB açısından seküler ve hukuk devletine uygun bir Türkiye’nin siyasal önemi anlaşıldı.

 

 
Bu da bize ilerde siyasal fırsatlar oluşturacak. Mesela yeniden bir ekonomik sıçrama yaşamamızın ve dünya demokrasisi ile entegre olmamızın yolunu açacak. O, bu, şu, yoldan geçen fırsat bu fırsat deyip düşmanlıklarını boca edemeyecekler.

 

 

 
Bu olay bu kadar önemli.

 

 
Hatta biz bu musibeti yaşamasaydık AB seküler ve demokrat bir Türkiye’nin önemini bu kadar anlamayacaktı.

 

 
Tıpkı bizim de bu musibet olmadan Atatürk Cumhuriyeti’nin önemini iskeletlerimize kadar hissetmemiş olacağımız gibi.

 

 
Hediye idi bize ve biz mirasyedi idik. Anlamını ve kıymetini ama bu dönemde anladık halk olarak.

 

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Özel daha o gün tepki vermiş Köksal’a
Galiba bu iş tutacak
AKP seçmeninden oy alacak