‘Kaz Dağları’nı ikiye bölecek bu projenin tekrar reddedilmesini bekliyoruz’

‘Kaz Dağları’nı ikiye bölecek bu projenin tekrar reddedilmesini bekliyoruz’
30 Nisan 2020 09:56

İDA Dayanışma Derneği’nden Pınar Bilir, RES projesine ilişkin imar değişikliği teklifinin valilik isteğiyle gündeme alındığını belirterek “Bunun aciliyetini anlamıyoruz. Orman arazilerini yok edecek, Kaz Dağları’nı ikiye bölecek bu projenin tekrar reddedilmesini bekliyoruz” dedi.

 

 

Cumhuriyet’ten Hazal Ocak’ın haberine göre Çanakkale İl Genel Meclisi’nin önceki gün yapılan olağanüstü toplantısının gündemine, Çanakkale’nin merkez ve Çan ilçelerine bağlı 10 köyü ilgilendiren ve daha önce iki kez reddedilen rüzgâr enerji santralı (RES) plan değişikliğinin görüşülmesi eklendi. Bölge sakinleri, duruma tepki göstererek “Kaz Dağları’nı ikiye bölecek bu projenin tekrar reddedilmesini bekliyoruz” dedi.

Çanakkale İl Genel Meclisi üyesi CHP Grup Başkan Vekili avukat Güneş Pehlivan da projede belirtilen 16 rüzgâr türbininin, Çanakkale’nin içme ve sulama suyu havzası olan ve Kanadalı Alamos Gold Şirketi’nin altın madenciliği faaliyetlerine karşı “Su ve Vicdan Nöbeti”nin koruma mücadelesi yürüttüğü Atikhisar Barajı koruma alanında kaldığını söyledi.

Toplantıya katılan Pehlivan, “Meclis gündemine iki defa reddedilmesinden sonra üçüncü defa gelen projedir. Proje, 148.83 hektar orman alanında yapılacak olup 1.72 hektar mera alanı yok olacaktır. Meclisimize sunulan dosyada projeye ait rüzgâr türbini sayısı 27 olarak belirlenmiştir. Ancak proje tanıtım dosyasında 69 türbin görülmektedir” dedi.

 

 

‘TALAN ZİHNİYETİ’

 
10 türbinin Altınzeybek 2 Göleti olarak bilinen su toplama havzasında kaldığına dikkat çeken Pehlivan şöyle konuştu: “Gölet işletmeye açıldığında türbinlerin kurulmasından vazgeçilecek mi sorusu yanıtsızdır. Bu sürede yapılabilecek inşai faaliyetler, ortaya çıkabilecek hafriyat ve sair olumsuzlukların gölet koruma alanını etkileyip etkilemeyeceği bu aşamada öngörülebilir değil. Proje sahası içinde dereler ve dere yatakları yer almaktadır. Ne yazık ki mevcut ve yapılmak istenen projelerde atılan adımlar, yenilenebilir enerji gibi çevreye en az zarar veren projelerin dahi bir talan zihniyetiyle yapıldığını ortaya koymaktadır.”