Kapandaki fare gibi

Kapandaki fare gibi
29 Eylül 2016 17:30

Dün Sağlık Bakanı’nın müsteşarı olan zat kameralar karşısına kurum kurum kurularak geçti.

 

 

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

Beden dili, “Güç bizde” idi.

 

Sahibinin sesi de olsa kendi payına düşen güçten dolayı büyük bir haz içersindeydi.

 

Askeri hastaneler konusunda geri adım atmayacaklarını söyledi.

 

Alay eder gibi bir de, askerlerin Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelerde en iyi şekilde bakılacağını söyledi.

 

Adam konuştuğu konudan habersiz, ki, haberli olmasına da gerek yok.

 

Tepede bir düğme var, basılınca alt zincirdekiler aynısını tekrarlıyor.

 

Sağlık Bakanı Akdağ da keyifle Fikret Bila’yı aramış dün.

 

Fikret Bila’ya yazdıklarını okuduğunu, hükümet olarak geri adım atmayacaklarını ama askerlere bakmak için özel çaba sarfedeceklerini söylemiş.

 

Fikret Bila önceki gün bu konuda çok tecrübeli askeri tıp akademisyenlerinin askeri hastanelerin ve GATA’nın neden kalması gerektiği konusunda anlattıklarını aktarmıştı yazısında.

 

Akdağ Fikret Bila’nın yazdıklarını okurken belli ki, gücü askerden almanın hazzını yeniden yaşamış ve bu hazla aramış Fikret Bila’yı, “Geri adım atmıyoruz” demek için.

 

Rövanş hazzını en çok yaşadıkları alan zaten askeri alan.

 

Çünkü devleti almak için askeri almak gerekirdi ve bunu başardılar.

 

Bunun hazzını yaşıyorlar şimdi.

 

Cumhuriyetçiler ise, tek kelimeyle kapana kısılmış fare gibi.

 

Önemli bir kısmı Erdoğan’ın Yenikapı ruhu dediği şeyden medet umuyor.

 

Yani, bizi de kucaklar gibi bir umutları var.

 

Oysa Yenikapı Türkiye’ye yapılacak darbenin kutlama günüydü.

 

Ve, sonuna kadar rövanş ile gidecek Erdoğan.

 

Önce kapana sokacak, sonra kapanda biraz çırpınış seyredecek, “farelerin” beni kurtar diye gözlerine bakarkenki ifadelerini zevkle izleyecek ve sonra yavaş yavaş çekecek iplerini.

 

Baksanıza Aydın Doğan’ın damadı da hergün Bey’fendi’den bir karşılık bulmak için damadı Albayrak’a ve Bey’fendinin özel kalemine mailler yazar ve, “Beni anlayın, kalp ritim sorunum var, sizden kabul görmediğimi düşündüğüm gün kalp ritmin bozuluyor” diyormuş.

 

Çaresizlik hastalıklara dönüşmüş artık.

 

Oysa Bey’fendi bu tür çaresiz hastalıklara yakalananlara merhamet etmez.

 

Zevkle izler ve sonra adım adım çeker ipleri.

 

Gerçi bu damat biraz fazla ileri gitmiş ve karısı belki biraz daha aklı selimdedir ama neticede herkes medet umar durumda.

 

Hayatta en zavallı ve sonuç getirmeyen şeylerden birisi oysa, sizin çaresizliğinden zevk ve rövanş alan ve sizi bitirmeye kararlı birilerine yalvarmak ve önünde diz çökmektir.

 

Ki, rövanş için yaşayan birisi sizin çaresizliklerinizi bir müddet zevkle izleyerek size biraz zaman tanır ama ilerleyen zamanda, artık ipi çekebileceği zamanın geldiğini düşündüğü anda tümüyle yok eder.

 

Sadece Doğan grubu değil…

 

Türkiye’de şu anda birçok Cumhuriyetçi, Yenikapı ruhu belki bizi de sarar diye umut ediyor.

 

Bu grubu muhafaza etmekle görevli Binali Yıldırım da ara sıra bunları rahatlatacak açıklamalar yapıyor.

 

Mesela, Tarık Akan’a rahmet diliyor, onu övüyor.

 

Bunu Erdoğan’dan izinli yapıyor.

 

Saf ve çeresiz laikleri teskin edip, kendilerinden umut bekleme hattında tutmak için.

 

Baştaki konuya bir ekleme daha yaprasak…

 

Erdoğan ve hükümeti askeri hastaneleri sonuna kadar dağıtır ve geri adım atmaz.

 

Çünkü TSK’nın tüm altyapısını, lojistiğini, klasik yapısını, kurumlarını adım adım dağıtacak.

 

Genelkurmay’ı aldı, birlikleri şehir dışlarına attı.

 

Sakın askeri uzmanlar kamuoyunda askeri hastanelerin neden gerekli olduğunu anlatarak hükümetin durumu anlayıp, geri adım atacağı hayaline kapılmasın.

 

Tabii…

 

Açın Google’ı.

 

Bakın tüm Avrupa ülkeleri askeri hastane kaynıyor.

 

Hiç, bir ordunun generali veya subayı veya yüzbaşısı veya eri yaralandığında sivil hastaneye getirilir mi?

 

Getirilmez.

 

Çünkü hiçbir devlet, devlet oluşunun fiziki gücünü kendi korunaklı alanı dışına çıkarmaz.

 

Bunu Alman da yapmaz, Fransız da, İngiliz de, Hollandalı da.

 

Ama bunlar devlet olan ülkeler.

 

Devleti kimse tarafından dağıtılmayan ülkeler.

 

Bizde ise, dağıtılan bir devlet gücü var.

 

Bu kapsamda eski devlete ait tüm yapılar dağıtılıyor.

 

Onlar askeri hastaneleri askeri hastanenin neden gerekli olduğunu bilmedikleri için değil…

 

TSK’ya ait tüm yapıları dağıtarak yeni bir devlet kuracakları için dağıtıyorlar.

 

 

O nedenle kapanda anlamsız hareketler sergilemek çok üzücü oluyor.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Özel-İmamoğlu-Yavaş ekseni
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor
Köfteden de gitti birkaç puan