Kanguru mahkemesi
14 Aralık 2012 01:24

İngilizcede bir terim var ‘kanguru mahkemesi’ diye. Bunun nereden çıktığı üzerine muhtelif düşünceler var.

Mustafa MERSİNOĞLU H&H YORUM

Avusturalya veya Amerika’dan mı diye tartışılıyor, gerçi kanguru Avusturalya’da yaşayan bir hayvan. Daha çok Kaliforniya’da 1849 yılında altına hucüm sırasında madencilerin aralarındaki davaları çözmek için kurdukları mahkemelerin hakla hukukla ilgisi olmadığını adeletin ve celselerin oradan buradan atlaya sıçraya adaletle alakası olmadan görülmesini anlatan bir terim olarak çıktığı düşünülüyor ve halen bu anlamda kullanılıyor.

Bazı akademisyenlerde Amerikan’da vahşi Batı’da gezgin hakimlerin oradan oraya hoplaya hoplaya dolaşıp alel acele kanundan ve adaletten çok ne kadar çok para cezası kesip günde ne kadar çok davaya bakarlarsa o kadar çok para kazanan mahkemelere verilen isim olduğunu düşünüyorlar. Tommiks, Texas çizgi romanı okuyanlarımız ve Koyboy filimi izliyenlerimiz bu tür hakimleri bilirler. Kısacası Amerikan Hukuk sözlüklerinde haksız, önyargılı alel usul görülen, çok ağır ceza verilen, yetkisi ve ciddiyeti olmayan, kanunu kendi kafalarına göre yorumlayan, sahtekar, ahlaksız, rüşvet alan ve kanunları hiçe sayan kişilerce görülen davalar ve mahkemeler için kullanılan bir terim diye tarif ediliyor.

Önümüzdeki yıllarda Silivri’ye koskocaman bir kanguru heykeli dikeceğiz. Dünya tarihinin benim bilebildiğim kadarıyla en büyük kanguru mahkemesi bu olmalı. Evet gösteri mahkemeleri bazı ülkelerde oldu bir çok kişinin canı yandı ama bunun kadar abuk sabuk olanı görülmemiştir. Silivri üzerine bir çok şey yazıldı ancak burada iki tanesine dikkat çekeceğim biri Çetin Doğan’ın kızı ve damadının yazdıkları biri de Gareth Jankins’in. Birbirleriyle alakası olmayan bu kişiler iddanamenin bir sürü yalan yanlış alakasız oradan buradan hoplaya sıçraya bir araya getirilmiş sözüm ona delillerden oluştuğunu yazdılar. Kimilerine göre Avusturalya’da yerli dilinde ‘kanguru’ aslında ‘ne dediğini anlamıyorum’ demekmiş.

Kaptan Cook Avusturalya’da dolaşırken bir kanguru görmüş yerlilere ‘bu ne’ demiş onlarda ‘kanguru’ demiş ve hayvanın adı kanguru kalmış. Bana geçen Nisan ayında Silivri Nöbet ve Destek Kampını ziyaret ettiğimde onurlu emektarı Hıdır Hokka, Azeri bir milletvekilinin mahkemeyi ziyaret ettiğinde fazla kalmaya daynamayıp üzülüp çıktığını ve söylediklerini aktardı. ‘Bu ne bu mahkeme mi?! demiş. Ben olsam ‘Hayır bu Virginia’da CIA çiftiğinde üretilip Pensilvanya çifliğinde besiye çekilmiş sonra Türkiye’ye hibe edilmiş bir yeni tür bir kanguru’ derdim.