Kahramanlar yuvası ve zaferler

Kahramanlar yuvası ve zaferler
28 Ağustos 2014 09:04

Ey Büyük Tük Milleti! Zafer Bayramınız ve Kahraman Türk Silahlı kuvvetler gününüz kutlu olsun.

 

 

Numan ALADAĞ H&H YORUM

 

 

Ramazan mevsimi ve Kurban Bayramının yanında, tarihimizdeki önemli günlerde ”30 Ağustos Milli Bayram” ayrıca Türk silahlı kuvvetler günü olarak kutlanmaktadır.

 

 

Türk ulusu, her zaman ve her vesile ile toprak bütünlüğünü ve bağımsızlığını korumada emsalsiz görev aşkıyla dolu olan ordusuna, güvenerek Zaferlere varmıştır.

 

 

Türk ordusu bir kahramanlar yuvasıdır. 30 Ağustos’ta ki Zafer; Kahraman Türk ordusunun milletiyle bütünleşerek kazandığı eşsiz bir Zaferdir. Şahadet şerbetini içebilmek, o mertebeye erişebilmek, şereflerin en büyüğüdür.

 
Şerefli bir hayat, gerektiğinde Vatan, millet ve mukaddesat uğrunda canını feda etmeyi de gerektirir. İslam dinine göre Vatan savunması ve kahramanlık ruhu; İmandaki heyecan, sadakat ve samimiyetin bir neticesidir. Milli davalardaki sebat ve samimiyetin en içten olanı, meydanlarda düşman ile savaşırken belli olur. Vatan topraklarının bütünlüğü için cephede ateş hattında savaşanlarla bundan uzak durup cüzdanını doldurmaya çalışanlar asla bir olamazlar.

 

 

Türk ordusu, milleti için yalnız bir savaş kudreti değil, aynı zamanda bir okul, şaşmaz ve değişmez bir ilerlilik ocağı, Türklük ruh ve karekterinin en sağlam temsilcisidir. Her yönüyle Türklüğün ta kendisidir.

 

 

Kurtuluş savaşında en çok Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu halkı şehit vermiştir. Yurtiçi ve yurtdışındaki ihanet şebekeleri, bu bölgelerin kadirşinas halkının rotasını değiştirmek için, güncel tavizler vererek, atalarının mirasını unutturup hor görmelerini aşılıyorlar. Kimsenin haddine değil, bu tür faaliyetleri oluşturmaya hakları yoktur. Tabiat kanunu veraseti hor görmeyi kabul etmez.

 

 

Yüce Türk İslam alemi için şehitlik ve Gazilik vazgeçilmez bir tutkudur. En zor şartlarda; kendilerini tahrik edip saldıranlara karşı, tarihte benzeri görülmemiş destanlar yazan Müslüman Türk milletinin savaş meydanlarındaki kahramanlığını Başkomutan Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK şöyle anlatıyor:

 
”Karşılıklı siperler arasında mesafemiz 8 metre idi. Yani ölüm muhakkak. Birinci siperdekiler hiçbiri kurtulmadan kamilen şehit düşüyor, ikinciler onların yerine geçiyor. Fakat ne kadar imrenilecek bir itidal ve tevekkülle biliyor musunuz? Şehit olanı görüyor, üç dakikaya kadar şehit olacağını biliyor, en ufak bir fütur bile getirmiyor, sarsılmak yok. Okuma bilenler ellerinde Kur’an-ı Kerim, cennete girmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler Kelime-i şahadet getirerek yürüyorlar. Bu, Türk askerindeki imanı ve ruh kuvvetini gösteren şayan-ı hayret ve şayan-ı tebrik bir misaldir.”

 

 

30 Ağustos tarihimizde bir dönüm noktası olmuş, var veya yok olma mücadelesinde, milletimiz var olduğunu dünyaya bir kez daha ispatlamıştır.

 

 

30 Ağustos Hristiyan aleminin ”hasta adam” olarak kabul ettiği milletimizin uyanış ve şahlanışı olmuştur. Zira ecdadımız Yüce Mevlanın:”Gevşemeyin, üzülmeyin. Eğer inanıyorsanız mutlaka üstün geleceksiniz.” müjdesiyle yola çıkmıştı.

 

 

Ey Büyük Türk Milleti!

 
Cennet Vatanımızın bütünlüğünü bozmak isteyen; yurtiçindeki İmanı zayıf, Vatan sevgisinden mahrum ve Allah korkusu olmayanlar ile dışarıdaki Ağababalarına yakın tarihimizden İman, Cesaret ve kahramanlık abidesi iki soydaşımızın Avusturalya’da gerçekleştirdiği büyük kahramanlığı hatırlatmak istiyorum:

 

 

“ 1914 Yılında Avusturaliya’nın Silver şehrinde, iki isimsiz Kahraman Türk; Vali’nin karşısına çıkıp efendim halifemiz size karşı savaş ilan etmiş, izin verin gidelim Vatanımızda sizinle savaşalım; burada sizin ekmeğinizi yiyoruz. Vali; “ Adabınızla oturun yerinizde, işinize bakın, bizi tehdit mi ediyorsunuz?” der. Bu cevaba karşı isimsiz kahramanlar, ”eh bizden günah gitti.” diyerek ayrılmışlar. Her şeylerini satıp cephanelik edinmişler, Türkiye’ye gemi ile sevk edilmek üzere Anzak’ları limana taşıyan trenin geçeceği bir vadiye barikat kurduktan sonra, elde yapma Osmanlı bayrağını dikip, namazlarını kılmışlar, helalleştikten sonra trenin gelip barikatta durmasını beklemişler, tren barikatta durur durmaz hemen ateş etmeye başlamışlar. Bilanço : 200 kişiye yakın ölü, 500’e yakın da yaralı olmuş ve iki isimsiz Kahraman da şehit olmuş.

 

 

Avusturalya ordusu O bölgede Osmanlı ordusunu aramaya başlamış ve bakmışlar ki bu işi iki kişi yapmış.

 

 

Vali şehitleri hayretle selamlayıp ayrılmış daha sonra şehitler oldukları yerde defnedilmişler.

 

 

Avusturalya devleti 1995 yılında iki isimsiz Kahraman’ın anıt mezarını yaptırmış, Avusturalya’da ikamet eden ve ruhlarında Vatan sevgisi olan Türklerin açılışına katılmı ile anıt mezarların açılışı törenle yağılmıştır.

 

 

Hodri meydan! Bu bir hikaye ve yorum değil. Tarih hiç bir zaman yalan söylemez. İtirazı olan varsa buyursun…

 

 

Ey Yüce Türk İslam alemi!
Bu kutsal toprakları vatanlaştırıp, bizlere miras bırakanlar atalarımızdır.
Bu Zafer ; yurdumuzu yakan, yıkan, kundaktaki çocuklarımızı, secdede dedelerimizi ve ninelerimizi ibadetlerini yaparlarken süngü ile şehit eden, bacılarımızın tertemiz namuslarını kirletmeye yeltenen ihanet şebekelerine ve hainlere haddini bildiren bir Zafer’dir.

 

 

Ruhlarında Allah korkusu ve Vatan sevgisi olmayan ve kendilerini cüzdan muhasebesine odaklayan, seçilmiş ve atanmışlar iyi bilmelidirler ki, Büyük Türk milletinin bütünlüğünü bencillik düşünceleri ile maddiyat karşılığı verdikleri o haince tavizler hiç bir zaman kalıcı değildir. Tarih her zaman onları lanet ve nefretle gelecek nesillerin bilgisine sunacaktır. Namusu, şerefi ve Allah korkusu olan bir insan, hiç bir zaman makam-mevki ve rüşvet karşılığı taviz vermez ve haklı olan kararlılığından vazgeçmez.

 

 

NOT: 30-Ağustos Cumartesi günü, imkanı olanlar şehitliklere akın edip, Vatan şehitlerinin ve atalarının ruhlarına Kur’an-ı Kerim okumasını bilenler Kur’an, bilmeyenler ise bilgileri dahilinde Sureler okuyup Dua etmelidirler.

 

 

Bu dugu ve düşüncelerle Cennet Vatanımızı bizlere kanları ve canları pahasına miras bırakan Vatan şehitlerimizi ve Cumhuriyetimizin sanisi, Kahraman ordularımızın başkomutanı Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’Ü ve mesai arkadaşlarını rahmet ve minnetle anıyoruz.

 

 

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Aziz Atam, ruhun şad mekanın cennet olsun
‘CUMHURİYET’, bizi biz yapan ortak değerimizdir
Hicri yılbaşında huzur ve bereket bizimle olsun